Bölüm 4 "Ritim"

186 15 1
                                    

Ahh,hemen birşey düşünmeliydim!Beni öğrenemezdi!Ucube olduğumu anlamaması gerekliydi!

O an nereye düşüceğim umrumda olmadan gözlerimi kapatıp bayılıyormuş gibi yaptım,
neredeyse yere düşmek üzereydim ta ki belimi kavrayan bir el hissedene dek,

Sanırım epey yakınımdaydı çünkü nefesi dudaklarıma çarpıyordu,nefesimi yavaşlattım gerçekten bayıldığımı zannetmesi için,sanırım o da afallamıştı çünkü bir müddet öylece durduk daha sonra diğer eliyle dizlerimin altından tutup kaldırdı beni,kendi kendine homurdanmaya başladı,

"Şimdi senin uyanmanı da beklemek zorundayım" dedi,merdivenlerden çıkarken,

"Böyle hafif olmak için aç mı kalıyorsunuz acaba,azıcık daha zayıflasan yok olucaksın"

Şu an bu söylemlerine kahkaha atabilirdim ama olmazdı,tehlike hâlâ geçmiş değildi.Sırtım yumuşak bir zeminle buluştuğunda beni revire getirdiğini az çok anlamıştım,ama bu saatte kim revirde olurdu ki?

Aramızda ki sessizliği bozan ne oydu ne de ben,

"Med!"

Lee!Evet kesinlikle Lee'ye aitti bu sertliğe yakın ses tonu!

"Ne oldu ona!"

"Oda da kilitli kalmış ve sanırsam korkmuş,onu bulduğumda bayıldı" sesinden bezginlik akıyordu,

"Ah herneyse" diye devam etti,daha sonraysa adım sesleri duydum fakat oda da hâlâ benim haricimde duyulan bir nefes sesi vardı,

"Be-ben ne yapsam ki?Lukaya haber vereyim...Evet evet ona haber vereyim"

Ses tonu o kadar saftı ki bir ara gözlerimi açıp onu mıncırmamak için zor tuttum kendimi,o da odadan çıktığında gözlerimi açtım hızla ve ses çıkarmadan yavaşça doğruldum bu odadan onlara belli etmeden nasıl çıkabilirim diye düşünürken pencerenin olduğu tarafa ilerledim,

Ah sevinç çığlıkları atabilirdim!Revir 1.kattaydı,buradan dikkatsizce bile atlasam en fazla bileğim burkulurdu,kapının o tarafı kontrol ettikten sonra,camı açtım önce bacaklarımı sarkıttım daha sonraysa gözlerimi kapatım kendimi yere bıraktım,

Ah ayağım!Her neyse sanırım burdan kurtulduğum için sevinmeliydim!

###

İnsanın en çok muhtacı olduğu şey düşünmekti...hatta hayal kurabilmek...Önemli olan o hayallerin ne olduğu da değildi ki önemli olan o hayali kurabilme cesaretini göstermekti...

Evet cesaret,insanlar hayal kurmaktan kaçacak kadar korkaktı,çünkü hayal denince akla gerçek olmayacak şeyler geliyor belkide,

Ama o cesareti gösterip,o hayali gerçek yapmaya çalışmak...İşte cesaret buydu!

Yatağıma uzanıp düşündüm...

Castiel...Soğuk görünmek için çabalıyormuydu?Yoksa o gizemli tutulan yaşanmışlığı onu böyle soğuk yapmıştı?

Belki bende çabalarsam bulurdum o soğuluğun nedenini...belki de bulamazdım...

Yumdum gözlerimi birkaç saatlik uykuma,yoksa düşünceler kafamı daha da karıştıracaktı...

###

Okul...Yine sıkıcı dersleri barındıran okuluma gelmiştim,sınıfıma doğru ilerlerken,

"Med" diye bir sesle durdum,arkamı döndüğümde Lee yanıma doğru ilerledi,

"Dün nasıl revirden çıktın?"

"Yürüyerek ve inanamayacaksın ama kapıdan" dediğimde kaşlarını hafif kaldırdı,

"Ah herneyse Lee,sana haber vermediğim için üzgünüm,kendimi iyi hissettiğim için gittim zaten alt tarafı bayılmışım"

"Peki...Bu ders müzik odasındayız" dediğinde onu da peşimden sürüyerek götürmeye başladım,

"O zaman gidelim"

Yine o tanıdık kapıya yaklaştığımda lenslerimin erdiği aklıma gelmişti,yüzümü buruşturduğumda Lee nin dikkatini çekmiş olmalı ki,

"Ne oldu?"

"Hiç,hiç birşey"

Sınıfa girip yere konulan minderlere oturdum...Burada sınıf havası yoktu,insan daha rahattı burada,

Çok geçmeden öğretmen girdi içeriye, klasik, karşılama kısımları.Sınıfa göz gezdirdiğimde Castiel yoktu,

Bir anda kapı açıldı,ve içeri Castiel sırtında gitar kılıfıyla girdi,hiç birşey söylemeden biryere geçip oturduğunda öğretmen,

"Bay Steawert?"

"Hı?"

Odun!

"Özür dilemeyi unuttunuz"

"Unutmadım dilemedim"

"Geç kaldınız"

Saatine bakıp sırıttı,

"Ben derse vaktinde geldim,siz erken geldiniz" dediğinde öğretmende saatine baktı,ve sustu...

"Her neyse geçen hafta konuşmuştuk,çalacağınız şarkıya çalıştınız mı?"

Kalkıp yanında ki gitar kılıfından gitarı çıkardı ve,

"Sayılır" deyip tahtaya yakın olan sandalyeye oturdu,

Bende hemen kalkıp arka tarafta dikkatimi çeken mavi(<3) gitarı aldım,Castiel o kadar gitara yoğunlaşmıştı ki beni fark etmemişti,tam karşısında ki sandalyeye oturup gitarı kucağıma aldım,

O ilk ritimleri çalarken bir müddet çaldığında şarkıyı direk anlamıştım,

Onunla birlikte çalmaya başladığımda kafasını direk kaldırmıştı,

Bense bana sırıttığı,gibi sırıtıp devam ettim çalmaya,söz kısmına gelince aynı anda söylemeye başladık,

(Arkdaşlar şimdi yabancı bir ülkede türk müziği ne alaka diyebilirsiniz ama ben şarkı dinlemediğim için yabancı şarkıları felan bilmiyorum,bu şarkıda birşeyi izlerken duymuştum ve kullanmak istedim^^)

Gece uzun yollarım dar
Dört yanımda ördüğün duvarlar

Sana tutunsam kayboluruz
Yalnızlığın parçalar bizi

Yok oluruz sen bana yorgun uzakta bir ada
Kapkara denizin dinmedi fırtına

Sen bana uzakta ıssız bir ada
Ben hala vururum her gece kıyına

Sen bana uzakta yorgun uzakta bir ada
Kapkara denizin dinmedi fırtına

Sen bana uzakta ıssız bir ada
Ben hala vururum her gece kıyına

Şarkı bittiğinde alkış koptu,ardındansa zil çalınca direk dışarı çıkıp yürümeye başladım,

"Küçük!"

Durdum...

"Dün revirde kapıdaydım ve hiç uyumadım...Neden kaçtın?

Uzay Gözlü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin