338 74 7
                                    

Yoongi yüzüme boş boş baktıktan sonra "Pardon?" dedi.

Fısıldayarak konuştuğumuz için iyi bir şeyler dermişcesine gülümsüyordum.

"Çok abartılı bir tepki veme ama haftaya evleniyoruz zeka küpü."

Söylediklerim ile Yoongi'nin ağzı öyle bir açıldı ki bir an çenesi yere düşecek sandım.

"İyi ki çok abartılı tepki verme dedim." diye söylenirken Bayan Min yanımıza geldi.

Elleriyle Yoongi'nin yüzünü kavrarken "Çok sevindiniz değil mi oğlum?" dedi.

Sorma ya sevinçten kal geldi adama.

Yoongi kafa sallayarak "Evet." dedi. Cidden Bayan Min bu 'evet'e inandıysa katkısız gerizekalıdır veya da her ikisi de bir oyun içinde. Hayır yani biz daha bugün tanıştık!

Akşam olmuştu fakat Min ailesi henüz gitmemişti.

Bay Min nasıl olmuştu da bu çenesi düşük kadın ile evlenmişti. Geldiğimizden beri sadece o konuşuyordu.

Büyük bir hevesle düğün planlarını anlatırken bana döndü. Suratındaki sinirlerimi bozan gülümseme ile "Yoongi ile sana da düşen görevler de var biliyorsun değil mi Soo Jung?" dedi.

"Bilmiyorum." diye yanıtladığımda uzun bir sessizlik oldu. Yanlış bir şey mi söyledim?

Bayan Min hafif kıkırdakıktan sonra konuşmaya başladı.

"Yoongi'nin damatlığı ve senin gelinliğin seçeceksiniz. Tabi davetiyeleri de siz seçin isterdim ama zaman kısıtlı biliyorsun. Bir de yatak odası takımını siz seçin. Gerisini biz hallediyoruz."

Hah. Yatak odası? Kıyamam oğlu ile yatacağım sanıyor garibim.

"Yatak odası ve gelinliği de siz seçebilirsiniz. Benim için sorun değil." dediğimde uzun süredir susan annem bir anda lafa atıldı.

"Öyle şey olur mu kızım? Bunlar özel şeyler, sizin seçmeniz uygun olur."

"Nesi özel?"

Yetişkinler kendi arasında gülüşmeye başlamışken Yoongi ise bana ters ters bakıyordu. Tanrım ben bu delilerin arasında ne arıyorum?

Bayan Min bir kez daha ağzını araladı.

"Siz seçin kızım. Annenin de dediği gibi."

Ok bye canım.

Onlar kendi konuşmala- pardon Bayan Min konuşmasına tekrar dönmüşken Yoongi bana doğru çarpılmış gibi hareketler yapıyordu. Bir süre sonra holü işaret ettiğini anlayınca ayağa kalktım ve holün ilk sağındaki mutfağa ilerledim. Arkamdan da Yoongi geldi.

"Ne diye uzaylı gibi hareketler yapıyorsun? Biraz konuşalım desen gelirdim."

"Ebeveynlerimiz orada."

"Ee..."

Bıkkınlıkla nefes verdi. "Neyse, ne yapacağız?"

"Neyi ne yapacağız?"

"Şu bizim yapmamız gerekenleri."

"Yapacağız olacak bitecek."

Göz devirdi ve kısık bir sesle "Ben düşünememiştim sağol." dedi.

Tam mutfaktan çıkacakken beni durdurdu ve "Telefon numaranı verir misin?" diye sordu.

"Ay sen ne kibarsın." dedim ve arka cebindeki telefonuna uzanıp aldım. Ellerim poposuna deydiğinden olsa gerek gözleri kocaman açılmıştı.

liability || mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin