:k:

348 71 19
                                    

Elimdeki kahveyi bitirmek üzereyken kenardan adımın seslenilişi ile oraya döndüm. Bu Hei'ydi.

"Bebeğim." diye ayaklandım ve ona sıkıca sarıldım.

Biz sarılırken kulağıma yöneldi ve "Yanındaki kim?" diye sordu.

Ondan ayrılmadan önce kulağına uzandım ve fısıldadım.

"Çok uzun hikaye ama büyük ihtimal yakında kocam olacak."

Hei şaşkın yüzüyle bana bakarken parmak uçlarım üzerinde yükseldim ve ona hafif bir şekilde kafa attım. Hei benden uzun bir kızdı.

Yoongi'nin de Hei'den farklı bir yüz ifadesi olduğu söylenemezdi. Sonuçta Hei'ye kafa attım. Ama ne yapabilirim o kalın kafalı ancak bu şekilde kendine gelebilirdi.

Hei kendine gelip yanıma oturduğunda onu Yoongi ile tanışırdım.

"Bu Hei. Benim her şeyim."

Ardından Hei'ye döndüm ve "Bu da Yoongi. Yakında kocam olacak kişi." dedim.

Hei elini Yoongi'ye uzattı ve tokalaştılar. Hei yüzüne o güzel gülüşünü yerleştirerek "Memnun oldum." dedi.

Hei de kendi için bir kahve istemişken inanılmaz bir şekilde tuvaletim geldi.

Aniden ayaklandım ve "Ben tuvalete gidiyorum!" diyerek tuvalete doğru koştum.

Yoongi'den

Soo Jung'un arkasından onaylamazca başımı sallarken Hei ile göz göze geldim. Bana kızmış gibi bir ifadesi vardı.

"Bak Yoongi. Kimsin, nesin bilmiyorum ama benim Jung'umu üzersen ben de seni üzerim."

Ne saçmalıyordu bu? Ne oldu şimdi?

"Bir dakika çok ani oldu. Ben senin Jung'unu neden üzeyim?"

Dalga geçercesine gülümsedi ve göz devirdi.

"Az önceki onaylamaz bakışlarını görmedim mi sanıyorsun? Hei kendisi gibi davrandığı için onu onaylamayacaksın. Çünkü o farklı."

Merakla sordum "Hangi anlamda?"

"Hemen hemen her anlamda. Normalde bir insanın etik olarak yapmaması gereken şeyleri yapar, söylememesi gereken şeyleri söyler. Fakat her zaman aklında o an ne varsa ona göre hareket eder. Bu yüzden insanlar onu sevmez. Başlarda ben de sevmezdim ama onu tanıdıkça her şey değişti. O sadece bir kukla veya bir robot olmak istemiyor. Herkes gibi..."

"Kukla veya robottan kastın nedir? Ayrıca bunları bana neden anlatıyorsun?"

"Yakında kacası olacakmışsın. Eğer onu tanırsan öğrenirsin."

Ben tam bir şey daha söyleyecekken ayaklandı ve "Ben gidiyordum. Söylediklerimi unutma." dedi.

O gittikten birkaç dakika sonra Soo Jung da döndü.

Jung'dan

Rahatlayıp geri geldiğimde Hei yoktu.
"Hei nereye gitti?"

"Bilmiyorum. Sadece gitti."

"Şapşal kız." dedim ve yerime geçtim. Kahvemden bir yudum aldığımda soğumuş olduğunu fark ettim ve yüzümü ekşittim.

"Hei ile ne zamandır tanışıyorsun?"

Beklenmedik soru karşısında kafamı Yoongi'ye çevirdim ve "Orta okuldan beri. Neden sordun?" dedim.

"Sadece merak."dedi ve masadan kalktı.

Gidip hesabı ödedi ve ardından bana dönerek 'gel' işareti yaptı.

Peşinden gittim. Dışarı çıktığımızda gözüme gelen güneş ile gözlerimi kıstım. Yoongi ise cool bir şekilde güneş gözlüğünü taktı.

Tamam. Bu adamla kesinlikle evlenemem. Düğünden kaçsam nasıl olurdu acaba?

Ters ters ona bakmayı sürdürürken arabaya bindi ve bana "Binmeyecek misin?" diye sordu.

Omuz silktim ve arabaya bindim. Emniyet kemerini de taktım.

::...::

Kafeye gelene kadar neredeyse hiç konuşmayan adam yüzlerce soru sormaya başlamıştı. Geneli ise Hei ile olan arkadaşlığın ile ilgiliydi.

"Hei en iyi arkadaşın mı?"

"Bff? Hayır. O benim her şeyim demiştim. Annem, babam, ablam, kız kardeşim... her şeyim."

Gözünü yoldan çekerek bir süre bana baktı fakat daha sonra önüne döndü.

"Onu senin için bu kadar değerli kılan ne?"

Derin bir nefes aldım ve Yoongi'ye döndüm.

"Hei ile ilgili neden bu kadar çok soru soruyorsun? Yoksa ondan hoşlandın mı? O biraz sapyoseksüel bir karakter. İşin zor yani... Ayarlamak isterdim ama ona bu kötülüğü yapamam."

"Ha ha ha. Çok komik. Ayrıca tipim değil. Fazla uzun."

"¹Like a skyscraper."

"Korece ne güne duruyor?"

"Kendimi o şekilde daha iyi ifade ediyorum. Hem, sana ne?"

Ağzından şaşkınca 'hah' sesi çıktı ve o andan itibaren eve kadar hiç konuşmadık. İyi de oldu aslında. Kafam patlayacak gibiydi.

Eve vardığımızda onu beklemeden hızla içeri girdim. Beni görür görmez Bayan Min'in yüzünü koca bir gülüş kapladı.

"Bizde sizi bekliyorduk. Güzel bir haberimiz var."

Sanırım düğün iptal gençlik!

Heyecanla sordum "Nedir?"

"Haftaya evleniyorsunuz. Her şeyi plânladık."

Beynimden vurulmuşa dönerken "What?!" diye bağırdım.

Şok içinde bir annemlere bir de Min ailesine bakarken Yoongi geldi ve yanımda dikildi.

Bize anlam vermeye çalışırcasına baktı ve bana "Neler oluyor?" diye fısıldadı.

Suratımdaki şaşkın ifadeyi değiştirmeden ona döndüm.

"Dizinin ilk bölümü haftaya ekranlarda."

¹Bir gökdelen gibi.

liability || mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin