2.Part

16.2K 903 184
                                    

Sabahın erken saatlerinde güneş ışınlarının perdesiz camdan içeri girmesiyle uyanan Asmin biraz şekerleme yapıp ardından banyoya doğru geçti. Güzel bir bakımın ardından mutfağa geçip sade bir kahve yaptı. Sabahları kahve içmeden kendine gelemezdi ve kahvaltıdan önce kahve vazgeçilmez öğünüydü. Güne önce kahvaltıyla başlar, sağlığına her zaman dikkat ederdi.

Gideceği serginin kuşkusuz mükemmel olacağından adı gibi emindi. Kendisi  için çizilmiş bir resmin olduğunu biliyordu, artık buna alışmıştı. Bu yüzden aylar önceden çalıştığı besteyi stüdyoya girerek seslendirmişti ve bir kopyasını belleğe kaydettirmişti. Serginin sahibi Gölge lakaplı ünlü bir ressamdı fakat kimliğini menajeri de dahil kimsenin bilmediği kendini saklı tutan bir adamdı.

Yaptığı besteyi mırıldanarak hazırlanırken Gölgenin ona kattıklarını düşünüyordu...

"Saklı yangınların içindeyim her yanım puslu vadi,

Çaresizlik çanları ve kurtarıcımın hisli kalbi,

Hey sen fırtınadan sonra gelen

Hayatıma armağan gibi giren

Bu yalan dünyanın pisli pisli uşağı

Ve sen yağmur sonrası temizlenen yer yüzünün gök kuşağı

Hey sen fırtınadan sonra gelen

Hayatıma armağan gibi giren "

Son kez mırıldandığı şarkının güzelliğinden emin olduktan sonra belleği çantasına koydu ve üzerini giyinip evden çıkmaya hazırlandı.

Sergi salonuna geldiğinde bekleme salonunda birçok koleksiyoncu, sosyeteden kadınlar ve basın vardı.

İçeri girer girmez bir basın ordusu etrafını kapattı ve onu soru yağmuruna tutmaya başladı.

"Asmin Hanım sizce Gölge bu sergisinde de size jest yapmış olabilir mi?"

"Asmin Hanım Gölgeyi tanıdığınız söyleniyor doğru mu?"

"Aranız da bir aşk varmış bu gerçek mi?"

"Arkadaşlar lütfen tek tek sorun böyle sizi yanıtlayamam ki, ayrıca Gölgeyi tanımıyorum tanımadığım için aramızda bir aşk ilişkisi olmasına imkân yok, benim için bir resim olup olmadığına gelecek olursak olduğunu tahmin ediyorum," dedi ve koşar adımlarla arka taraflara geçti. Sema gelip onu bulduğundaysa derin bir soluk aldı. Üzerine gelinmesi onu fazlaca bunaltıyordu.

"Lütfen şu basını benden uzak tut bu gün yanıma gelmesinler gerçekten boğuluyorum."

"Tamam hallederim, kötü görünüyorsun."

"Kötüyüm çünkü!"

"Sakin ol, ne oldu neden kötüsün?"

"Berk aradı dün, çok canı sıkkındı."

"Yine ne olmuş."

"Uzun hikâye Sema sonra konuşuruz ama şimdilik sabrediyorum sadece şimdilik sonra onunla birlikte arkama bile bakmayacağım."

"Tamam üzme kendini basının dikkatini çekmesin."

"Evet tam da bu yüzden onları benden uzak tut," dedi ve gelen garsondan bir bardak frozen aldı.

Kısa bir süre sonra salonun kapıları açıldı ve herkes resimleri görmek için içeri girdi, tablolar harikaydı ilk dikkatini çekense ağlayan küçük bir kızın resmi oldu. Bakışları insanın içine işliyordu.

(Arksdaşlar resimler şahsıma aittir kendim çizdim- sevgiler saygılar)

Bu resimle sergiyi gezmeye başlayan Asmin yavaş yavaş bakarak ilerledi. En çok dikkatini çekenlerden biri doğanın içindeki kız olmuştu ve resimde tamamlanmamış bir şeyler vardı ne anlatmak istediğini düşünmeden edemedi.

AsminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin