Bölüm 3 "Kapan"

183 16 2
                                    

Küçük bir sıra arkadaşı ha?"

"Se-sen?"

"Sen dediğine göre tanıyorsun ?"dedi şüpheci bir tavırla bende dürüstlüğü seçip,

"Sadece adını biliyorum," dediğimde kaşlarını hafif kaldırıp başını salladı,

"Pekii" dedi i harfini uzatırken,aynı zamanda başını sıraya koydu.Ah insan bir adımı sorar dimi?

"Medusa"

"Ne?"

"Hani sormadığın adım varya?Heh işte o Medusa"Ve uzun(!) sohbetimizin sonuna gelmiş bulunuyoruz...

Ben sırama yaslanır yaslanmaz öğretmen girdi içeriye,yavaş adımlarla masasına geçti ve oturdu.İlk önce sınıfa bir göz attı,gözleri beni bulunca,

"Yeni bir öğrenci?" dedi sorarcasına,

Ve ben saf kız maskemi takar ayağa kalkarım,

Perde Açılsın!Rol zamanı!

Saf kız izlenimi bırakmak adına kalkarken dizimi sıraya çarptım,saf kızlar biraz sakarda oluyorlardı sanki?

"Ah!" dedim,gerçekten acımıştı!

Sınıfta birkaç kıkırtı duysam da onlar haricinde biri,

"Med iyi misin?" dedi

Sesin geldiği yere döndüğüm de bu kişinin Lee olduğunu gördüm,

"İyiyim" dedim ve gülümsedim,o da şu anlık yapacağı tek şeyi yaptı, gülümseyip yerine geçti.Hiç tipine dikkat etmemiş olsam da Lee'de fena sayılmazdı...Dağınık siyah saçları ve lila tonları gözleri birbiriyle çok uymuştu,her iki parça farklı bütünlere ait olsalarda Lee deyken tek bütün olmuşlardı,bakışları donuk değildi en başında gerçekten gözlerinde samimiyet vardı.Ben böyle böyle Lee yi kafamda tanımlarken öğretmen konuştu,

"Evet,kendini bize tanıtmıyacak mısın?"

"Aa...şey...Ben Medusa" dedim konuşmama biraz saflık katarak.

"Ah neyse otur" dedi göz devirerek.Bende konuşması ardından hemen oturdum.

Ders sıkıcılığın son raktesine ulaşmıştı.Cidden öğretmenler 'Dersi nasıl sıkıcı geçiririm?' adlı bir ders felan mı alıyorlardı?Eğer alıyorlarsa kesinlikle geçer not verilmeliydi...

Ben böyle düşüncelere dalmışken zil sesi duyuldu.Ah sanırım mutluluktan uçabilirdim!

Ayağa kalktığımda Castiel hâlâ uyku modundaydı,

"Heyy!"

"Mmm" diye mırıltılar gelmeye başlayınca iyice uyku modunda olduğunu anladım,birkaç dürtüklemem de de kıpırdamayınca sıramın üzerine çıktım daha sonraysa önümdeki sıranın üzerine geçip aşağıya indim,tam gideceğim sırada kısık bir ses duyuldu,

"Dikkat et Küçük,düşersin..."

Ne yani onca uğraşlarımda uyanıktı ve bana geçmem için müsade etmemişmiydi?!Arkamı dönüp hırsla,

"Pa-pardon?Daha deminden beri uyanıksan madem, niye beni uğraştırıyorsun?!"

O soğuk yüzüne soğuk bir sırıtış ekledi,

"Belki de uğraş istemişimdir?"

Dışımda ki saf kız sustu rol gereği ama içimde ki Medusa sinsi bir sırıtmayla "İstediğin uğraşmak olsun Bay Gizem,uğraşırız..."

Daha fazla durupta içimde ki zincirli canavarı ortaya çıkarmamak için arkamı dönüp sınıftan dışarı çıktım,

Geniş koridorla birerli ikişerli dolaşan kızlar ve köşelerde toplaşan erkek gruplarıyla dolmuştu,merdivenlerden aşağı indiğimde bir katın neredeyse bomboş olduğunu gördüm,oraya doğru gittiğimde neden fazla kişinin olmadığını anlamak pekte zor olmadı,atölye branşlarının olduğu,müzik,resim tarzı sınıfların yer aldığı bir kattı bu kat,

Her kapının rengi farklıydı fakat en dikkatimi çeken kapı gece mavisi rengindeydi...O kapıya biraz daha yaklaşarak kulpunu kavradım ve içeriye girdim,burayla kim ilgileniyorsa ruh halini merak etmiştim,çünkü heryer siyah tonlarındaydı,sınıfın köşesinde müzik aletleri vardı.Bir anda onlara dokunmak istedim,

Parmaklarım gitarın üzerindi dolaşmaya başladı daha sonra diğer birkaç enstrumanın,o an kapıdan bir kilit sesi yankılandı sınıfta,hemen kapıya doğru koşup kulpunu indirmeye çalıştım fakat açılmamıştı!Kilitli kalmıştım!

Ah neyse eninde sonunda çıkardımya!Birkaç kez şansımı denemek için kapıya vurdum,

"Kimse yok mu?!Ben burdayım!"

"Ah tabii ki kimse yok!"

Sırtımı duvara yaslayıp aşağıya kaydım ve gözlerimi karşımda ki saate diktim,

1 saat geçti...

2 saat..

Hâlâ gelip açan yoktu ve eminim okulun bitimine az kalmıştı,gözlerim acımaya başladığı zaman sıkıntı başlamıştı,çünkü lenslerin erimeye başlamıştı,ah bu kadar dayanmış olmasına şaşmamalı!Saçma belki ama gözlerim gücümü yönetmemi sağlıyor belkide bu yüzden bilmiyorum ama bir lens gözlerimde en fazla 4-5 saat durabiliyordu daha sonrası da böyle erime,en kötüsü eridikten sonra birkaç dakika bulanık görüyordum ve bu benim gibi hayatı kaçışla geçen biri için tahmin edilemeyecek derecede kötü bir durumdu,

Ellerim gözlerime giderken ayağa kalktım ve acıyla inlemeye başladım çünkü gerçekten acımaya başlamıştı,

"Ahh!Kahretsin!"

Tam bulunmamam gereken bir vakitte adım sesleri duyuldu,ve kapı kilidinin sesi geldi ardındansa açıldı,

Muhtemelen lensler erimişti ve benim gözlerim açığa çıkmıştı.Resmen burada kapana kısılmıştım,duyduğum ses beni daha da korkutmuştu,

"Küçük?Senin ne işin var burda?"

Castieldi...

Şimdi ne yapacaktım?Bu kısa sürede kendimi ondan nasıl gizleyecektim?Üstelik gücümü kullabileceğimden emin değilken?....

Uzay Gözlü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin