Merhaba mıncırıklarım öncelikle sizden çoooooook özür dilerim kaç gündür yazamıyorum çünkü hem okul hem dersane ikisi birden zor oluyor yorgun düşüyorum ve kendimi okuldan gelir gelmez yatakta buluyorum.neyse fazla sözü uzatmıyım.bu bölümü benimle birlikte yazan muhteşem yorumunu katan ve kurguda önemli bir yere sahip olan tuğçeye (TueAtaman) a çoooooooooooooooooooook teşekkür ederim bu muhteşem kurgu harikaydı bebeğim seni seviyorum :)yorumlarınızı sakın esirgemeyin :)
Damadım rezilliğinden sonra sessiz bir kahvaltı yaptık ve biraz sohbet ettik.valizleri toparladım ailemle vedalaşıp evden çıktık havalına geldik ve şuanda uçaktayız.zayn elime sıkıca tutmuştu.uyuyordu ama elimi sıkıca tutmayı ihmal etmiyordu.nasıl hem uyuyup hem elimi tutabiliyorduki.ama uyuması benim için daha iyiydi.babam pot kırdığını anlamıştı ve susmuştu ama laf ağzından çıkmıştı bir kere.gülümseyerek zayn i izledim.çok masum görünüyordu telefonumun arka planında bile onun uyurkenki resmi vardı.onu izlemeye devam ettim gülümsemem yerini sırıtmaya bırakmıştı.
“ahh çok yakışıklı olduğumu biliyorum “ dedi ne yani uyumuyormuydu.
“sen uyumuyormuydun ? “ dedim aklıma gelen ilk soruyu ona yönelterek
“uyuyordum ama birkaç dakika önce uyandım.” Dedi
“pislik” diyip koluna vurdum yanağıma bir buse bıraktı.başını omzuma yaslayıp parmaklarımla oynamaya başladı.kolunu dürtüp onu bana baktırdım.
“babamın dediği şey…” dedim güldü ve gözlerimin içine baktı
“benim hoşuma gitti hatırlasana annem sana gelinim demişti “ dedi aslında evet annesi bana gelinim demişti içim biraz rahatlasada yinede babamın dengesiz tavrı sinirlerimi bozmuştu.uçağımız havaalanına indi ve bizde indik preston valizlerimizi alırken bizde bize doğru gelen 4 şebeğe sarıldık.
“sizi çok özledim çocuklar “ dedim Harry nin saçlarını karıştırırken
“bende senin yemeklerini özledim jas “ dedi niall ona sadece gülümsedim
“eve gidelimmi ? “ dedim
Herkes olumlu yanıt verince arabaya bindik ve eve gittik. Çocukların evine gitmiştik. Eve girdik ve ben koltuğa oturacakken Niall beni durduttu. "Oturmadan önce yemek pişirsen?" dedi. Ben cevap vermeden hemen Liam söze girdi. "Niall kız yol yorgunu. Biraz dinlendikten sonra yapar. " dedi. Evet bayağı yorgundum hem uyumak istiyordum. "Niall gerçekten çok yorgunum." Niall bana son birkez masum masum bakınca dayanamayıp kalktım ve mutfağa gittim. Spaghetti yaptım ve üzeri içinde bir sos yaptım. Birkaç yemek daha yaptıktan sonra en son salata yaptım ve masayı kurdum. Salatayı da masaya koyduktan snra işim bitmişti. "Masa hazııır!" Çocuklar yavaş yavaş masaya gelirken Niall koşarak geldi. "Ellerine sağlık mutfağımın kralicesi." deyip yanağıma bir öpücük kondurdu ve hemen bir sandalye çekip oturdu.Diğerleri de geçip oturdular ve yemeğe başladık. Hepimiz doyduktan sonra çocuklar bana tek tek teşekkür ettiler. "Ellerine sağlık güzel bacak." dedi Harry. "Herşey çok güzeldi ellerine sağlık Jas." dedi Liam. "Ellerine sağlık Jas." dedi Louis. "Mutfağımın kraliçesi çook teşekkür ederim. Eğer sen bu yemekleri yapmasaydın her an açlıktan ölebilirdim." dedi Niall ve hepimiz güldük. Zayn ise yanıma geldi ve tam beni öpecekken onuu uzaklaştırdım. "Zayn ellerini yıka. Ayrıca bu yağlı ağızla beni asla öpemezsin" dedim. Biraz bozuldu ama direkt lavaboya gitti. Ben de kalkıp masayı toplamaya başladım. Bulaşıları bakineye dizerken belimde bir el hissettim. Biraz ürktüm ama sonra Zayn olduğunu anladım. Ona doğru döndümve biraz bakıştıktan sonra Zayn bana yaklaşmaya başladı. Bana yaklaşırken "Şu öpücüğümü bi alayım ben." dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Daha snra öpmeye başladı. Ben de ona karşılık verdim. Öpüşmeye devam ederken duyduğum ayak sesleriyle bir anlık refleksle tezgahta olan elim bir bardağa çarptı ve bardak yere düşüp kırıldı. Ben irkilince Zayn'den ayrıldım. Gelen kişi Harry'miş. "Rahatsız mı ettim? Sadece su alacaktım." dedi. Zayn sinirlenmiş görünüyordu. Bense onun elini tutuyordum. Harry su içip gittikten sonra ben de Zayn'in elini bıraktım. "Aşkım sen içeri geç istersen. Ben de buraları toplayıp gelirim." "Yardım edicem." dedi. Ben de sadece gülmekle yetinip yere eğildim ve cam kırıklarını toplamaya başladım. Camları toplarken elimi kestim ve küçük bir çığlık attım. Zayn hemen yanımda belirdi. Elime baktı ve salona götürüp koltuğa oturttu. İlk yardım dolabından sargı bezi , merhem ve tentürdiyot getirip elime pansuman yaptı. Aslında o kadar da ciddi bir kesik değildi. "Zayn bence çok abartıyorsun." dedim. "Hiçte bile. Bana aynısı olsaydı sen daha fazlasını yapardın." dedi ve diğerleri de onu onayladı. "Aman neyse. Ben evime gidiyorum." dedim. "Neden?" "Zayn sürekli burda kalamam. Benim de bir evim var öyle değil mi?" "Bir gece daha kalsan." "Olmaz Zayn. Sen mi bırakırsın ? Ben mi gideyim?" "Ben bırakırım" dedi ve kalkıp yola çıktık. Yolculuk boyunca fazla konuşmadık. Çantamdan anatharımı çıkartıp eve girdim ve gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Ev savaş alanı gibiydi. "Aman Allahım evimin hali ne böyle" dedim. Zayn omzumu tuttu ve beni biraz kendine çekti. "Bebeğim bu gece bizde kal yarın hallederiz." "Yok Zayn başka birşey var sanki." "Ne olabilir kii?" "Bilmiyorum. Ama kötü birşeyler var gibi." "Aşkım hadi gidelim. " "Peki" dedim ve evden çıkmak için kapıya doğru yöneldik. Tam kapıyı açacakken kapının üzerinde bir not gördük. Notu ben alacakken Zayn birden aldı ve sessizce okudu. Daha sonra elinden ben aldım ve okudum. -BENİ ÇOK HAFİFE ALMAYACAKTIN JASMINE...- yazıyodu. Zayn sinirlenmişti. Donup kalmıştım ama sinirlendiğini anlayabilyodum. Yanağımmda hissettiğim sıcaklıkla ağladığımı anladım. Birden boşaldım ve ne olduğunu anlamadan yere çoktüm bu sefer hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Zayn yanıma geldi ve beni kucağına alıp arabaya götürdü. Ama benimle konuşmuyordu. Onların evine gidene kadar tek yaptığım şey ağlamaktı. Eve girdiğimizde Zayn'in kucağındaydım. Beni oturma salonunda koltuğa oturttu ve kendisi de karşıma oturdu. "Bunu yapan Ensteban mı ?" Sonunda ağlamayı bırakıp ona cevap verebildim. "B... Bilmiyorum Zayn ama büyük ihtimalle o." "Ne demek büyük ihmalle Jas?! " O kadar büyük sesle bağırdı ki resmen sesi evde yankılandı. Kırılmıştım. Neden böyle olduğunu bile bilmezken bana bağırmıştı. Ona birşey demeden koşarak odaya çıktım. Kapıyı kapatıp kendimi direk yatağa attım ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ağlarken uyuya kalmışım. ***********
Uyandığımda Zayn yanımdaydı. Ne kadar bana bağırsa da ona küsemiyordum. Ama bu sefer çok bağırmıştı. Ses yapmadan kalktım ve üzerimi giydim. Çocuklara kahvaltı hazırladım ve beni merak etmemeleri gerektiği gereken bir not bırakıp evime gittim. Kapıyı açıp eve girdim ve etrafa bir göz gezdirip yavaş yavaş toplamaya başladım. Evi toplamaktan çok yorulmuştum. Telefonumu alıp cebime koydum ve evden çıktım . Arabama binerken burnumda bir mendil hissettim ve sonrası kapkaranlık.
**********
Gözlerimi açtığım yeri bir depo olarak beklerken bildiğiniz bir evdi.gayet güzel döşenmiş kırmızı ve siyahın hakim olduğu lüks bir salondaydım.ama kim yaptı ? beni kim neden kaçırdı ? aslında aklımda birisi var ama düşünmek bile istemiyordum sadece yerimde çırpınıp bağırarak zaman tüketiyordum.bir süre sonra kapı açıldı ve aklımdaki simayla karşılaştım.ya arkasından giren ? işbirliği mi yapmışlardı ? yanağımı ıslatan sıcak sıvıyla kendime geldim ve onlara baktım.
“vay günün yıldızıda uyanmış ha ? “ dedi pis sarı mor çiyan.ben hiç bir şey söylemezken söze devam ettiler
“sana beni hafife alma demedim mi bebeğim ? ne oldu şimdi benim elimdesin ? “ dedi kin dolu bakuşlarım üzerinde gezerken yanıma gelip çenemi kavradı.ve dudak büzdü
“seni bu şekilde mecbur etmek istemezdim ama sen ne yaptın ?o piç kurusunu seçtin “ dedi
“esteban sevgilime piç kurusu deme ama “ dedi perrie onu burada boğmak istiyordum çok saçma olduğunu bilsemde bağırdım
“o benim sevgilim seni kaltak “ dedim yanıma gelip bana tokat attı.yüzüm acıyordu hızlı vurmuştu ama ben bunların hepsinin hesebını soracaktım o kızı öldürmek istiyordum.
Esteban onu geri çekti
“benim kızıma dokunmak yoktu unuttun mu ? ben onu alacaktım sende o piç kurusunu “ dedi kim neyi alıyor ya o benim ! şu durumda bile o benim
“kimse kimsenin olmayacak bunun hesabını vereceksiniz “ dedim tıslayarak esteban tekrar çenemi kavradı
“olacak bebeğim nasıl biliyormusun ? “ dedi bana soran bakışlarla ben sesimi çıkarmayınca o devam etti
“kimse başkasının yattığı bir kızı tekrar istemez sende zaten bundan sonra buradan gitmek istemeyeceksindir “ dedi yüzüne tükürdüm yanağının kenarına gelen tükmüğü yaladı iyrenç şey
“mm sevdim daha fazlasıda olacak “ dedi pis pis sırıtarak sonra devam etti
“keşke isteyerek olsaydı bebeğim bu şekilde sana acı çektirmek hoşuma gitmiyor ve inan bu sürtükle iş birliği yapmamın nedeni zayn i yatağa atacağına yemin etmesi “ dedi
“hey ! sürtük olan senin önünde duruyor “ dedi perrie
“arkamda durduğunu sanıyordum sürtük kapa çeneni ve git o piç kurusunu elde etmeye çalış “ dedi
“zayn sana asla bakmaz “ diye tısladım kendimden emin bir şekilde.o ise bir kahkaha patlattı.
“onu göreceğiz kızım bana kimse hayır diyemez zayn ağzının tadını bilir “ dedi şu anda bu kızı gelinlik giydirip 26 yerinden bıçaklayarak bir fanusun içine koyup boynundan tavana asmak ve idrar dolu fanusta boğulmasını izlemek istiyordum aşağılık sürtük !
“buradan kurtulduğumda ikinizide mahvedeceğim “ diye bağırdım
“evet kurtulabilseydin belki “ dedi esteban bu çocukla nasıl bir arkadaşlık kurduğumun farkında değildim acaba beni arıyorlarmıydı ? sürtük perrie içimi okumuşçasına konuştu.
“ah bence senin şuan yokluğundan bile bir haberleri yoktur 2 gündür buradasın ve gelmediler demek ki istenmiyorsun “ dedi ne yani iki gündür burdamıydım ben ? ve kimse beni aramamşıtı ? hayır jasmine perrie nin sözüne inanacak kadar düşmedin sen ! sevgilin gelecek ve seni bu bok çukurundan kurtaracak ve sende buradan kurtulduğunda perrie ye istediğin işkenceyi yapabileceksin !
