4. Bölüm

755 47 20
                                    

Merhabalaaar :D Kötü başlangıç daha :D Her neyse reads sayısı fena değil ama vote ve yorum az :( Yeni olduğu için böyle diye düşünüyorum umarım artar. İyi okumalar umarım beğenirsiniz. :) :) Önerileriniz için mesaj atabilirsiniz :)

4. Bölüm

 ‘‘Ella!’’ Lauren yanına çöktü. ‘‘Ne oldu sana böyle?’’

Ella ağlamaya devam etti. ‘‘Ben… Biri beni…’’ dudağı titriyordu. ‘‘Bıçakladı.’’

İlk yardım derslerini hatırlamaya çalıştım. Hepsi aklımdan uçup gitmişti. Panik dalgası bütün vücudumu sarmalamış adeta pençelerini geçirmiş bırakmıyordu. Derin bir nefes aldım. Paniği yok edebilirsem, soğukkanlı olabilirsem…

‘‘Yardım edin!’’ Lauren koridorda bağırdı. Hiç ayak sesi duymuyordum. Hiç kimse bu lanet koridordan geçmiyor muydu? Bu kadar mı erken çıkmıştık?

‘‘Yalvarırım.’’ Dedi ve acıyla inledi. ‘‘Yardım edin.’’

Ben de ağlamaya başladım. Kendimi o kadar çaresiz hissediyordum ki…

‘‘Ben yardım getireceğim.’’ Dedim boğuk bir sesle. Boğazıma yumru oturmuş gibi hissediyordum.

Lauren başını salladı ve ben de koridora fırladım. ‘‘Kimse yok mu?’’ bağırdım. Tüm gücümle. ‘‘Yardım edin!’’

Adımlarım ve cılız sesim boş koridorda yankılanıyordu. Lanet olsun!

Tekrar şansımı denedim ve bağırdım. ‘‘Yardım edin! Lütfen!’’ Hıçkırıklarım birbirine karıştı. Merdivenin tırabzanına tutundum ve başımı eğdim. Başım dönüyordu. Aşağı inmeliydim. Ellerimdeki kan midemi alt üst etmişti.

Ayak seslerini duyduğumda başımı kaldırdım. ‘‘Yardım edin.’’ Sesimin çıktığından şüpheliydim.

Andrew merdivenlerin başındaydı. Beni görünce ikişer ikişer çıkıp yanıma geldi. ‘‘Eve!’’ kanlı ellerimi görünce kaşlarını çattı ve beni omuzlarımdan tutup bir kol mesafesinde incelemeye başladı. ‘‘Nerenden yaralandın?’’

‘‘Evelyn acele et!’’ Lauren bağırdı.

‘‘Ben yaralanmadım.’’ Dedim ağlamaya devam ederek. ‘‘Koridorun sonunda. Ella yaralanmış.’’

Andrew koridorun sonuna doğru koşmaya başladı. Ben de peşinden koştum. Koridorun sonuna ulaştığımızda Andrew, Ella’nın yanına eğildi. Ella bilincini kaybetmişti. Gözleri kapatmış huzurlu bir şekilde uyuyor gibiydi.

‘‘Ben Ella’yı revire götüreceğim.’’ Andrew kollarını Ella’ya doladı ve kaldırdı. ‘‘Siz de Müdire Brown’a haber verin.’’

‘‘Tamam.’’ Dedi Lauren ve başını salladı.

‘‘Ben de geleceğim.’’ Andrew’e doğru döndüm ve koridoru yarıladığının farkına vararak hızla peşinden koşmaya başladım.

Son iki saatte olan şeyler Ella’nın hastaneye kaldırılmasıyla başladı. Revirde gerekli malzemeler yoktu ayrıca Ella çok kan kaybetmişti. Hastaneye yatırılmasıyla polise haber verdiler ve Ella kendine gelene kadar polisler herkesi sorguladı. Çoğu kişi Lauren ve benden şüpheleniyordu. Korkak ve şüpheli gözler etrafımızda dolanırken Ella kendine geldi ve bizim yapmadığımızı söyledi. Yaptığı kişiyi arkasından bıçakladığı için göremediğini kaçarken de siyah kıyafetli biri olduğunu söyledi.

Annem beni aradı ve ona hastanede olduğumu söyledim. Delirdiğinde ve hangi hastanede olduğumu, iyi olup olmadığımı sorduğunda benimle ilgili olmadığını söylediğim hâlde beni dinlemeyip hastaneye geldi. Ayrıca Müdire Brown ile konuştu ve bu olaydan çok korktuğunu gerekirse beni Silver Cown’dan alacağını belirtti. İlk başta bu habere sevindim. Çünkü farklı bir okula gidersem normal insanlar, normal öğretmenler ve normal ‘partnerler’ bulabilirdim. Ama sonra fark ettim ki bu okulu seviyordum. Her ne kadar anormal olsa da benim de çok normal olduğum söylenemezdi.

Kibirli Gri (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin