÷ 6 ÷

858 90 22
                                    

"Yaaahh Sehun çek şu elini."

" Ne var oğlum özlemişiz işte."

" Sapık geldin sapık gideceksin."

Kafalarına inen şaplakla yerlerinde sıçradılar.

" Utanmıyor musunuz lan?
Biz mangalla boğuşuyoruz siz burada oynaşıyorsunuz."

" Tamam Chanyeol Hyung ya.
Geliyoruz."

" Evet Hyung. Jongin'i gönderiyorum.
Ne iş varsa verin yapar benim eleman."

" Adisin oğlum. "

" Ben de seni seviyorum."

Jongin, Chanyeol'ün ardı sıra mangalın yapıldığı verandaya çıktı.
MinSeok ve Jongdae etlerle boğuşuyordu.

" Minnie Hyung, etleri çok pişiriyorsun."

" Evet, çünkü ben pişmiş seviyorum."

"Hyung bari şu sığır etlerinin birazı az pişmiş olsun."

" Bakarız. "

Jongin atışan ikiliye uzaktan güldü.

" Yardım lâzım mı Hyung?"

" Biz burayı hallediyoruz.
Ama istersen mutfaktakilere ya da masayı kuranlara yardım edebilirsin."

" Ahhh benim güzel mutfağım."

"Minnie Hyung kaç kere bir araya geliyoruz ki?!
Bir günlüğüne batsın mutfağın."

" Zaten şimdiye kadar o yüzden sustum ya."

Jongin MinSeok'un omzuna elini koydu.

" Sonrasına kalıp sana yardım ederim Hyung.
Bugün ve yarın bir programım yok."

"Bu teklife yok demem Jongin."

Jongin ikiliyi mangaldaki işleriyle bırakıp mutfağa yöneldi. Chanyeol ve Baekhyun marulları yıkamayı bırakmış birbirlerini ıslatma yarışına girmişlerdi. Jongin ikisini aralayıp mutfaktan güçlükle çıkardı. İkiliyi Sehun'un da dahil olduğu bir gürültü ile salonda bırakıp mutfağa geri döndü. Marulları yıkayıp servise hazırladı. Dolaptan meyveleri çıkarıp tek tek yıkadıktan sonra soyup dilimleyerek meyve tabakları hazırladı. Bir yeşil elmadan aldığı ısırıkla kalbi bir anda sızladı. Bir süredir elmayı soymadan yiyordu. Uzun bir süredir. Çünkü KyungSoo meyve soymayı sevmezdi. Bir yolunu bulur kendisine soydurur, dilim dilim elinden yerdi. Uzun bir süredir elmayı soymadan yiyordu. Saatine baktı. Hala diğeri yoktu. JoonMyeon da yoktu. Anlaşılan ikisi de bir şeylerden gerçekten fazlasıyla yorulmuştu. Eli telefonuna gidecek oldu. Ekrandaki resimlerini görünce akmaya alışkın yaşları yine kolayca süzülüvermişti gözlerinden. Başını pencereye yaslayıp verandada mangal ile uğraşan büyüklerini seyre koyuldu. Yüzünde iki sıra iz oluşturan yaşları kendi izinde yakıyordu yanaklarını. Silecek oldu. Onun için akan iki damla yaşın sızısına da hürmet biçip bıraktı. Jongdae yüzünde en geniş gülümsemelerinden biri ile ona el sallarken Minseok ona göstere göstere bir parça eti ağzına attı. Gözlerini kapayarak eti ne kadar lezzetli pişirdiğini kendisine anlatmaya çalıyordu. Jongin onların bu hallerine gülerken mutfağa kahkahalarla tekrar dalan Chanyeol ve Baekhyun ile yaslandığı pencereden ayrıldı.
Baekhyun pencereye yaklaşıp onun yaslandığı yeri parmağı ile işaret etti.

Son DefaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin