Bölüm 9 "Tehlike"

111 16 3
                                    

(Yorumlarınızı unutmayın,hepinizi çok seFiyorum.Umarım bölümü beğenirsiniz ❤

İyi okumalar >¥< )

Gözlerimi zar zor açmaya çalıştım,eriyen lensler gözlerimin acımasını sağlarken bu acıya ek bir acı daha hissediyordum,elim acının kaynağını bulmaya çalışırcasına sırtımda dolaşıyordu.

Elim sırtımın alt kısımlarına denk geldiğinde ağzımdan acı dolu bir inleme koptu,

"Ah!"

Elime baktığımda,

"Lanet olsun!" diye fısıldadım.

Hem yaram acıyordu,hem de artık birinin beni bulmasını isteyemiyordum.Çünkü herkez de kırmızı olan o akışkan sıvı,benim için mavinin en koyu tonuydu.

Ya bulan kişi beni görürde,gücüm etkisini göstermezse?

Giydiğim şeyin siyah renkte olduğuna şükrederken bir yandan da gece olduğuna seviniyordum.Gerçi hem iyi hem kötü yönü vardı.İyi yön gözlerim fark edilmezdi.Kötü olan ise,beni bulmalarının zorlaşacağıydı.

Bedenimi yukarı doğru hareket ettirmek isterken hissettiğim ani acıyla tekrar yerime uzanmak zorunda kaldım.Ağlamak istiyordum ama ağlayamazdım.Böyleydim işte ben.Kendimi tutmak zorundaydım.Bir şeyleri mutlaka kısıtlamam gerekiyordu çünkü bunu yapmazsam hayatım tehlikeye girerdi.

Bir müddet sonra sesler duymaya başladım,

"Med!"

"Medusa!"

Sanırım yokluğum fark edilmişti.Boğazımda ki kuruluk nedeniyle konuşmaya bile hâlim yoktu.Bunların hepsi uykusuzluğum yüzündendi.

Birkaç adım sesi duydum yakınımda,

"Medusa?!"

"C-castiel?"

"Sen iyi misin?" dedi gözlerimi devirdim zar zor konuştum,

"Mükkemmelim"

Bana yaklaştığında daha birşey diyemeden elimi alnına koydum,

"Sonunda."

Sırıttı,

"Seni ben buldum diye çok mu sevindin?"

"Ateşin düşmüş" dedim rahatlayarak.Şok olmuş birşekilde baktı bana,

"Bu hâlde benim ateşimi mi düşünüyorsun?"

"Kes.Şuan o ateş yüzünden böyleyim.Bir zahmet emeklerime deyip düşsün"

Gözlerini devirip,suratıma bakmaya başladı.Odaklandığı nokta gözlerimdi.
Fa-farketmiş olamazdı değil mi?

"Gözlerin..."

Yutkundum,

"G-gözlerim?"

"Bu kadar parladığını fark etmemiştim..." dedi düşünceli bir ses tonuyla.Gözlerimi kaçırdım,

"Ay ışığı vurmuştur...Hadi kalmama,yardım et"

Tam eğilip beni kaldırmak için elini sırtıma koyuyordu ki hızla tuttum,bana anlamadığını belirten birşekilde bakıyordu.

"Düşerken sırtımı çarpışım.Sırtıma dokunma." diye açıkladığımda gözlerinde bir endişe parıltısı gördüğüme yemin edebilirdim.

"Tamam ayağa kalkta sırtıma alıyım o zaman."

Usulca kafamı salladım.Ellerimle iki yanıma destek alıp kalkmaya çalışsamda canım yandığı için kalkamadım.Castiel zorlandığımı anlamış olmalı ki beni belimden tutup kaldırdı.Daha sonra sırtını bana dönüp sırtını işaret etti.

"Castiel,sende henüz iyile-"

Cümlemi bitirmeme izin vermeden,

"Medusa!" diye uyarıda bulundu.En sonunda yavaşça sırtına bindiğimde çok sarsmadan yürümeye çalışıyordu.

Tahmini bir on dakika kadar sonra benim oda tarzı evime gelmiştik.Işıkların olduğu yere geldiğimizi fark ettiğimde aklıma direk gözlerim geldi.Sırtından inmeden

"Madem iyileştin artık kendi odana git"

Dedim ama beni hiç tınlamayıp odaya girdi.

"Cassy!"

Tam bana dönecekken omuzlarını tutup olduğu yere sabitledim onu.

"Ne oldu?"

Birşey bulmalıydım!

"Ü-üstüm.Şimdi fark ettim.Yırtılmış biraz bakmanı istemiyorum.Sen git artık"

Gözlerini devirdiğini hissedebiliyordum.

"Yaran var Medusa!İzin ver pansumanına yardım edeyim.Giderim sonra!"

Kaşlarımı çattım.İzin veremezdim!

"Gerek yok ben halledicem!"

"Peki o zaman bende çıkmıyor bu gece burada kalıyorum!"

Sözleri ardından boş olan yatağa bıraktı kendini gözlerini de kapattığı için biraz güvende hissetsemde tehlike hâlâ geçmiş değildi.

"Sa-saçmala!!"

Omuzlarını silkti ve ayakkabılarını çıkarıp iyice kuruldu yatağa.Daha fazla direticek gücü bedenimde bulamadığım için dolabımdan koyu lacivert pijamalarımı alıp banyoya ilerledim.Hem pansuman kutusunu hemde yeni lens çıkarıp klozetin üzerine oturdum.Sırtımda hissettiğim acıyla ağlamamak için zor tuttum kendimi.

Tişörtümü çıkarıp aynaya baktığımda sırtımın aşağı kısımlarında çok derin olmasa da canımı yakmayı ustaca beceren bir yara izi vardı.Birinden yardım almam gerektiğini biliyordum ama olmazdı.Bu işi kendim halletmeliydim.

Tam başaramasamda yarım yamalak pansuman yapıp üzerimi değiştirdim daha sonraysa lenslerimi takıp dışarı çıktım.

Genç kız odada ki diğer nefesin sahibine bakmadan yorgun bedenini yatağa bıraktı.Yüz üstü yatmıştı...Tek dileği bugün kâbus görmemekti.Bugün çok yüklenmişti kendine bir de kâbusla zehir etmek istemiyordu uyku denen ilacı...

Çok geçmeden uyuyakaldı ama hayat yine ona kahkaha atıyordu,kâbusu başlamıştı,

"Anne?" dedi 11 yaşında ki küçük Medusa,

"Anne beni nereye götürüyorsunuz?"

"Anne korkuyorum!"

"Sus!Bana anne deme!Se-sen insan mısın onu bile bilmiyorum!Sen hayatımın en uğursuz varlığısın!"

Sıraladı acımadan o kırıcı kelimeleri.Durdurdu arabayı ve çekip çıkardı Medusa'nın bedenini arabadan ve onu o küçük bedeniyle ıssız bir yolda terk etti...

"Senin layık olduğun yer burası!Benden uzak dur ucube!"

Küçük kız son bir kez seslendi,

"Anne beni bırakma!Ben senin kızınım!"

Ve derin bir nefes çekerek uyandı uykusundan genç kız.Başındaysa endişeyle bekleyen genç adam.

"Kâbustu" dedi onu sakinleştirmeyi amaçlarken fakat ortada büyük bir problem vardı.

"Sayıklıyordun..."

Medusa kâbusunun hangi kısmını sayıklamıştı?

Uzay Gözlü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin