GÜLÜMSE SEV HAYALET

= 4. BÖLÜM =

BATIN'IN AĞZINDAN ;

Kapşonlu kişiler dağıldıktan sonra yerde yatan kişiye baktım , inleme sesleri geliyordu. Yaklaşınca yerde yatanın Asmin olduğunu gördüm.Kaşı patlamış , dudağı yarılmış,kanlar içinde yerde yatıyordu.Ne yapmam gerekiyordu ? Hastaneye gitmek olmazdı. En iyisi Asmin'i alıp arabaya götürmekti. Asmin'i alıp arabaya götürmekti. Asmin'i kucağıma aldım. Biraz ilerideki arabaya binip , gazladım.

ASMİN'İN AĞZINDAN ;

Ağrıyla uyandım. Ama bir sıkıntı vardı.Hiç bilmediğim bir yerde uyandım. Alt katta bir odadaydı.Ortada tavanda asılmış kum torbası , bir kenarda koşu bandı , çeşit çeşit dambıllar ayrıca duvara yaslanmış bir gitar vardı. Belli erkek odasıydı.Acababir beladan kurtulurken hangi belaya düşmüştüm.Tam ne yapacağımı düşünürken odanın kapısı açıldı , elinde tertindiyot sargı bezi ve yara bantları olan kutuyla içeriye Batın girdi. Şaşkın gözlerle ona baktım o da bana  olanları anlattı. Sonra ben tam kalkıp gidecekken Batın '' Hiçbir yere gitmek yok Ölümcül Mavi, yaralarını sarıcam '' deyince '' Ben kendi kendi yaralarımı kendim sarmaya alıştım, birine özellikle bir erkeğin yardımına ihtiyacım yok benim , olamazda.'' Batın ise bu çıkışıma şaşırmış olmalı ki '' Erkeklere karşı neden bu kadar hırçın ve önyargılısın'' diye sordu. Ben ise Mert'in bana yaptıklarını anlattım, hemde ilk kez birine , nasıl oldu hiç anlayamadım.Mert'in bana yaptıklarını duyunca ayağa kalktı ve elini yumruk şeklinde yapıp olabildiğince sıktı hatta o kadar sıktı ki elindeki damarları çok net bir şekilde gördüm.''Sakin ol, ayrıca bunlar aramızda kalacak,yoksa---''daha cümlemi bitirmeden '' Benden sır çıkmaz ama önce şu yaralarını halledelim.'' Kaşıma bant yapıştırdı.Acıtmamaya çok dikkat ediyor gibiydi.Nİye ki? Daha sonra dudağımdaki kanı temizlemek için iyice yaklaştı. Çok nazik hareketlerle kanı siliyordu. Sonra iyice yaklaştı, tam öpücekti ki karnına yediği yumrukla geri çekildi. Ben ise '' Seni varya ... Manyak sapık ... Egolu prens nolucak !! ''diye söylenirken parmağını dudağıma bastırarak '' Biraz az konuş ya...'' dedi pişkin pişkin. Ben ise hemen eşyalarımı elime alıp kalktım tam gidecekken kolumdan tuttu ve '' Daha pansumanın bitmedi '' dedi. Ne kadar itiraz etsemde özür dileyerek pansumana devam etti.

    Eve geldiğimde yatağa yattım , sırtüstü uzandım ve aklımdan geçen düşüncelere kendimi bıraktım.Ben Mert'i ilk defa birine anlattım, Mert'ten sonra ilk defa bir erkeğin evine gittim , ilk defa bir erkeğin yaralarımı sarmasına izin verdim. Noluyo bana , neden böyle şeylere izin veriyordum, etkileniyor muydum acaba , HAYIR ya olamaz , olmamalı ... Üff saçmaladım iyice yorgunluk düşüncelerimi ele geçirdi.Kafayı yemeden uyu Asmin ... UYU..

    Sabah telefondan gelen mesaj sesiyle uyandım,Damla'dandı mesaj... Merak etmiş olmalıydı.Doğru ya aramayı unuttum hep o Egolu prens yüzünden...Aptal...

    Okula geldiğimde olanları damlaya anlattım . Şaşırdı biz konuşurken yanımıza bir çocuk geldi. Ama ne yalan söyleyeyim yakışıklıydı.Aman canım banane... Damladan başka yere bakmıyordu. Damladan akşam için randevu almak istedi. Ama Damla kabul etmedi. Ama Damla kabul etmedi. Çocuk gittikten sonra Damlaya sordum. Adı Güney imiş. Damla dan hoşlanıyormuş ki çok belli ediyor.O sırada yanımıza Şafak geldi.''Sana ne oldu böyle ? Batın mı yaptı bak doğruyu söyle !! '' derken yanımda Batın belirdi. '' Ben sen değilim Şafak birinin canını yakmak için bi nedenim olması lazım.Eğer bu kişi bir kızsa nedenim olsa bile bişi yapmam beni kendinle karışma bu seni ilk ve son uyarışım '' dedi işaret parmağını ona doğru sallarken. Sonra beni kolumdan tuttu ve okulun alt katına indirdi. Burası depo gibi bir yerdi. '' Gerizekalı üst katta konuşamaz mıydık?'' diye sordum bağırarak o ise ''Hayır sana tüm gerçekleri yalnız anlatmak istiyorum'' dedi ve duvarın dibine çöktü. Ben ise etekten dolayı köşedeki sandalyeye oturdum. 1-2 dakika sonra boş boş etrafa baktıktan sonra sessizliği bozan Batın oldu . '' 9. sınıftaydık Aslı yı ilk gördüğüm an sevmiştim.Peşinden çok koştum.'' diye anlatırken saf saf onu dinliyordum. '' Aslı bana hiç bakmadı daha çok Şafak ile ilgilenirdi. Bi zaman sonra Şafak ile çıktıklarını öğrendim daha da doğrusu gördüm. El ele okula gelirlerdi, teneffüste sarılıp otururlardı'' diye ekledi bu sırada gözlerinden yanaklarına doğru yaşlar süzülmeye başlamıştı.'' Sonra yaz tatilinde bunlar ayrıldı. Şafak Aslı ile buluşmak istemiş Aslı yı da alıp manzaralı bir yere gitmişler son-sonra konuşurken  artık ne olduysa Aslı uçurumdan düşmüş. Kesin o pezevenk itti kızı bu ağlamalar falan yalan ... Sonra Aslı nın ölüm haberiyle yıkıldım yaklaşık 4 kes Şafak 'ı hastanelik ettim. Ama Aslı geri gelmedi ''dedikten sonra ' gelmedi ' kelimesini tekrar ederek iyice ağlamaya başladı. daha fazla dayanamadım . Yaklaştım tam sarılacakken bir şey beni durdurdu sanırım Mert ile ilgili olaylar aklıma geldi.Ama o Mert ten çok farklıydı.Dayanamadım sarıldım.Biraz ağlamasına izin verdim sonra elimle yanaklarından süzülen yaşları sildim.Sonra toparlandık ve ayağa kalktık kapıya yöneldiği sırada '' Peki onu hala seviyor musun ?'' diye bi soru sordum o ise sadece belki diyebildi. Sonra kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.'' Çekil şuradan beceriksiz '' dedim kapıyı açmaya çalıştım ama olmadı kapı sıkışmış veya üzerimize kitlenmişti. Bağırmayı düşündüm ve tam bu düşüncemi hayata geçirmek için bağıracaktım ki Batın ağzımı kapattı ve '' Sakın bağırma '' dedi neden bağırmayacakmışım diye sorduğumda '' Bodrumda ne yaptığımızı nasıl açıklayacağız '' deyince elimle sustuğumu işaret ettim.

     Yaklaşık bir saattir bodrum katındaydık üşüdüğümü görünce Batın zorla hırkasını vermişti.Sonra dışarıdan sesler duyunca Batın kapıya yönelip bağırdı çünkü başka çaremiz kalmamıştı. 1-2 dakika içerisinde kapı açıldı okul görevlilerinden biriydi eşya almak için gelmişti bizi imalı imalı süzdü rezil olmuştum. Teşekkür ettik ve okuldan çıktık. Batın beni eve bırakmak için ısrar etmişti ama kabul etmedim. Yoldan bir taksi çevirip eve gitmiştim.Geldiğimde anneme semtleri karıştırdığını bu yüzden geç kaldığımı söyledim , bir şeyler atıştırıp odama geçtim.Tam üstümü değiştircekken Batın'ın hırkasını vermeyi unuttuğumu fark ettim hırkayı çıkardım ve güzelce katladım. Hemen kendimi yatağa attım ve yarın hangi belalara bulaşacağımı düşünürken uyuyakalmışım...