Sekiz {Birinci Kısım} ~ "Bana Jamesie diye seslenme."

6.2K 340 372
                                    

James's pov:

Lily'nin gözleri üzerimdeyken Quidditch oynayabilmemin imkanı yoktu. Oynamaya başlamazdan önce "Ne kadar sorun olabilir ki?" desem de mümkün değilmiş. En son babam Quidditch oyunuma bakarken bu kadar ne yapacağımı şaşırmış haldeydim. Tüm okul karşısında oynamak daha kolaydı, Merlin'in pantolonları üzerine yemin ederim.

Quaffle'ı yine çemberden geçirememiştim. Başka zaman olsa Cale'in iyi bir tutucu olduğunun behanesiyle kendimi sakinleştirdim ama o an kendimi yastıkla boğasım vardı. Cale kalede değildi, Quaffle'ı boş çemberden geçirememiştim.

Sinirle yere düşmekte olan Quaffle'ı almak için uçtuğum zaman Aidan'ın aniden karşıma çıkmasıyla irkildim. Aidan ise bana doğru gelen (ve nasıl farketmediğimi anlamadığım) Bludger'a darbe vurarak yeniden kayboldu. Bludger'ın Psyche'ye doğru uçması onu yavaşlattı. Dikkatimi yeniden Quaffle'a topladım, hızla aşağıya düşüyordu. Çoğu zaman bölündüğümüzde olduğu gibi üç kovalayıcıdan Psyche ve Ian aynı takımda, bense diğer takımda yalnız başıma kovalayıcıydım. İyi olduğumu inkar etmeyeceğim ama gerçekten zordu.

Quaffle'a yeterince yakındaydım, elimi uzatsam yakalayıp bir daha çemberden geçirmeyi deneyebilirdim. Elimi uzattım, az kalmıştı...

Hapşurmamla basıncın etkisinden süpürge geriye doğru uçtu ve omuzumda bir acı hissettim. Birkaç saniye içinde çenemde de aynı acıdan vardı ve diğer saniyelerde artık çekisizlikteydim. Bir an için adrenalini sonuna kadar yaşadıktan hemen sonra yere düşmenin belimde yarattığı acıyla inledim.

İlk kez Quidditch oynarken süpürgeden yere düşmüştüm.

Doğrulmaya çalıştım ama dirseklerimin üzerinde durmaktan daha fazlasını yapamadım.

"İyi misin?" dedim biraz kenarda yatmış Ian'a dönerek. Başını sallayarak doğruldu.

"Düşmekten çok sana çarpmak acıttı." dedi omuzunu ovarak, "İyileşmeden Quidditch oynamamanı tavsiye ediyorum, James." Ayağa kalktıktan sonra benim de kalkmama yardım etmek istedi ama kabul etmedim.

"Ben biraz yatsam iyi olacak."

"İyi misin?" diye bir ses geldi bu zaman. Lily'ydi. Mükemmel. Gerçekten mükemmel. Bir onun önünde rezil olmadığım kalmıştı. Başımın üzerinde, Ian'ın yanında durduğu zaman o da diğerleri de gelmişti.

"Hayır, yer yarılsın da içine gireyim istiyorum." dedim elimi yüzüme vurarak ve ayağa kalktım. Belim ve omuzum hala biraz ağrıyordu ve ağzımda kanın metalik tadı vardı.

"Neyin var senin?" diye sordu Psyche bu zaman, "Oynamayı unutmuş gibisin."

"Ve Madam Pomfrey'e uğramalısın." dedi Cale.

"Ben sadece ilk kez süpürgeden düşmenin verdiği acısıyla depresyona girmek istiyorum, ama," hapşurduktan sonra devam ettim, "tamam, Madam Pomfrey'in yanına gideceğim."

Psyche'nin, "Yüksek bile değildi." diye mırıldanmasını umursamayarak etrafa bakındım, "Rachel nerede?"

"Snitch'in peşindedir." dedi Morris. Sesindeki alayı duyduğum zaman ona sinirle baktım ama umrunda gibi değildi.

"Her neyse." dedim ve yine hapşurdum, "Oyuna devam edin, ben kulağımdan hava püskürtüp geleceğim." dediğim zaman güldüler ve herkes kendi süpürgesine ilerledi. Ben de sahanın çıkışına doğru ilerledim.

Sahadan çıktığım an tüm Quidditch oynamanın verdiği mükemmel hissi unuttum ve sahadan dışarıdaki sorunları hatırladım. Aslında şu an Aphrodite'tan tut FYBS'lere kadar her türlü sorunum vardı ama aklımda olan en önemli şey o an Sirius'tu. Dün öğlen yemekten gittikten sonra onu görmemiştim. Gece yatakhaneye dönmüş olduğu kesindi, yatağı dağılmıştı. Ama sabah erkenden yine yok olmuştu. Sirius'un sabah erkenden kalkmış olma ihtimali bile yeterince korkutucu ve şokediciydi.

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin