“Peki siz kimsiniz?”
Burak karşısında duran ateş renginde kırmızı saçları olan kıza döndü. 3 gündür ilk defa onlarla konuşuyordu. Kız gerçekten çok güzeldi. Saçlarını maşalamıştı. Yada doğuştan öyleydi. Kız kötü bir gülümseme takınıyordu. Aslında kötüden çok ateşli ve sinsi. Yerde oturan dizlerini yukarı kaldırmış, üstündeki bluzu gözükmeyen ancak ahır rengi pantolonu belli olan çocuğun sorusunu cevapladı.
- Burakcım. Bizler bilimin getirdiği insanları. Yani sizi gibi çocukları Büyük Abi’den önce yakalayıp onların üzerinde deneyler yapıyoruz. Bakalım onların güçlerini nasıl kullanabiliriz diye. Belki bizimde böyle güçlerimiz olur. Ama 20 yaşından daha uzun bir süre. Aslında bu konuda bayağı ilerledik.
- Peki sonra bana ne yapacaksınız?
- Ne kadar yaşarsan o kadar süre denek olacaksın.
- Sonsuza kadar mı?
- Çok fazla yaşamayacaksın zaten. Ama diyelim deneyler bitti. Artık yapacak bir şey kalmadı. O zaman Büyük Abi’ye satacağız.
Burak’ın içini bir ürperti kapladı. Bi kere fazla yaşamamak ve 20 yaşından fazla yaşamak ne anlama geliyordu ki? Ama Burak’ın soracak daha çok sorusu vardı.
- Peki benden öncede başka çocuklar var mıydı?
- Tabii. Ama çoğu öldü. Kimilerini sattık. Bazılarının üzerinde bazı deneyler işlenmedi. Bilirsin demip adam yada elektrik kız. Evet seni ve aileni biliyoruz. Yada sahte aileni artık her neyse.
- Peki bu yaptığınız iğnelerin ne olduğunu biliyor musunuz?
- Tabii. Ama sonuçlarını bilmiyoruz. Bundan önce birkaç çocukta kusma, aşırı acıkma, zayıf düşme, bitkinlik, uykusuzluk gibi tuhaf şeyler belirdi. Dua etki hemen öl. Yani bu hepimiz açısından iyi olur sanrım. Çünkü burada kaldığın her süre Büyük Abi’yi başımıza musallat ediyor.
Daha sonra kız yatağın başındaki çantanın içinden içi boş bir şırınga çıkardı. Kız ve Burak konuşurken yatakta bir erkek oturuyordu. Onunda kömür siyahı kaküllü saçları vardı ve yapılı kaslı bir vücudu. Kız gayet ciddi bir şekilde çantadan çıkardığ bir kutudan tüpün içinde sarı renkli bir sıvı çıkardı. Erkek de Burak’ın yanına oturdu. Kız tüpün içindeki şeyi şırıngaya boşalttı ve iğnesini taktı. Burak yine iğne yapacaklarını anlamıştı biraz hareketlendi ama yanındaki erkek onu tuttu. Kız onlara yaklaşıp eliyle Burak’ın başını hafif bir şekilde yana eğmeye çalıştı. Burak eğmemesi için zorlandı ama yanındaki güçlü çocuk onun başını eğip boynunu açığa çıkardı ve kafasını kollarının arasına aldı.
Kız: Huysuzlanma. Tüm bunlar boşuna bize engel olamazsın.
Burak çırpınmaya çalışırken boynunda ince bir acı hissetti. Daha sonra vücudunda bir yorgunluk ve ağırlık. Derken gözleri karardı ve bayıldı. Çocuk onun hareketsizliğini hissedince kafasını yavaşça bıraktı ve onu yere yatırdı. Kızla birbirlerinin gözlerine baktılar daka sonra erkek iki parmağını boynunun yanına koyup nabzına baktı.
Erkek: Yaşıyor.
Kız derin bir nefes aldı.
Cansu apartmanlarının önüne geldi. Babası da rabadan indi. Uzun bir müddet eve baktı.
Cansu: Evi temizlediler mi?
Babası Hasan Bey cevap verdi.
- hayır. Ama eşyalarımızı alabiliriz.
- Ne eşyası.
- Bu gece bir pansiyonda kalacağız. Onun için birkaç eşya al.
Hasan Bey biraz duraksadı. Annesinin öldüğü yerin Cansu’nun odası olduğunu hatırladı.
Hasan Bey: Yada sen burada bekle ben senin eşyalarını da alayım.
Cansu: Hayır bende geleyim.
Eve gireceklei sırada evden bir kadın çıktı. “ İnceleme ekibindenim.” Dedi ve gülümsedi.
Cansu odasına girdiğinde duvarında kapının o taraflarında kan gördü. Gözleri doldu. Çok fazla olay yaşamıştı. Ama bekle o da ne? Masasının üzerinde kilit kolyesi duruyordu. Hızlıca masanın üzerinden kolyeyi aldı.
“ Ne demek kolyeyi kaybettiniz.” Patron çok sinirliydi. Adam ne yapacağını şaşırmıştı. O akam kızın annesini öldürmek isterken bir kadına çarpmıştı. Kadın cebinde silah olduğunu anlaması gerekirken sadece gülğmsedi ve gitti. Bekle biraz o kadın- daha patrona cevabı söylemeden kalbinde bir kurşun hissetti. Patraon onu vurmuştu.
Cansu evlerinden çıkan kadını hatırladı. Üzerinde incleme ekiplerinin giydiği kıyafet yada her hangi bir torba falan yoktu. Cansu o gün okulda baktığı dosyaları hatırladı. Birden buz kesildi.
Cansu: Azra Aksoy.
SADECE BURAK VEYA CANSU HAKKINDA YAZACAĞIMI DÜŞÜNMEYİN. ŞU AN BÖYLE YAZIYORUM ÇÜNKÜ DAHA O GECEYİ ATLATAMADILAR. NEYSE YORUMLARINIZI VE VOTELARINIZI BEKLİYORUM.