Tutku

Bölüm:2 Bana neler oluyor?

Kalktığımda başımın ağrısı geçmişti.Şaşkın şaşkın etrafa bakarken elimin ıslak olduğunu farkettim.Elime baktığımda kanla kaplı olduğunu ve bir kan birikintisinin üstünde oturduğumu gördüm. Vücudumu yoklayıp kanın benden akmadığını anlayınca hemen ayağa kalktım.

"Anneeee!" diye bağırdım.

Aşağıdan ses gelmeyince korkarak etrafıma baktım.Hiç bir değişiklik yoktu.Sadece yer kanla kaplıydı ve benim kıyafetlerimde.Kaymamaya çalışarak aşağı indim.Mutfağa bakmak için salondan ve koridordan geçtim annem kulaklıkla muzik dinliyordu.Rahatlamıştım. 

Fark ettirmeden yukarı çıktım.Bunlar yaşanmamıştı.Anneme anlatamazdım.Beni suçlardı.Birini öldürdüğümü bile düşünebilirdi.Hemen lekeyi banyodan aldığım çamaşır suyu ile sildim. Odama girdim.Kanla kaplı kıyafetlerimi yatağımın altına sıkıştırdım, onlardan kurtulmam gerekecekti,ama sonra da halledebilirdi.Kendimi yatağıma yatmadan önce ağzıma uyku hapı attım.Olanları düşünmemeye çalışarak uykuya daldım.

***

Çalar saat çaldığında saat 8'i 5 geçiyordu.Dolabımı açıp en sevdiğim kırmızı uçuş uçuş olan mini elbisemi çıkarıp giydim.Bu elbise gerçekten bana çok yakışıyordu. 

Dünkü olaylar aklıma gelince elime baktım.Eskisi gibiydi.Pembe yumuşak ve pürüzsüz.Elbiselere gelince şimdi zamanım yoktu, evden hemen çıkmalıydım.

.Saçlarımı taradım.Rimel ve parlatıcı sürdüm. 

Siyah babetlerimi giydikten sonra odadan çıktım.Koridordaki koyu kahverengi lekeye bakmamaya çalışarak aşağı indim. 

Her zamanki gibi burnuma mis gibi omlet ve pastırma kokusu geldi.Annem yine kendisine düşen görevi yapmıştı.Her sabah Jake için kahvaltı hazırlar ama o gelmeyince ben yerdim.Mutfağa girdiğimde Jake oradaydı.Annemi arkadan sıkıştırmış, boynundan öpüyor ve kalçalarını sıkıyordu.Öksürerek uyarmaya çalıştım ama sadece annem fark etti.

"Günaydın meleğim, kahvaltın hazır." 

"İştahım kalmadı."  

Tam kapıdan çıkarken arkamdan gelerek bana sarıldı.Bana dokunduğu an dünkü acının aynısını hissettim.Ama acı daha az, daha yumuşak ve daha sıcaktı.İçime bir huzur doldu.Yanağına öpücük kondurup yeşil gözlerine baktım.Gülümsedi, ardından bende gülümsedim.

***

Okul gözüme ilk defa bu kadar büyük görünmüştü.Görünüşü katolik kiliselerini andırıyordu ya da Harry Potter'daki okulu. 

Etraftaki herkes de birbirleriyle konuşarak ve şakalaşarak okula giriyorlardi. 

Melissa'yı görünce rahatladım.Okulun kapısının önünde durmuş sanki bir şeyler arıyordu.Hızla yanına giderek sarılmaya çalıştım.Ama vücudum onunkine değer değmez elektrik çarpmışçasına acıdı.

"Noldu Melissa?"

"İyiyim ya,yok bir şeyim.Asıl sana bomba gibi bir haberim var.Okula yeni bir çocuk geldi.Herkes onu bekliyor.İlk kez bugün gelecek."

"Yine mi ya?Kesinlikle gözlüklü çalışkan tiplerden gelmiştir.Sanki bilerek gönderiyorlar.Bana engel olsun diye.Ama tabi yine de..."

"Hey baaak ,işte orada!!"

Yorumlarinizi ve begenilerinizi bekliyorum...