Cansu: Yarın. Gece gizlice okula gelip Okul Dosyalarına bakacağım.
Burak da diğerleri gibi eve gelmişti. Diğerleri gibi kafaları karışıktı. Cansu gece vakti okula gitmak konusunda kesindi. Ama okulda tuhaf şeyler oluyordu. Başına bir şey gelebilirdi. Bu çok tehlikeliydi. Acaba o da mı gitseydi? Bir an Zeynep’in ona baktığını gördü. Aklını okuyacağından korktu hemen konuyu değiştirdi. Yazılıları düşündü. Çok kaygılıymış gibi yaptı. Zeynep ona biraz daha baktı ve gülümsedi. Düşüncelerini komik bulmuştu herhalde. Burak da ona gülümsedi.
Aylin Sevgi Abla’ya merhaba deyip Zeynep’le birlikte odasına çıktı. Üstünü değiştirdikten sonra elini yüzünü yıkamak için lavaboya girerken Tilki’yle karşılaştı. Aylin onun yüzüne bakmadan lavaboya girmeye çalışırken Tilki onun önüne geçti. Aylin yana kayınca Tilki yine önüne geçti.
Aylin: Çekilir misin?
Tilki: Ne oldu rahatsız mı oldun?
Aylin: Evet. Şimdi lütfen çekil.
Tilki: Ormandaki olaydan bahsediyorum.
Aylin: Evet Tilki rahatsız oldum. Bu aralar çok değiştin. Nedeni Savaş’ı kıskanman mıydı?
Tilki yana çekildi ve Aylin geçti. Tilki bu sözleri Aylin’e söyledikleri için duyduğunu düşündü. Oysa Aylin bunları hatırlamıyordu. O Tilki gitmesine izin vermediği için Savaş’ı kıskandığını düşünüyordu.
Mehmet salonda koltukta oturuyordu. Burak da onun yanına oturdu. Yüzüne bakıyordu. Hemde gözünü bile kırpmadan. Mehmet o sırada boşluğa bakıyordu ama Burak’ın ona bu tuhaf bakışları dikkatini dağıtmış hatta rahatsız etmişti. Önce sadece gözünü çevirip baktı. Daha sonra başını çevirdi. “ Ne var?” . Burak kafasını önüne çevirdi. Ve iç çekti.
Burak: Seninle bir şey konuşabilir miyim, BABA?( Dizi de yeğeni ama burada çocuğu diye biliniyor sayın. Öyle daha anlamlı oluyor.)
Baba kelimesi Mehmet’e tuhaf gelmişti. Burak’ı diğerlerinden ayırmıyordu ama çok da güvenmiyordu. Burak’a oğlum deyip dememede kararsızdı.
Mehmet: Efendim, Burak?
Burak: Bir kız var?
Mehmet’in yüzünde dalga geçercesine bir gülümseme belirdi. Burak utandı ve başını önüne eğdi.
Mehmet: Kim bu kız?
Burak: Bi kız işte?
Mehmet: Eee?
Burak: Biliyorsun ben şeyim. Bİ şeyim işte.Tuhaf insan. Ama o ise şey. Normal insan. Ben Büyük Abi’den kaçıyorum. Kemal onlar yüzünden öldü. Ya aynısı onun başına da gelirse. Yani ben onu SEVİYORUM diye başı belaya girerse. Ondan uzak mı durmalıyım?
Mehmet biraz düşündü. Burak ise ondan cevap bekliyordu. Normal ailelerde genç çocuk açılamadığı için üzülürdü. Onlarda ise ya kızın başı derde grerse.
Mehmet: Sana bu konuda söyleyebileceğim bir şey yok. Ama eğer kızla şuan yakınsan-
Burak: Evet hemde çok.
Mehmet: O zaman zaten fark edilmiştir. Hatta bu gün öğretmenle bi öğrencinin başına gelen olaydan sonra artık onu sevdiğin biliniyordur. Ve senin şu an onu koruman gerek. Senin sorumluluğunda.
Burak: Nasıl koruyabilirim ki?
Mehmet: Orasını bilemem. Elinden ne gliyorsa yap. Yanından ayrılma.