Cansu uyuyordu. Adam tam zamanı diye düşündü. Odanın içine sessizce girdi. Çalışma masasının üstünde duran kolyeye baktı. Yıllardır bunu arıyordu. Usulca kolyeye uzandı. Kolye avuçlarında öyle güzel tutuyorduki sanki kolyeyi incitmek istemiyormuş gibi. Kolyeyi aldı ve ahşap bir kutunun içine koydu. Tam çıkıcakken Cansu'ya baktı. Belki de böylesi daha iyiydi. Bu kızın tehlikeye girmemesi gerekiyordu. Ama zaten zavallı kız şu an tehlikedeydi. Büyük Abi de her yerde onu arıyordu. Adam Cansu'ya doğru yaklaştı. Yatakta yüzüstü yattığı için yüzünü pek göremiyordu. Fakat bu bir şey fark etmiyordu. Zaten kızı tanıyordu. Onu hep izliyordu. Kız yatağında biraz hareketlendi. Yüzüstü olduğu halde başını yana çevirdi. Adam şimdi kızın yüzünü tam olarak görebiliyordu. Ama bir dakika. Bu o değildi ki. "Acaba önceki sahibi öldü mü?" diye düşündü. Adam kızı izlerken yanlışlıkla masa lambasına çarptı ve lamba yere devrildi. Koridorun başka tarafındaki kapının açılma sesini duydu. hemen lambayı yerden kaldırıp eski yerine koydu ve kızın dolabına girdi. Odanın kapısı açıldı ve içeri kadın girdi.
Kadın: Cansu. Sen mi bir şeye çarptın.
Cansu yatağında doğruldu. Gözlerini kırpıştırdı.
Cansu: Efendim?
Kadın: Bir şeye mi çarptın?
Cansu: Hayır annecim. Gördüğün gibi yataktayım.
Kadının arkasından odaya iri yarı bir adam girdi. Belliki Cansu'nun babasıydı. Adam kadının odaya girince açtığı ışık rahatsız olmuş gibi gözleri kısarak konuşuyordu.
Adam: Ne oldu?
Kadın: Bir ses duydum sanki?
Kadın masanın üzerindeki lambaya baktı.
Cansu: Dışarıdan gelmiştir.
Kadın: Evet belki.
Cansu: Biraz daha bunu konuşursak evde biri var sanıcam uyuyamıyacağım.
Adam: Tamam hadi yatalım. Dedi. Kadın yine de tedirgin bir şekilde de olsa odasına gitti.
Cansu tam tekrar uyuyacakken çantasını hazırlamadığı aklına geldi. Annesine de geçiştirmek için hazırladım diye küçük bi yalan söylemişti. Güya daha sonra hazırlayacaktı ama unutmuştu. Cansu çantasını odası toplu olsun diye hep dolabına koyardı. Uyku sersemi bir şekilde dolabına doğru ilerledi.
Dolabın içinde saklanan adam bir an ne yapacağını şaşırdı. İyiki geceydi. Ve hazırlıklı gelmişti. Kızın bayıltmak için kullanılan sıvıyı (adını bilmiyorum ne yapayım) pamuğa döktü.
Cansu çok yorgundu toplayıp toplamamakta kararsızdı. Ama ne yapalım sabahta erken kalkmıyordu ki. Mecbur toplayacaktı. Kız dolaba doğru yöneldiğinde kapağın aralık olduğunu gördü. Adam pamuğu hazırladı. Cansu dolaba doğru bir adım daha attı. Şuan dolapla arasında bir adım vardı.
BU BÖLÜMÜ ASLINDA BU BÖLÜMÜ YAZMAYACAKTIM. aMA SİZ DEĞERLİ OKUYUCULARIMADA KURU KURU BİR DUYURU YAPMAK İSTEMEDĞİ VE BÖYLE KISACIK BİR BÖLÜM YAZDIM. CANSU HAKKINDA AZICIK BİLGİ ÖĞRENMİŞ OLDUK. LÜTFEN YORUM KISMINA CANSU VE OLACAKLAR HAKKINDAKİ TEORİLERİNİZİ YAZIN.
DUYURU İSE ŞU:: HER GÜN BÖLÜM YAZMAK ÇOK ZOR. O YÜZDEN ARTIK HAFTADA BİR BÖLÜM YAZICAM. HER CUMARTESİ GÜNÜ OLUCAK. AMA BUGÜN DEĞİŞEBİLİRDE. ÇÜNKÜ MALUM OKULLAR AÇILIYOR. BÖLÜMLERİM FAZLA UZUN OLUP SİZİ SIKSIN İSTEMİYORUM. AMA BU BÖLÜM KADAR KISADA OLMAYACAK TABİİ. VE BU ARADA İKİ KARAKTERE İHTİYACIM OLACAK. BİRİ KIZ DİĞERİ ERKEK. BANA Bİ KIZ Bİ ERKEK TÜRK OYUNCU ÖNERİRSENİZ SEVİNİRİM. AMA TİLKİ'YLE AYNI YAŞTA OLSUN LÜTFEN.
NOT: KISADA OLSA BU BÖLÜM İÇİN YORUMLARINIZI VE VOTELARINIZI BEKLİYORUM. NE KADAR YORUM VE VOTE GELİRSE BANA O KADAR MORAL OLUR.