Multimedia da EDİZ.
Bu o mağaza da gördüğüm çocuktu. Yanında yine o kız vardı. Dorukla tokalaştıktan sonra gözü bana kaydı. Soğuk gözleri gözlerime kenetlendi. "Aa bak aşkım bu o kız." Ay sese bak ya allahım nasıl tüm gün bu kızı çekiyorlar anlamıyorum. Tamam kulak alışır da sabretmek bi yere kadardır. Yapmacık bi gülücük yollayıp "Aynen o kız." dedim. Doruk şaşkın bakış atarak "Siz tanışıyor musunuz ? " ya malesef tanışıyoruz demek istedim. (Diyemedim...) "Mağazada fikir sordu sadece öyle yakından arkadaş değil ismini bile bilmiyorum." Öğrenmek de istemiyorum zaten!. "Benim adım Su" ahh ahh çok ta umrumda sanki. O mükemmel yapmacık gülümsememle "Bende Özge tanıştığıma memnun oldum(!)" Doruk hemen "gelin beraber kantine gidelim bende daha yeni tanıştım özgeyle tanımış oluruz birbirimizi" insan bi sorar dimi tanımak istiyomusun diye hey Allahım gel uğraş bunlarla. "Peki olur dicem ama birazdan ders başlıcak zaten ilk derse geç kaldım sadece 2. derse girdim. 3. Derse giricez öğle teneffüsünde belki ineriz kantine " dedim doruğa bakarak. O an Su'ya baktım sonra yanında ki sevgilisine. Birşey konuştuktan sonra Su bana bakınca gözlerimi kaçırdım "Bizde öyle düşündük öğle kantin de buluşalım tekrar memnun oldum" dedi. "Tamam o zaman görüşürüz dostum" dedi. Ve o adını bilmediğim çocukla erkeksi bir şekilde vedalaştılar. O an zil çaldı. Sınıfa doğru çıktık. "Öğle teneffüsünde görüşürüz." Kafasını salladı sadece. Ay insan bi tamam görüşürüz der dimi neyse buna takılmicam. Sırama oturdum. Murat 'a "Naber murat?" dedim. Gülümseyip "iyiyim senden naber özge?" dedi. "İyiyim", "Dorukla naptınız? " dedi. Yüzüne bakınca sanki gizli gizli iş çevirmişiz de onun hesabını soruyo, tuhaf bi gülümsemeyle(😉), o an kendimi suç işlemiş gibi hissettim. "Kantine gidiyorduk Su ve sevgilisiyle karşılaştık sadece isimleri öğrendik o ara zil çaldı geldik." dedim. "Su şu sürtük Su mu ? Ay götüm ona sakın bulaşma yani kavga eder döver demiyorum hiç bi şey yapamaz hep Can'ın arkasına saklanıyor yoksa o hiç bişey yapamaz.Ne buluyo bu kızda anlamış değilim taş gibi çocuk meteor yakışıklı valla gitmiş en çirkin sürtükle çıkıyor." dedi.Demek adı Can' mış güzel bir isim. Biraz da şaşırdım acaba gerçekte nasıl biri bunlar acaba ilişkileri ciddimi ve en önemlisi bana neden soğuk gözlerle bakıyor.
Aklımda birsürü soru var, kapının sesiyle irkildim ve biraz önce düşündüğüm düşüncelerden dolayı ne kadar salak olduğumu anladım onlardan banane!.
"Günaydın çocuklar" , "Günaydın hocam" , "Evet yeni öğrenciler için tanışalım. Ben Ahmet kara biyoloji öğretmeninizim. Yeni öğrencilerden gelen kimse kendini tanıtsın." Sessizlik oldu ki bu sınıfa yeni tek gelen benim demekki zaman kaybetmeden ayağa kalktım. "Adım Özge Ceylan 17 yaşındayım Ankaradan geldim" dedim. Öğretmen sıcak gülümsemesini yüzüne takıp " tanıştığıma memnun oldum. Eski notlarına baktım Özge biyolojin iyi olduğunu gördüm, umarım aynı şekilde devam eder başarın." dedi. "Öyle olucanı umuyorum hocam" dedim gülümseyerek. "Oturabilirsin. Evet arkadaşlar isteyenler deftere isteyenler kitaba isteyenler ise tahtaya yazdıklarımın resmini çekip evde çalışma kağıdı hazırlayabilirler." Öyle derse devam etti.
Ders anlatımı bitti,zil çaldı kitap ve defterimi topladım. Murat 'a "Bahçeye çıkalım mı hava almak istiyorum hem sohbet edelim tanıyalım birbirimizi" , "aynen ya bende havasız kaldım bunaldım." Beraber sınıftan çıktık merdivenlerden inerken yine o çocuğu gördüm.
Gözü beni bulunca buz gibi gözlerle baktı, içim soğudu. Ben ise onu anlamaya çalışıyodum ne yaptım ki bana soğuk davranıyo her seferinde bu gözlerle karşılaşmaktan
sıkıldım. Onların yanından geçerken yanındaki bir çocuk önümü kesti. "Şeyy..... merhaba.. bennn tanışmak istemiştim" utangaç birine benziyordu. Murat ' a dönüp baktım o kesin tanıyodur ne yapmam gerektiği hakkında bilgi verirdi. Baktığım da gülümseyip ikimizin görüce şekilde elini olumlu anlamda salladı. (👍) Tekrar o çocuğa baktım ve "Peki tanışalım. Ben Özge sen?" Ona baktığımda göğüs kafesinin hızlı bir şekilde inip çıktığını gördüm.
