~Gece Gökdoğan
Fotoğraftaki kişi Anıl.
Annemin ninni söylermiş gibi çıkan sesi ile uyandım. Ahh Tanrım! Sırtım çok ağrıyordu. Tabi ağrır sırtım. Bütün gece koltukta annemin omuzuna yaslanarak uyumuştum. Yavaşça ayağa kalktım ve dün olanları düşünmeye başladım. Hepsinin bir rüya olmasını çok ama çok isterdim fakat bu arabanın içinde olmam bile bunların rüya olmadığının kanıtıydı işte.
-Anne?
-Evet Gece?
-Geldik mi?
-Evet geldik hayatım. Valizlerimizi alalım gel hadi.
-Ama hala uykum var...
-Off Gece mızmızlanma şu an nerdeyiz biliyor musun?
-O kadar da uyku sersemi değilim anne.
Annemin arkasından yürüdüm. Bir adam arka bagajı açıp onlarca valizin içinden bizimkini bulup annemin eline verdi.
-Teşekkürler. Dedi annem.
Sonra kafasını sağ tarafa çevirerek gözlerini kıstı ve bir yere baktı. Bir anda yüzünde koskocaman bir gülümseme belirdi. Elimden çekiştirerek beni o tarafa götürdü. Ama ben hala uykumu iyi alamadığımdan ve rüyamda Berk'i görüp hiç uyuyamadığımdan dolayı zorlukla yürüyebiliyordum. Biraz daha yürüdükten sonra 34-35 yaşlarında yakışıklı bir adamın yanında durduk. Adamın yanında da 17 yaşlarında yakışıklı bir çocuk vardı. Çocuğun siyah saçları gözlerinin önüne düşüyordu ve en koyu renkte ki kahverengi gözleri etrafa psikopat gibi bakıyordu. Tanrım yoksa...
-Gece bu Erkan abin. Sen onu tanıyordun zaten birazcık ama 4 yıl önce görmüştün unutmuşsundur diye söylüyorum. Dedi o adamı göstererek. Sonra yanında ki yakışıklı çocuğu göstererek devam etti. Bu da üvey abin... Ah afedersin canım adın neydi?
Çocuk yere sabitlemiş olduğu gözlerini anneme kaldırıp ondan nefret ediyormuş gibi baktı ve o erkeksi sesi ile (tabi soğuk tavırlarını da esirgemedi)
-Anıl. Dedi.Sonra Erkan abi söze atıldı:
-Anıl bak bu Tuğba ablan. Dedi annemi göstererek. Anlaşılan evlendiklerinde ben Erkan abiye 'baba' demeyecektim ve psikopat abimde anneme 'anne' demeyecekti. Hoş. Sonra devam etti. Bu da üvey kız kardeşin Gece. Ondan 1 yaş büyüksün ona iyi davran.
Anlaşma faslı bitince birbirimize baktık.
Anıl önce beni baştan aşağıya süzdü. Sonra koyu kahverengi gözlerini benim açık kahverengi-karamel rengi karışımı gözlerime dikerek bana psikopatlar gibi baktı. Ama ben hep soğuk kanlı yalnız kızdım. Ve bu davranışımı bir psikopat yüzünden bozmayacaktım. Ona hiç bir anlam ifade etmeyen bir yüz ifadesi ile baktım. Ama geçen her bir saniye onun gözlerinde kayboluyordum. Gözleri çok güzeldi. Çok da yakışıklıydı aslında...
Erkan abi annem ile benim valizlerimizi alarak kendi arabasına koydu. Sonra annem öne, Erkan abi de sürücü koltuğuna bindi. Dolayısıyla psikopat üvey abim Anıl ile yan yana oturmak zorunda kaldım. Ona doğru gözlerimi hareket ettirdim. Cama bakıyordu. Anlamsız bir şekilde güneşi ve bulutları izliyordu. Çok masum duruyordu bu şekilde. Fakat öyle olmadığından emindim. Fazlasıyla. O sıra da telefonumun titreşimi ile irkildim. Hemen mesajları açıp gelen mesaja baktım. Berk bana mesaj atmıştı.
-Gece dün ki davranışlarımdan dolayı affet beni. Hala sevgili miyiz?
Hemen ona yanıt yazdım.
-Hayır Berk. Sen haklıydın. Sanal aşk diye bir şey yok sonuçta.
-Ama ben üzgünüm! :(
-Malesef bebeğim. O surat ifadeleri ile seni affetmeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Üvey Abim
AzioneBen Gece. Yalnız, güzel bir hayat yaşıyordum. Ta ki taşınana dek. Sadece şunu düşün: Sevdiğin her şeyi bırakıp başka bir Şehir'e taşınıyorsun ve psikopat bir üvey abin var