~7~

73 12 3
                                    

İntikamımızı kutlamak için sokakta olan barlarda birine girdik. Dans eden insanların arasından zar zor geçtiğimizde büyük kırmızı deri koltuklu yerlere ulaştık.
Atakan İrem ve bana daha önce adını duymadığım içkileri garsondan isterken aklım hâlâ Simayın götürülüşündeydi.

İreme boynuma sarılıp "bu olaylar seni üzmesin Eylülüm herkes hakkettiği yerde" dediğinde kendime gelmiştim. Sarılmasına karşılık verip "siz yanımdayken üzülmem ki ben" deyip astığım yüzümü düzelttim.

Ata "artık temiz olduğun kesinleştiğine göre babanla konuşmalısın" dedi. Söyledikleri sinirlendirmişti. Baştan beri babamla barışmam hakkında saçmalıyordu.

"Suçsuz olduğumu bilmeyerek inansaydı bana" diye kestirip attım.

"Babanla konuşmalısın, onu özlediğinin farkındayım Eylül" dediğinde uzatacağı belliydi.

Ağzımı açtığımda konuşmama izin vermeyerek "konuyu kapatalım mı?" diye müdahale eden İreme şükür dolu bakışlarımı yolladım.

***

Sabah başımda feci bir ağrıyla uyanmıştım. Yatakta zorlukla doğrulup etrafa baktığımda İremin odasında olduğumu anladım. İrem ise kanepede baş aşağı bir şekilde yatıyordu. Haline gülerek yataktan kalktım. Üzerimde hâlâ dünkü kıyafetlerim vardı. Yüzümü buruşturarak bavulumdan temiz kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim.

...

Bugün Ankara da son günümdü. Kahvaltı yapmak için bir kafede buluştuk. Siparişlerimizi verdikten sonra masadaki sessizliğe aldırmadan bir konuya girmeye çalıştım.

"Ee nasıl gidiyor bensiz okul? "
Ata "gitmiyor ki be panda" dediğinde hüzünü atlatamayacağımı anlamıştım.

İrem "asıl sana sormalı güzelim ortama alıştın mı,arkadaş yaptın mı,var mı yakışıklı biri? " diye sorularını peş peşe sıraladığında Atakanın siniri yüzünden okunuyordu.

Oldum olası beni de İremi de sahiplenmişti.Sürekli yanımızda olduğundan yanımıza yaklaşan pek olmuyordu zaten.Bir keresinde çocuk benden hoşlandığını söylediği için dövüldüğünü hatırlıyorum.

"İrem saçmalama olamaz öyle biri " dedi. Klasik Atakandı işte. Bu hali gülmeme neden olmuştu.

"Niye Ata, Eylül kız değil mi?" dedi, elleri önünde birleşmiş ciddi bir halde tartışmaya açıktı.

"Tamam tamam kesin yok öy.." lafımı kesmeye sebep olan telefonumun zil sesiydi. Ekran da beliren "Babam" yazısını görünce uzun zamandır aramadığını fark ettim.

Açmakla açmamak arasında kalsam da 4. çalışta telefonu açıp zorlukla "efendim" diyebildim.Benim sesimi bastıran seste "kızım nolur gitmeden oturup konuşalım" demişti. "Geldiğimi nerden öğrendin " dedim karşımda oturan Ataya kötü bakışlarımı yollayarak. "Atayla konuştuk biz her şeyi, suçsuz olduğunu biliyorum kızım" dediğinde telefonu kapatıp ayağa fırladım.

"Tebrik ederim Ata, yine yapmışsın yapacağını" deyip sandalyeden montumu ve çantamı aldım.

"Eylül saçmalama yapmam gerekiyordu" dedi.

"Bak Atakan şimdi gidiyorum, eğer arkamdan gelmeye çalışırsan yemin ederim kendime zarar veririm" diyerek kapıya yöneldim. Atakan eski günlerdeki gibi kendime zarar vermemden korktuğu için ona karşı en güçlü silahımı kullanmıştım.

Dışarı çıkıp kafenin önündeki taksilerden birine bindiğimde taksiciye havaalanına gitmesini söyledim. Tam o sırada kapı açıldı, şaşkınlıkla İreme baktığımda kollarını açıp "hey! Benim hiç bir suçum yok " dedi ve yanıma oturdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin