Üvey Abim

Sen Benim İçin Değerlisin

Elimde telefon, yarım saattir evin içinde dönüyorum. Rüzgar'ın gelmesini bekliyorum. Her şeyi soracağım. Hemde her şeyi!

O telefon sapığının ( Ben ona "Sapca" diyorum. Sapık amca karışımı bir şey.) yüzüne telefonu kapatmakta hata yaptım mı bilmiyorum. Acaba konuşmasına izin versem daha neler diyecekti?

Saat gece yarısına geldi. Ben koltuğa yayılmış bir durumda Rüzgar'ı bekliyordum. Evden ayrıldığında saat öğlen birdi. 11 saattir nerdeydi bu adam?! Onu merak ettiğimden falan değil! Sadece, sadece hesap sormak için...

Kapı açıldı. Tövbe yoksa, yoksa.... Çığır kızım çığır!

- SAPCA?! İMDAT! Irzıma geçecekler! Komşular, polisler, ambulans, itfaiye... Yetişin!

- Kızım mal mısın sussana!

Allah belanı vermesin Rüzgar. İnşallah soğuk klozete oturursun.

- Sapca ne be!

Hatırlattığın iyi oldu megolomancım.

- Rüzgar sen ne işler çeviriyorsun ve bu işlere beni neden karıştırıyorsun?!

- Ne?!

- Rüzgar bilmemezlikten gelme! Bugün biri beni aradı. Gizliden! Tehdit etti! Eğer bir şakaysa hiç komik değil!

- ALLAH KAHRETSİN!

Eline geçirdiği vazoyu sert bir şekilde duvara fırlattı. Tabi bende bastım çığlığı. Ne?! Ben evde vazoyu duvara fırlatıcam he? Annem yaşatmaz!

- Senin numaranı nasıl buldular!?

- Tuvalet kapılarının arkasına 'ateşli bir gece için beni ara' yazıyorum da ona dır(!).

- Kapa çeneni Deniz!

- Sen var ya sen, hep böylesin! Başına bir iş açıyorsun sonra da bana çatıyorsun! Dengesizsin oglum sen! Beni niye pis işlerine bulaştırıyorsun ha?! Neden?! Bu kadar değersiz miyim gözünde?! Hemen başın belaya girdiğinde öne beni sürecek kadar değersiz miyim?! Bu kadar de...

- Değersiz olsan benim o 'pis' işim yüzünden niye seni arayıp tehdit etsinler?! Değersizsen ben bu tehdit e neden bu kadar sinirlendim?! Çok salaksın Deniz!

- Ben salak falan değilim!

- 5 yaşındaki bir çocuktan farkın yok!

- Öyle mi?! Peki sence de 5 yaşındaki bir çocukla(!) böyle konuşmak mantıklı mı?!

- Haklısın ezik! Zaman kaybı!

- Seni ilk gördüğümdeki düşünce de böyle! Zaman kaybı!

Ters ve bir o kadar da korkutucu bir bakış atıp merdivenlerden yukarı kata çıktı.

Haklıydı. 5 yaşındaki çocuk gibi davranmıştım. O bana karşı 'sen benim için degerlisin' dedi ama ben ne yaptım?! Ordaki 'salak' kelimesine takıldım!

Onun ağzından duymak tüylerimi diken diken yapmıştı. O büyülü kelime kulaklarımda defalarca yankılanıyordu. 'Sen benim için değerlisin, sen benim için değerlisin, sen benim için değerlisin.' Kelime aklıma geldikçe heyecanlanıyor ve terliyordum. Sanki kalbimde harlem shake oynuyorlardı. Yüzümde anlamsız bir tebessüm hiseder hissetmez düşüncelerimi kestim. Zaten ne diyordum ki ben?! Saçmalama Deniz!

Multimedya: Deniz
Rüzgar'ı beklerken ;)

Bölüm şarkısı: i just wanna hold you in my arms

Öptüm... voteleri eksik etmeyin...