1. Bölüm

1.6K 70 15
                                    

1. Bölüm

''Yeter!'' nefes nefese bir halde dans pistinde sudan çıkmış balık gibi çırpınırken yorgunluğumu daha iyi yansıtmak adına omuzlarımı düşürerek önümde beş yaşından beri dans eğitimi alıp mükemmel bir şekilde dans eden Lauren'a bağırdım. Sesimin bu gürültülü ortamda duyulduğuna şüpheliydim. Zira Lauren aldırmaz bir halde gözlerini kapatmış ve suratında gülümsemeyle dans etmeye devam ediyordu.

Gözlerini açmasını ve bana bakıp ''Üzgünüm, Evelyn. Haklısın altı şarkıda dans etmek seni çok yormuş olmalı. Biraz oturmalıyız.'' Demesini bekledim. Tabii bu boş bir beklentiydi. Lauren transa geçmiş gibiydi. Ben ise arkamda dans eden ve nasıl tuvaletini yaptığını -kalçası tuvalete sığmayacak kadar devasa boyuttaydı- merak ettiğim kadın tarafından taciz ediliyordum. Kalçasını salladıkça ben de oraya yapıştırılmış aynı yönde hareket ediyordum.

Ter ve bira kokusu burnuma nüfuz etmeye devam ediyordu. Burnumdaki sinir hücrelerimin çoktan buna alışması lazımdı. Ama hala bu koku yüzümü buruşturmama neden oluyordu.

Lauren'ı kolundan tutup sarsmaya başladım. ''Sana diyorum.''

Gözlerini araladı ve büyük koyu kahve gözlerini gözlerime dikti. Ardından siyah kıvırcık saçlarından yüzüne düşen asi bir tutamı alıp kulağının arkasına sıkıştırdı. ''Ne?''

''Yeter diyorum.'' Diye cevapladım. ''Bacaklarım ağrımaya başladı.''

Tanrım! Sadece bu değildi. İğrenç dans ediyordum ve kalabalıkta bunun fark edilmediğini umuyordum. Diskonun güvenlik kameralarından her birini bozmalıydım çünkü bunu izlerlerse herkesin bu videoyu izleyip gülmekten kıvranmaları için YouTube'a koyar ve beni tıklanma rekortmeni yaparlardı. YouTube'a girip kendimi izlemek için ara butonuna ''Dans ettiğini zanneden kız.'' Yazdığımı hayal ettim. Aman Tanrım! Hemen bir tabureye çökmeliydim ve bir daha dans etmemek adına yemin etmeliydim.

''Eve, hadi ama!'' dedi Lauren kaşlarını çatarak. ''Bu en sevdiğim şarkı.''

Şaşkınlıkla ağzımdan çıkan kahkahaya engel olamadım ve ardından ekledim. ''Bundan önceki beş şarkı için de öyle dedin.''

''Bu DJ süper, dostum.'' Dedi ve ardından çığlık attı. ''Hep sevdiğim şarkıları çalıyor.''

''Bak bu işe yaramadı.'' Dedim ve omuz silktim. ''Kafamı böyle dağıtamıyorum.''

Lauren kaşlarını çattı. ''Ciddi olamazsın. Müzik her şeyin ilacıdır, Eve.''

''Evet, ama ben bu tür müzikleri fazla dinlemem. Ayrıca dans etmekten hiç anlamıyorum ve çok yoruldum.''

Lauren'ı yaklaşık üç aydır tanıyordum. Bu kadar kısa sürede bu kadar yakın olabileceğimiz aklıma bile gelmezdi. Ben soğuk biriydim ama Lauren tam tersiydi. O mutlu, eğlenceli ve çılgındı.

Manhattan'a taşındığımızda arkadaş bulma konusunda çok ümitsizdim. Daha önce birkaç kere geldiğim yere temelli taşınma fikri beni deli ediyordu. Ama ekonomik açıdan bu tek çaremizdi. Annem, babamın ölümünden sonra küçük pastanesinde evi geçindirmeye çalışmıştı ama bu imkânsızdı. Çünkü annem pastaneyi oyalanmak amacıyla açmıştı ve oranın babamsız bizi idare edemeyeceğinin farkındaydı. Yine de beş ay bunu denedi ve başarısız olunca buraya taşındık. Annemin bir tanıdığı ona burada gerçek işini yani art direktörlüğünü teklif etti. Annem ile benim buraya taşınmaktan başka seçeneğimiz yoktu.

Lauren ile tanışmamız annemin işi sayesindeydi. Annemi ziyarete gittiğimde Lauren ile karşılaşmıştım. Arkadan onu gördüğümde çalışan biri zannetmiştim ve annemin odasını sormuştum. O da görevli olmadığını söylemişti ve böylece tanışmıştık.

Kibirli Gri (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin