GÖLGE HIRSIZI

274 64 7
                                    

Altair telaşla"Maria,Kayra'yı gördün mü?"diye sordu.Maria suladığı çiçek işini bırakarak "Seninle birlikte değil miydi?" dedi.
Altair sinirlenerek alnını ovuşturdu. Tam o sırada Velid koşarak "Altair biri foramı çalmış veya yırtmış." Foradan kalan yırtık parçayı göstererek şikayet etti. Altair omuz silkerek "kimin yaptığını çok iyi biliyorum" dedi. Ve forasını alarak dışarıya çıktı.

Yırtık kendine göre küçültülmüş foralı bu çocuk herkesin dikkatini çekiyordu. Geçirdiği başlık yüzünü örtmüştü. Köşede kaslı bir yapısı olan elinde satırı tutan adam tezgaha pişmiş güzel etten koymuştu. Kayra etin kokusunu alınca gözleri büyüdü. Aldığı foranın kuşağını yokladı. Fakat foranın cebinde sadece tüy kalemi vardı. Parası olmaması iyice hırsını arttırdı.
Tezgahın önüne önce yavaş yavaş geldi. Ve usul adımlarla yürüyerek adamın farketmemesini umuyordu. Tezgahın solunda iyi pişmiş dananın but kısmının bir parçası vardı. Hızlıca eti almıştı ki kasabın arkasına dönmüş olduğunu farketti. Kayra irkilerek son gücüyle koşmaya başladı. Kasap ,eti çaldığını farkettiğinde adeta kükreyerek " seni küçük şeytan, bunun hesabını sana sorarım." diye bağırdı. Her iki elinde ağır satırlar olmasına rağmen kasap çok hızlı koşuyordu. Kayra kendisinin kasaptan daha yavaş koştuğunu farkedince aklına bir fikir geldi.

Merdivenlerin sağında, at arabasında bir adam karpuz satıyordu. Bununla kendine bir fırsat yaratacaktı. Velid 'den çaldığı suikastçı süngüsünü çıkardı ve karpuz arabasının kapağını tutan ipi hedef aldı. Planına güveniyordu. Çünkü karpuz arabasında taşacak kadar çok karpuz vardı. Kasabın kendine yaklaşmasına dört adım kadar mesafe vardı, ipe ise iki adım. Suikastçı süngüsünü çıkardı ve süngüsünün parlak keskin ucuyla ipi kesti. Arabadaki karpuzların yaklaşık yarısı hızlı bir biçimde dökülmeye başladı. Karpuzlar kasabı sert bir şekilde düşürmeye başarmıştı. Kayra kasaptan kurtulduğu için eti keyifle yemeğe başladı. Fakat farketti ki kasapın çözümü karpuzcu tezgâhtarın sorununu getirmişti. Karpuzcu uzun bıçağı kaparak öfkeden kudurmuş bir şekilde " karpuzlarım mahvoldu , seni bir elime geçireyim liğme liğme yapacağım!" diye bağıdı. O kadar öfkelenmişti ki iki uzun bıçaktan birini fırlatmış fakat bıçak Kayra'nın yanındaki duvara çarpıp düştü. Kayra artık bu sorunlardan kökten kurtulmalıydı, nefeside iyice daralıyordu. Evlerin kandil sopasını gördü ve gülümsedi. Son gücüyle zıplayıp kandil sopasını asılarak evlerin pencere korkuluklarından tırmanmaya başladı. Ve en sonunda evin tepesine ulaştı. Birleşik ve aralarında kısa mesafe olan kerpiç evlerin üzerinde koşarak bir merdiven buluncaya kadar koştu. Merdivenlerden indi ve yanında

yerde bulunan mindere oturdu. Ve eti bitirmeye koyuldu.Karnını ovuşturark etin kemiğini sağına attı. Fakat kemik kendisine doğru yuvarlanmaya başladı. Şaşkın biçimde kafasını kaldırdığında foranın başlığını çıkarmış Altair ve sağında kasap solunda ise karpuzcuyu gördü.

Kişi ve kelime sözlüğü
Maria:Altair'in karısı
Velid:Masyaf'ta bulunan Altair'in çıraklarından biri
Fora:Suikastçıların giymiş oldukları genelde beyaz olan suikast kıyafeti

Arkadaşlar kitabım yeni lütfen desteklerinizi eksik etmeyin.

Ben Bir Efsaneyim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin