5~Mete'ye Gelin

15 1 0
                                    

Hıçkıra hıçkıra ağlarken bir yandan da Alaz'a sarılıyordum.

"Lütfen..." Diye fısıldadım artık son kalan gücümle. "Ölme."

"Tamam." Diyen ses ile donakaldım. Işıklar açıldı ve gözlerim alışmadığı için yüzümü buruşturdum.

Kahkaha sesleri ile başımı kaldırdım. Mete, Begüm ve Alaz gülüyordu.

"Şaka!" Diye bağırdı Mete. Şaşkınlıkla bakakaldım.

"Zambak?" Diye sordu bir yandan gülen Alaz. Tepki vermedim. "Lan? Cevap versene." Diyerek omzumu dürtükledi.

"Bak korkmaya baş-"

"Lan!" Diye bağırarak sözünü kestim ve yatakta sıçradı. Diğerleri de oldukları yerde zıplamıştı.

"Bu nasıl şaka lan!? Ben öldüreceğim sizi! Şaka değil bu sefer ama!" Diyerek Alaz'ın üstüne atladım. Bir yandan onu dövmeye çalışıyor, bir yandan da beni ondan ayırmaya çalışan Mete ve Begüm'e saldırıyordum.

"Ya tamam, sakin ol! Şaka yaptık sadece- Lan!" Alaz'ın, altımda sendelemesiyle herkes bir anda durdu.

Üzerinden inip yatağa zıpladım. Alaz, bir elini duvara yaslamış, bir elini yüzüne kapatmıştı.

"Mete..." Diye fısıldadı ve Mete sanki düğmeye basılmış gibi hemen Alaz'ı odadan çıkarttı. Bu da bir şaka olmalıydı.

"Az sonra gelirler. Şakalarınızın zamanını iyi ayarlayın. Daha beş dakika önce aynı şakayı yaptınız." Diyerek yatağımda yayıldım. Gözlerimi açıp etrafa baktığımda Begüm'ün de odada olmadığını fark ettim.

"Begüm?" Ayağa kalkıp banyoya baktım. Kapıyı açmaya çalıştığımda kilitli olduğunu fark ettim.

"Lan! Tuvaletteyim tuvalette!" Diye seslenen ses ile rahatlayarak yatağa geri döndüm. Artık uyumak istiyordum!


***

Sabah erkenden uyanmıştım. Yan tarafa baktığımda Alaz'ın yatağında olmadığını fark ettim. Bu şaka artık canımı sıkmaya başlamıştı.

Telefondan, Mete'ye mesaj atmak için telefonu elime aldım.

Zambak: Mete?

Mete: Efendim?

Zambak: Sen bu saate nasıl ayaktasın lan?

Mete: Hiç uyumadım ki. , içimde oluşan merak ve endişe ile kaşlarım çatıldı.

Zambak: Niye?

Mete: Boşver. , aslında daha irdeleyebilirdim ama Alaz'ı merak ediyordum.

Zambak: Alaz'dan haberin var mı? Son görülme yazısı çıkınca sinirle telefonu komodine koydum.

Tam kapıyı açıp dışarı çıkmıştım ki birine çarpmamla geriye sendeledim.

"Ö-özür dilerim." Diyen Alaz ile gözlerim kocaman açıldı.

"Alaz!?" Diye çığlık atarak boynuna sarıldım. "Ah! O gerizekalı Mete yüzünden çok endişelendim. Ne sorsam tuhaf tuhaf cevaplar verip durdu... Neyse, buradasın ve sapasağlamsın! Yani sanırım..." Vücudu sarsılıp kahkaha sesi duyunca kaşlarımı hafif çatarak ondan ayrıldım.

"Ne var?"

"Hiç. Sadece, daha sık ortadan kaybolayım diyorum." Söz kırparak odaya girdi. Ne dedi yine bu?

Atarlanıp gitmek isterdim ama hala içimde bir soru işareti vardı. Sinirle odaya girdim.

"Alaz?" Dedim kolunu gözlerinin üzerine kapatmış, yatakta uzanan Alaz'a.

"Hı?" Diye mırıldanınca karnı kasılıp gevşemişti.

"O gece yine şaka mı yaptınız? Yoksa..."

"Şakaydı." Diyerek kolunu gözlerinden çekti. Yanıma gelip yanağımdan bir makas aldı.

"Bana ne kadar değer verdiğini anlamak için Begüm'ün uydurduğu bir şakaydı. Saçma bulmuştum ama... Ağladın lan!" Kahkaha atarak elini omzuma koydu. Bir an rahatlayan içim, bahsettiğim şeyin Mete ile odadan çıktığı an olmadığını anlayınca yeniden korkuyla doldu.

"Onu demiyorum salak!" Diyerek omzuna vurdum.

"Diğeri ne ki?" Neyden bahsettiğimi adı gibi biliyordu. Koyu kahve gözlerinden görebiliyordum. Tek kaşımı kaldırıp sence ben salak mıyım? diyen bir bakış attım ona.

"Şakaydı ya." Diyerek güldü. Az önceki o rahat kahkaha gibi değildi ama bu seferki. Geçiştirmek ister gibiydi.

***

"Mete?" Dedi Begüm kız kesen Mete'ye bakarak. Bir anda Begüm'ün sesini duyunca ürktü tabi çocuk, yerinde sıçradı.

"Lan. Lan Begüm. Allah belanı vermesin Begüm!"

"Vermesin tabi!" Dedim masanın altından Mete'nin ayağına basarak.

"Oha sen de mi fışfış ya!?" Alaz da Mete'nin kafasına bir tane geçirdi.

"Doğru konuş lan!"

"Sen de gel lan! Hepiniz gelin! Kanka Gelin, Mete'ye gelin!" Herkes gülerken Mete küsüp yanımızdan ayrıldı. Çok çocuksu tavırları vardı ve bu ona çok yakışıyordu. Lanet olası tatlılık abidesi pislik maviş!

Begüm'e kaş göz işareti yaparak Mete'nin yanına gitmesini söyledim. Heyecanlanarak dudağını ısırdı. Noluyor bu kıza yahu? Böyle bir kızlara bakınca kıskanmalar, baş başa kalmak için heyecanlanmalar falan... Oha. Yoksa benim tatlı arkadaşım tatlı gardaşıma aşık mı oluyordu!?

***


Abilerim bölüm gecikti biliyorum ve özür diliyorum. Geciktiği için uzun yazacaktım ama aklım çöldrn farksız. Zaten bölümü de beğenmedim ben. Neyse umarım siz beğenirsiniz. (Bunu yazarken utandığımı belirtmek isterim .s) Bu bölüm pek vote'luk değildi ama yorumlarınızı bekliyorum. Dasvidania abiler!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Su Hayvanı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin