÷ 3 ÷

708 101 22
                                    

"Diş  çıkardığı için bu kadar ağlaması ve ateşlenmesi normal Bay Do.
Dediğim uygulamaları yaparsanız sorun yaşamazsınız.
Bu süreçte biraz sabırlı olmak gerekiyor. "

" Anlıyorum.
Geceleri uyutmaması bir yana bu kadar ağlamasına üzülüyorum.
Çok acı çekiyor olmalı."

" Baba yüreği işte.
İlk çocuğunuz olduğu için bu kadar endişelenmeniz normal.
Sonrakilerde bu yaşadıklarınız birer tecrübe olur."

" Tecrübe.. Ahh evet..
Tecrübeli olmuş olacağım. ."

KyungSoo burukça gülümsedi.
Tecrübeli baba olacaktı öyle mi?

" Aslında anne ve bebek  de gelseydi daha iyi olurdu.
Daha ayrıntılı bir tetkik yapardık."

" Ahh anne ve bebek büyükanneye gitti. Eşimin annesine.
Bizim, bebeğe yeterince iyi bakamadığımızı düşünüyor."

" Bütün anneler aynı sanırım.
Söz konusu torunları olunca evlatlarından daha hassas oluyorlar."

" Evet öyle.
Yardımlarınız için teşekkürler
Bay Won."

" Her zaman Bay Do.
Sizin gibi değerli birine yardım etmek hastanemiz için bir onurdur."

"Özel hayatım konusunda duyarlı olup basına sızdırma olmadığı sürece hastanenize gelmeye devam edeceğimden emin olabilirsiniz."

" Hassasiyetinizi anlıyorum ve saygı duyuyorum efendim.
Ben de bir babayım.
Aynı duyarlılığı size de göstereceğimden hiç şüpheniz olmasın. "

" Tekrar teşekkür ederim.
İyi günler doktor bey."

KyungSoo hastanenin bunaltıcı kokusundan nihayet kendini dışarı attığında derin derin içine çekti temiz havayı.
Nefret ediyordu  hastane kokusundan.
Ona diğerinin sakatlanmalarını hatırlatıyordu.
Defalarca hastaneye yatmak zorunda kalmış kendisi de refakatçi olmuştu.

Çalan telefonunu yanıtlarken arabasına yöneldi.

" Jongdae!
Adamım seni çok özlemişim ya!
En çok da bu aptal aptal gülüşünü.
Nasıl göründüğünü tahmin edebiliyorum.
Buluşmak mı?
Olur.
Evet evet müsaitim.
Eşim bir süreliğine annesine gitti.
Tabiki bebek de onunla.
Çekimlerim olduğu için onlarla olamıyorum.
Senin evde mi buluşalım?
Olur.
Hatta daha iyi olur.
Kameralara yakalanmadan rahat rahat konuşuruz.
Tamam yarım saate sende olurum.
Ewwww.
Kaç yaşına geldin hala telefonda öpücük atıyorsun.
Yeter kapatıyorum telefonu."

KyungSoo'nun yüzünde milim milim büyüyen gülümsemesi kahkahaya dönüşmüştü.
Başını direksiyona yasladı.
İçinde artan kahkaha dinene kadar güldü.
Nihayet sakinleştiğinde arabasını çalıştırırken mırıldandı.

" Sizleri çok özledim dostlarım."

Söz verdiği sürede elinde bir kaç atıştırmalık poşetiyle Jongdae'nin kapısındaydı.
Kapı, çalmasına gerek kalmadan açılmıştı.
Ve karşısında yılların ne eskitebildiği ne de değiştirebildiği gülümsemesi ile arkadaşı ona kollarını açmış bekliyordu.

"Bir insan hiç mi değişmez.!?"

" Bana diyene de bak.
Her şeyinle aynısın."

Son DefaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin