Her Şey Yeniden

1K 23 17
                                    

Öncelikle buralarda yeniyim, ama bu ilk hikaye yazışım değil. Birkaç kez daha yazdığım hikaye oldu. Umarım beğenirsiniz.

"Senden ve senin lanet olası mesleğinden nefret ediyorum!"

"Bu benim suçum değil biliyorsun."

"Biliyorum, ama bu tam üçüncü kere taşınışımız. Her seferinde hayatım bozuluyor. Hayatımdaki en önemli senelerde dünyanın öbür ucuna taşınıyoruz. Tamam, yaptığımız dünya seyahatlerini seviyorum. Şu ana kadar İngiltere'ye gittik, Rusya'ya gittik ve şimdi Amerika'ya gidiyoruz. Yaşadığım yeri seviyorum. Paris, dünyanın en güzel şehirinden birisi. Eyfel Kulesi... Ve sende biliyorsun ki burada çok sevdiğim bir erkek arkadaşım var. Daha yeni arkadaşlıklar kuruyorum ve buraya yeni yeni alıştım. Burayı seviyorum baba. Bu şehire aşığım. Lütfen." Gözümden yaşlar süzülürken burada yaşadığım onca şeyi düşündüm. Ama babam böyle dediyse, sanırım bana pek bir şey söylemek kalmıyordu. 

"Üzgünüm. Benim elimde değil." Gelip bana sarıldı ve gözyaşlarımı silmeye çalıştı. Elimle babamı biraz ittirdim ve hızlı adımlarla odama çıktım. Kapıyı kapatıp kilitledim. Belkide haftalar içerisinde taşınacaktık bu yüzden bavuluma en sevdiğim kıyafetlerimden bazılarını tıkıştırdım. Daha sonra devam ederdim. Hızlı bir şekilde telefonumu elime alıp sevgilimin numarasını tuşladım. Hemen açtı. Ağladığımı pek belli etmemeye çalışıyordum ama o kesinlikle anlayacaktı.

"Alo Bryant?"

"Efendim güzelim?"

"Taşınıyoruz."

"Anlamadım?"

"Taşınıyoruz Bryant. Buradan. Gidiyoruz."

"Ne? Ne zaman?"

"Sanırım 1 hafta içerisinde. Çünkü babamın hemen yeni bir kitap yazmaya başlaması lazım." 

"Nereye?"

"Los. Angeles." Yutkunmaya çalıştım ama neredeyse yapamıyordum.

"Orası neredeyse-"

"Biliyorum. Dünyanın diğer ucu. Uzak. Hemde çok. Ama elimde değil. Babam oraya taşınmak istiyor ve kariyeri için daha önemli olacağını düşünüyor. Şimdi kapatmam lazım. Unutma, sadece 1 haftamız var yapabildiğimiz kadar çok vakit geçireceğiz. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum bebeğim. Görüşürüz." Ve, telefonu kapadım. Hemen üzerime bol kazağımı giydim ve kapının arkasında asılı duran paltonun cebinden küçük oyuncak bir ayıcık çıkardım. O ayıcık bana annemi hatırlatıyordu ve daha iyi hissetmemi sağlıyordu. 

Bugün günlük tutmak için kilitli bir defter almıştım. Onun ilk sayfasını açtım, yazmaya koyuldum.

"Sevgili Göt Günlük,

  Ben Lizzy Williams. Paris'te yaşıyorum. 16 yaşındayım, Lise 2'ye geçtim. Ve sanırım buradan taşınıyoruz. Artık kendime yeni bir hayat kurmam gerek. Neredeyse her yıl kendime yeni bir hayat kuruyorum ve eninde sonunda taşınıyoruz, hayatım bozuluyor. Şuansa Los Angeles'a taşınacağımızı öğrendim. Annem ise, annem yok. Yani, ben küçükken ölmüş. Onu pek fazla göremedim diyebilirim. Gördüm ama küçük olduğum için hatırlamıyorum. Onun şuan yanımda olmasını ve babamı durdurmasını isterdim. Ondan bana kalan tek şey karşımda duran küçük oyuncak ayıcık. Onu annemin bana hediye aldığı paltonun cebinde saklıyorum. Onun yanımda olmasını çok isterdim. Ona sarılabilmeyi çok isterdim. Sadece. İsterdim.
  Yarın okuldan kayıdımı aldıracağız galiba. Ve yarın okuldaki arkadaşlarımı ve sevgilimi son görüşüm olabilir. Ama onlara mutlaka yazacağım. Bryant. Onu çok özleyeceğim. Onunla neredeyse buraya geldiğimden beri çıkıyoruz ve onu çok seviyorum. Ama, ayrılma vakti. Oraya gitmeye çok istekli olduğum söylenemez. Fakat yine de babamla beraber dünyayı gezmeyi seviyorum. Umarım benim için güzel bir başlangıç olur. Senide sevmeye başladım günlük. Lütfen sikimsonik günlerimde beni yalnız bırakma. Görüşmek üzere."

Ve defteri kapayıp kilitledim. Defteri dolabıma koyduktan sonra küçük ayıcığım Billy'yi paltonun cebine koydum. Odamdaki dağınıklığı biraz düzelttikten sonra aşağı inip babama yatacağımı söyledim. Benimle yukarıdaki odama çıktı ve yatağıma girdikten sonra üzerimi örttü. Lambayı kapatıp çıktı ve artık tek başımaydım. Gözlerimi kapatıp yastığa sıkı sıkı sarıldım. "Tanrım, lütfen babamın kararını değiştir." Uykuya daldım.

  

  

Her Şey Yeniden (DEVAM ETMİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin