Son: {Üçüncü Kısım} ~ "Tebrik ederim."

4.2K 284 1.3K
                                    

İthaf itinayla her yanlışımı düzelten ZeynepBernaSu'ya, türkçeyi katletmeme izin vermediğin için teşekkürler hfvndjnkcd

Şey, bölümde bir kısım var, sanırım öyle bir şey canon değil. Ama yazmasam içimde kalırdı, dursun hfdjnkcerigfjd

Lily's pov:

Laneti söylemiş miydi? Evet. Iskalamış mıydı? Büyük ihtimalle hayır. Öldürmüş müydü? Evet. E peki neden hala ben anlatıyorum?

Ne olduğunu algılamam zamanımı aldı.

Ölecektim, ölüyordum bile. Asasını bana doğrultmuştu, laneti söylemişti, yeşil ışık parlamıştı da. Öleceğime inanamıyordum, her şeyin orada biteceğine inanamıyordum - istemiyordum.

Ama bir anın içinde başka türlü olamayacağını anlamıştım - benim için bitmişti. Yolun sonuydu, ölümden kaçamazdım. Bu düşünceler sadece bir anın içinde beynimden geçmişti ve tüm iç organlarımın birbiriyle karışmasına sebep olmuştu.

Anlık ışık patlayınca çığlıklar ve bağırtılar duyuyordum ama ışık sönünce tamamen sessizlik vardı. Ama ölmemiştim, yere düşmüştüm, elimle toprağı kavramıştım, ama ölmemiştim, biliyordum. Etrafı aynı hissediyordum, gözlerimi açtığımda aynı nem topraktı, aynı yağmurun sesiydi, aynı ıslak saçlarımdı.

Birkaç saniye için neden hayatta olduğumu sorguladım - ne ters gidebilirdi? Neden yaşıyordum? Bu derece şanslı olamazdım ya?

Aslındaysa, her şeyi görmüştüm. Neden ölmediğimi biliyordum, ışık ne kadar parlak olsa da neler olduğunu kapayacak kadar değildi. Önce gördüğümün ölmememin sebebi olmadığına inanmıyordum, sonraysa inanmak istemiyordum.

Bir saniye sonra başka türlü olamayacağını fark etmiştim.

Tüm bunlar iki saniyenin içinde olmuştu ve tüm düşünceler de o iki saniyenin içinde aklımdan geçmişti.

Şaşkınlıkla doğrulmaya çalıştığımda birinin omuzumu kavradığını hissettim. Eller soğuktu, ama yine de tanıdıklardı ve omuzumda oldukları için mutlu olmuştum bile. Omuzumdaki elleri gittikçe daha da sıkı kavrıyordu onları, sıcak nefesi boynuma çarpıyordu.

"İyi misin?" dedi James yere - yanına oturarak, "Merlin aşkına, bir an seni kaybedeceğimi sanmıştım."

Gözlerindeki endişe okunuyordu.

Doğrulmaya çalıştım, "Neler oldu?" dedim az çok tahmin etsem de, "Laneti yollamıştı-"

"Iskaladı," dedi James derin bir nefes alarak, "Aphrodite onun üzerine atlayınca laneti ıskaladı." bana kalkmam için yardım etmeye başladı.

Hiçbir şey düşünmeden hemen ona sarıldım, başımı onun boynu ile omuzu arasındaki sıcak boyun boşluğuna koydum. Sessizlik istiyordum. Nefesimi düzene sokabilmek istiyordum, kendime gelmek istiyordum.

James'in sol kolu belimi sıkıca kavramıştı, beni kendine doğru sıkıyordu. Sağ eli saçlarımdaydı, onları okşuyordu, "Tamam, sakin ol, bitti."

Yanlış görmemiştim. Aphrodite Irven zorla da olsa ayağa kalkmıştı tam da lanet söylenmezden önce. Laneti söyleyince de hiç tereddüt etmeden Vindea'nın üzerine atlamıştı.

Tek farkı, ıskalamadı. Lanet asanın ucunda patladı.

"James," dedim onun boynuna doğru, nefes almam zorlaşırken. Başımı ve bedenimi biraz geri çektim, onun yüzüne baktım, "James, ıskalamadı. Lanet geri tepti."

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin