Bir süre şok içinde birbirimize baktıktan sonra Yoongi ayağa kalktı ve kıyafetine çeki düzen verdi. Ben de dirseklerim üzerinde diklendim ve "Neyse, bunu alalım." dedim.
Alışveriş işi bittiğinde Yoongi beni eve bırakmayı teklif etti.
"Onun yerine **** barına kadar gidebilir miyiz?" diye sorduğumda şaşkın gözlerle bana bakarak "Neden?" diye sordu.
Kahkaha atarak "Korkma küçük bey sana zarar vermem. Sadece orası daha yakın. Arabamı alıp eve döneceğim." dedim.
"Peki." dedi ve yol boyunca ikimizde konuşmadık.
::...::
Beni bıraktıktan sonra Yoongi çok sevgili iş yerine gitti ve ben de eve.
Eve vardığımda şu iki gündür içten içe inanılmaz stresli olduğumu fark ettim. Sadece adını ve işkolik olduğunu bildiğim bir adamla evli rolü oynayacaktım. Rol yapmak benim için oldukça zor olacaktı.
Her zaman yaptığım gibi stres atmak için resim atölyeme geçtim. Bir yandan müzik dinlemek bir yandan resim yapmak. Benim için cennet buydu sanırım. Müziğin kulaklarımı dolduran melodisi ve boyaların sarhoş edici kokuları...
Bir süreliğine de olsa kafamdan her şey silinmişti. Mutluydum. Gerçekten mutlu...
Tabii bu mutluluğum fazla uzun sürmedi. Annem odaya daldı ve "Yoongi'yle neler yaptınız bugün?" diye sordu.
Yüzündeki zoraki gülümsemeyle anneme dönerek "İnanılmaz romantik bir yemeğin ardından gelinlik ve damatlık seçimimizi yaptık. Yoongi gelinlikle çok büyüleyici göründüğümü söyledi. Gün boyu bu tarz iltifatlar sürdü. Ah... Çok mesudum annecim."
Annem gözleri parlayarak "Gerçekten mi?" dedi.
Aniden nötr surat ifademe girerek "¹Of course I'm not!" diye bağırdım.
"O zaman ne diye bana bunları anlatıyorsun? Sana soranda kabahat!" dedi ve kapıyı çarpıp çıktı.
Sinirle elimdeki fırçayı yere bıraktım ve odama döndüm.
::...::
Gerçekten inanılmaz sıkılıyordum ve kendime bir uğraş bulmak istiyordum. Bu yüzden Yoongi'ye mesaj atma kararı aldım.
Hey! Kocacık!
Efendim.
Ve kocacık mı?
Henüz kocan değilim.Henüz...
Ne istiyorsun?
Sadece canım sıkıldı.
Aa neden daha önce söylemedin beraber eğlenirdik.
Cidden mi?
Hayır.
Ben meşgul bir insanım.
Sana ayıracak kadar değersiz bir vaktim yok.Bin mişgil bir insinim.
Sini iyiricik kidir diğirsiz bir viktim yik.
İyi be!Adama bak ya. İki cümlesinden biri "Ben meşgul bir insanım." Bu gidişle birkaç seneye kalmaz çok çalışmaktan ölür bu. Acaba antlaşmayı falan siktir edip ölmesini mi beklesem? Belki mirası bana kalır.