Altair kılıcını kurdun göğsünden çıkararak "Bugün bu kadar av yeter beyler!"diye çevresindekilere seslendi.Kılıcını kınına sokarken gözü öldürmüş olduğu kurtların koyu kanıyla kaplanmış forasına gitti ."Bu benim en sevdiğim foramdı."diye söylendi.O sırada Velid koşarak "Altair galiba Masyaf'a kadar yüreyeceğiz."seslendi.Altair şaşkın bir biçimde Velid'e dönerek "Nedenmiş o? Kar seviyesi atların yüreyebileceği seviyeye düştü."diye merakla sordu.Velid sol eliyle parçalanmış at cesetlerinin bulunduğu bölgeyi işaret ederek"Yalnızca dört atımız yaşıyor,diğerleri biz kurtları haklarken bazılarına yem olmuş."dedi ve arkasına dönerek"Adamlarımız kurtların kürkünü yüzmeye çoktan başladılar,birkaç dakikaya bitirirler.Biliyorsun bu kış bayağı soğuk geçeceğe benziyor Masyaf halkının bunlara ihtiyacı olacak."dedi.Altair üzüntüyle onayladı yere çömelerek "Kürkleri atlara yükleyin böylece daha hızlı yol alırız."dedi.Birkaç dakika sonra suikastçılardan biri bittiğini haber verdi ve kürkleri atlara yükleyip ormandan çıktılar.
>>----------------->
Kayra afalayarak geri düştü.Kaçacak yer aradı fakat en ufak bir fare deliği bile yoktu.Kurtlar hızlarını iyice artırdı.Kayra en öndeki kurdun diğerlerine göre daha iri olduğunu gördü.Kurtlar bir süre sonra yavaşladı Kayra ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.Nedense sağdaki diğerlerine göre daha zayıf olan duman renkli kurt gözüne çarpıyordu.Kayra sonra anladı ki çevresini çevireceklerdi ve sağdan ve soldan iki grup çember şekli oluşturmak için hareketlendiler.Kayra korkudan kalbinin duracağını zannetti,adeta kalp atışlarını kafasında çarpıyor gibiydi.En öndeki kurt saman sarısı koyu renkli bir kurttu kafasını sağa doğru eğdi ve güçlü çenesiyle havayı ısırdı.Kayra iyice panikledi.Galiba artık sonu yaklaşmıştı.Altair'i,Maria'yı,Velid'i hatta Masyaf'ı bile göremeyecekti.Gözünü kapattı ve sonuna hazırlandı.Kurtların ayak sesleri kalp atış sesini bastırmaya başlamıştı.Kayra derin bir nefes aldı.O sırada bir vızıltı sesi,saplanma sesi ve bir kurdun haykırış sesi ardı ardına eklenerek Kayra'nın gözlerini açtırtdı.Gözünü açtığında kurdun okla yere serilmiş ve kanıyla bembeyaz karı kırmızıya boyayan kurdun cesedini gördü.Bakmak için başlığını aralayarak okun sahibine baktı.Düzensiz biçimde kanla kaplanmış beyaz foralı ustasını görünce gülümsedi .
Kurtların dikkatini dağıldığını farkedince hemen arkasına doğru koşmaya başladı.
Altair kendisine gelen kurtları işaret ederek"Hadi beyler biraz daha avlanalım!"diye harekat emri verdi.Velid ve birkaç kişi ok başına geçtiler Altairlerin grubu ise kurtlara hücuma başladı.
Kayra hızını kesmeden hedefine koştu.Bu eski bir harabeydi.Yapısının yarısını eskiden taş olması gereken tahta yapılar oluşturuyordu.Harabenin yıkılmayacağına dair bir garanti yoktu fakat tek kurtuluş çaresi bu görünüyordu.Ayağını çıkıntıların birisine koyduğunda harabeden hafif biçimde sallandı.Kayra arkasından iki kurdun geldiğini farkedince tırmanışını hızlandırdı.Birkaç dakika içinde harabenin tepesindeydi.Kurtların ne halde olduğuna bakmak için aşağı eğildiğinde harabe bu sefer daha şiddetli sallandı.Kurtlardan biri Velid'in grubundaki okçuların darbesiyle ölünce diğeri kaçmaya başladı, kurta daha iyi bakınca o duman renkli kurt olduğunu fark etti, ormana doğru koşuyordu.Kayra kurdun koşarken öldürüleceğini zannetti fakat öyle bir şey olmadı.Kayra daha fazla zaman kaybetmeden ok kesesinden oku kaptığı gibi yayına sürdü.Sağ elini başına değirerek nişan aldı.Derin bir nefes aldıktan sonra kırmızı tüylü oku bıraktı.Ok yön değiştirmeden,havayı delerek Altair'e koşan kurdun göğsüne saplandı ve kurdu etkisiz hale getirdi.
Altair kılıcını ucuyla zıplayarak üstüne gelen kurdun göğsüne sapladı ve diğer kurdu haklamak için kılıcının kurdun göğsünde fazla kalmasına izin vermeden kılıcını kurtdan geri çekti. Kılıcını diğer kurda saplamaya hazırlanırken kurdun göğsüne saplanmış bir okla yerde olduğunu gördü.Kendisine yardım eden Kayra'ya baktı.Şüphesiz o çok yetenekli biri olacaktı.Bu kadar mesafeden ok atmak marifet isterdi.Fazla zaman kaybetmeden ilerideki iki kurda koşmaya başladı.
Kayra savaşlarda böyle bir tepenin çok okçular için çok işe yarayacağını düşündü.Yüksek bir tepeden okçular hedefini rahat bir biçimde yakalayabiliyordu.O sırada bir çatırdama sesi geldi.Kayra ne olduğunu anlamadan duvarlar hızla çatlıyor parçaları yağmur gibi hızla yere düşüyordu.Kayra bu sefer gerçekten sonunun geldiğni anladığınında gözlerini kapattı ve sadece"Ah Lanet olsun!" dedi ardından gök gürlemesi gibi sesle harabe çökmeye başladı.
Altair süngüsünü kurdun boğazından çıkardığında kan yüzüne ve forasına sıçradı,sağ koluyla yüzünü sildi.O sırada gök gürlemesi gibi bir ses hem kurtları hem suikastçıları korkuttu.Altair sesin kaynağının harabede olduğunu anladığında Hemen oraya doğru koşmaya başladı.
>>--------------->
Kayra gözünü açtığında Masyaf'taydı fakat yatakta falan değildi köyün meydanındaydı.Bu imkansızdı ayakta uyumuş olmazdı.Rüya mı görüyordu?Etrafta kimse yoktu.Halbuki her taraftan insan fışkırması gerekirdi.o sırada ayak sesleri onu düşüncesinden ayırdı.Kafasını kaldırdığında haçlı askerlerinin kendisine doğru koştuğunu gördü.Kayra kaçmaya başladı.O sırada saplanma sesi ardından acı çığlık sesi geldiğinde arkasına bakarak ne olup bittiğini görmek istedi .Dört haçlı askeri yerde yatıyor en arkadaki haçlının miğferine basan bir ayak gördüğünde kim olduğunu görmek için gözlerini kıstı.Beyaz bir suikastçıydı,sağ eline bir tür süngünün tasarımı vardı ve onu rayına yerleştirmekle meşguldu.Zincirli bir süngü,ne işe yarardı ki.Suikastçı sanki onu görmemiş gibi ona aldırmamıştı.Kayra suikastçıyı incelerken gözü sol elinin serçe parmağındaki ize takıldı.Onun kim olduğunu anladı.Suikastçı kafasına kaldırarak Kayra'ya "Gitme vaktin geldi galiba."dedi ve hemen ardından süngülü kolunu sağdan sola doğru savurdu ve süngü yuvasından fırlayarak Kayra'ya uçtu.
Arkadaşlar yukarıdaki resimi bizzat çizdim(Altında imzam da var zaten).Bu arada resmin anlamı haşhaşilerin sembolüdür.
Hepinize iyi okumalar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Efsaneyim
ActionBen Haşhaşiyim.Bu benim hedefim bu benim suikastim, Ben Bir Efsaneyim 11.yüzyıl...Haşhaşilerin altın çağında yetim bir çocuk...Onu eğiten usta bir suikastçı...Büyük ihanetler... Büyük aksiyon kaldığı yerden devam ediyor ★Kudüs turnuvasından...