Multimedya - Gökçe
İlk öpücüğümü Deniz'e vermiştim. Evet bu konu benim için bayağı önemliydi. Ama daha fenası ilk öpücüğümü kuzenime vermemdi. Biz onunla kuzendik. Kuzenler öpüşmezdi ki.
Sabah kalktım ve direk saate baktım. Saat 07.10'du. Bugün pazardı. Ki ben pazar günleri hep geç kalkardım. Annem kahvaltı hazırladığında yatağım da yatmayı tercih ettiğimi söylerdim. O da ısrar etmeden yanımdan uzaklaşırdı. Aklıma annem geldiği için yanağımdan bir damla gözyaşı ağzımdan küçük bir hıçkırık çıkmıştı. Yatağımın yan tarafına dönüp Yaren'i aradım. Ama yoktu. Sabahın köründe nereye gitti acaba ?
En iyisi aramak diye düşündüm. Telefonu elime alıp kardeşimi aradım.-He ?
-Böyle mi açılır bu telefon ?
-Ya kanka sabah sabah çekilmiyosun.
-Nerdesin ?
-Savaş var.
-Ooo.
-Rüya !
-Ne var Allah Allah.
-Neyse yok bişey. Siz beni beklemeyin. Yapın kahvaltınızı.
-Ben sorcam sana sabahın köründe gitmenin hesabını.
-Görüşürüz Annecim.
-Annemi dedin se...Telefonu sevgili Yaren hanım yüzüme kapattı. Neyse şimdi onunla uğraşmayacaktım. Benim asıl meselem Denizleydi. O gerizekalıya beni öpmenin cezasını verecektim.
Deniz'den
Kuzenimi öptüm. Rüyayı öptüm. Onu öptüm. Öptüm !
Aklımda hep bunlar vardı. Lanet dönme dolabında onun o dudaklarına yapışmıştım. Bir de sabah sabah onu çekecektim. Çok kuvvetli ama bir o kadar tatlı çenesini. Bu kızın vişneli dudak balmını bir ara kendime alacaktım. Onu öptüğümde tadı çok güzeldi. Yani onun dudakları değil vişneli dudak balmı güzeldi. Bu arada şaka yapıyorum. Tabi ki dudaklarıma balm sürmeyeceğim.
Rüya uyanmıştı. Odasından sesler geliyordu. Kulak misafiri oldum. Belliydi Yaren di bu. Telefonu kapattı. Ses kesilmişti. Odama gidip yeniden yatağıma girdim.Rüya'dan
Karnımdan sesler geliyordu. Bunu doyurmam lazımdı. Denizin yanına gidecektim. Odasının önüne gelip kapıyı tıkladım.
-Gel.
Uykulu sesti. Eğer bu salak uykulu sesle konuşuyorsa kesin yataktadır. Ki yatakta ne zaman olsa üstünde birşey göremiyoruz beyefendinin. Biliyorsunuz ben kas kesmiyorum. İmanlıyım. Bu yüzden,
-Deniz üstünü giy.
-Of !Hafif bağırmıştı.
-Gel birşey olmaz.
Sonuçta pek birşey olmazdı. Direk odaya daldım.
-Kalk.
-Uykum var çık.
-Karnım aç !
-Ne yapayım ben ?
-Kalk yemek yapalım.
-Kadınsın git sen yap !
-Aramızda pek bir cinsiyet farkı yok Deniz.Diyip kahkaha attım.
-He yani kendine erkek diyorsun. Aramızda bir fark yok dediğine göre.
Evet şuan çok pis laf yedim. Kabul ediyorum.
-Ayrıca birşey sorucam.
-Sor Deniz sor.
-Sen benim çıplak olduğumu nereden biliyordun yoksa beni dikizliyormuydun ?Bu çocuktaki zekaya hastayım. Yani bu kadar zeka nereden geliyor?
-He seni dikizliyorum.
-Sonunda kabul etti.
-Mal mısın ?
-Yoo.
-Öyle davranma o zaman.Şuan pis laf yedirmiştim. Yani ilk defa ben laf yedirmiştim. Tam odadan çıkacaktım ki..
-Rüya ?
-Ne var ?
-Yalnız kalma diye seni taklit ediyorum mallıkta.Ben şuan büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Ama bu sefer cevap vermeyecektim. Hafif arkamı dönüp 'öyle olsun' bakışı attım. Yine tam gidiyordum ki..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZENİM
ChickLitAnnesi ve babasını trafik kazası sonucu kaybeden 18 yaşındaki bu kız teyzesi Yeliz Keskin, eniştesi Tuncay Keskin ve playboy kuzeni Deniz Keskin ile yaşamı nasıl sürecek? Hikayenin sonundaki büyük sır olayları değiştirecek mi ?