Yağmur şiddetle yağıyor, ara sıra gökyüzünde çakan şimşekler odayı aniden ışıklandırıyordu. Steven gök gürültüsüne uyandığında bir an için nerede olduğunu kavrayamadı. Yanına baktığında koluna sıkı sıkıya sarılmış Olivia'yı gördü. Dışarda öyle bir gürültü vardı ki, buna rağmen Olivia fırtınadan habersiz çok derin uyumuştu. Yüzü koluna çok yakındı ve dudakları, nefesi resmen tenine çarpıyordu. Bu bile Steven'ı baştan çıkarmaya yetiyordu. Olivia'nın dudaklarını aklından çıkarmaya çalıştı.
'Düşünmek yok!' diye tembihledi kendi kendini.
Pencere açık olduğundan soğuk havayla birlikte yağmur damlaları odayı buz gibi yapmıştı.
Steven Olivia'nın açık kalmış omzuna ve sırtına baktı. Hala tenine değen düzenli nefes alışverişlerini hiss ediyordu. 'Lanet olsun!Bu çok dikkat dağıtıcı!' içinden bir küfür savurdu.
Olivia'yı bilirdi. Yatağında asla sakin sakin uyumzadı. Sürekli döner durur ve üstünü açardı. Kaç kere odaya girdiğinde onu yerde bulmuştu. Yorgana yuvarlanıp düşmeyi nasıl başardığını asla bilemeyecekti. Anılar gözünde canlandığında gülümsedi. Tam bir tatlı sakardı.
Steven gözlerini Olivia'dan ayırdı ve bir anlık bakışlarını odada gezdirdiğinde birini gördü. Telaşa kapılarak tekrar aynı yöne baktı, Olivia'nın dolabının yanında, karanlıkta birini gördüğüne yemin ede bilirdi. Gözlerini kapayıp tekrar açtı. Kafasını silkeledi. Gök gürledi ve şimşek çaktı. Odanın içi aydınlandı. Yoktu. Kimse yoktu.
Bazen insan karanlığa uzunca bir süre baktığında olmayan şeyler göre biliyordu. Acaba öyle mi olmuştu diye düşündü. Kafası karışmıştı ve uykulu olduğunu anladı.
Olivia'nın açık kalan omuzlarını örtmeye yeltenecekti ki, örtülmüş olduğunu gördü. Steven'ın kaşları çatıldı ve etrafını inceledi hemen. Kaşlarını havaya kaldırıp kendine gelmeye çalıştı. Yorgunluktan hayal görmeye başlamıştı sanki. Gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı. Ama tedirginliğini üzerinden atamadığı için uyuyamıyordu.
Olivia yerinde kıpırdandığı sırada Steven kolunu kaldırdı. Olivia Steven'ın kolunun arasına geçerek başını Steven'ın göğsüne yasladı. Olivia uykulu bir halde bunu yaparken, hafifçe burnunu Steven'ın göğsüne sürtmüş ve kokusunu içine çekmişti.
Kalbi titrerken Olivia'nın üzerini tekrar örttü. Onun her gece üzerini açık koyarak uyuması Steven'ın düşüncelerini ele geçirmişti.
"Neden sürekli kıpırdıyorsun ki?" diye fısıldadı kendi kendine Steven.
Onun sürekli yatağında kıpırdanıp, üzerini açması, üşüyerek uyuması Steven'ı tedirgin ediyordu. Sonra saçmaladığını düşündü. Bu kadarını düşünmesi bile kendine tuhaf gelmişti.Steven bir birinden tuhaf düşüncelere dalarak sonunda uyuyakalmıştı.
***
Sabah olduğunda yağmur dinmişti. Temiz, yağmur sonrası toprak kokusu doldurmuştu odayı. Gökyüzü dün geceki şiddetli havadan sonra gri ve kasvetliydi.
Yanına baktığında Olivia'yı ona arkasını dönmüş yastığa sarılıp uyurken buldu.
Ne ara kollarımın arasından çıkıp arkasını dönmüştü ki?' diye düşünmeden edemedi. Fark ettiği bir diğer detaysa omuzlarına kadar üzeri örtülü olmasıydı. Steven kaşlarını çattı. Kafasını arkaya atarak tavana baktı. "Hadi ama. Ne oluyor burda?" diye söylendi.
Olivia huzursuzca yerinde kıpırdandı. Arkasını dönüp Steven'ı görünce şaşırdı. "Burada mı uyudun?" diye sordu. Gece gideceğini düşünmüştü.
Steven, "Neden üzerin açık değil?" diye aniden sorduğunda Olivia anlamayarak kaşlarını çattı.
"Ne? Bu nasıl bir soru?" Olivia kafasını tekrar yastığa gömdü. Steven'ın saçmaladığını anlamıştı.
"Evet. Sen her yatakta kıpırdandığında üzerin açık kalıyor. Ama şimdi bir bakıyorum, yorgan az kalsın yüzüne kadar kapalı."
"Ne var ki bunda? Belki kendim örtmüşümdür?" dedi Olivia boğuk sesle.
"Peki, kendin mi örttün?" diye hemen sordu Steven.
"Bilmem."
Steven oflayarak ayağa kalktı. Olivia kafasını yastıktan kaldırıp Steven'e baktı. "Neden bu kadar dert ettin ki?"
Steven aralıklı pencereyi daha da açtı ve tam çıkacakken Olivia'ya döndü, "Çabuk hazırlan. Dün müdire Gralmaye'nin seninle konuşacağını duydum."
Olivia olanları tekrar hatırlayınca kafasını tekrar yastığa gömerek mızmızlandı.
Bölüm sonu.
Canlarım oy ve yorum yapmayı (en azından kalp ata bilirsiniz🥰❤😁) ve beni takip etmeyi unutmayın. 💕yeni bölümleri en kısa zamanda yayımlayacağım. Seviliyorsunuz❤❤👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUNLARIN BÜYÜSÜ - Mørk Serisi I
FantasíaSoğuk rüzgar saçlarını dalgalandırırken, "Damarlarımda akan gücü hissedebiliyorum." diye fısıldadı. "Ve bu güç beni ürkütüyor." "Henüz ürkmeni gerektirecek hiç bir şey olmadı." dedi Woldark. Karanlığın en derinlerinden gelen bu ses öylesine güzel g...