Asmin'in sıkıntılı bekleyişi sürerken nihayetinde gereksiz konuşması bitti. Adam soğuk bakışlarını üzerine dikti ve aynı yüzündeki ifade gibi buzlu bir ses tonuyla konuşmaya başladı, duruşu gibi sesi de boğuk ve ürperticiydi.
"Bu tarafa gidemezsiniz bu bölge şu an kullanılmıyor ve denizle olan eminiyeti kurulmadı, aşağısı uçurum."
Asmin "Siz de o taraftan geliyorsunuz?" dedi ve bu bir soruydu. Sonra pişman oldu onu ne ilgilendirirdi ki?
"Benim ne yaptığım sizi ilgilendirmez," dedi ve yanından geçip gitti, mecbur Asmi de geri döndü. O an gelen mesajla istemsizce tedirgin oldu, önünden yürüyen buzdolabıyla aralarında üç dört metre mesafe vardı.
"Sana olan özlemimi nasıl gidereceğimi bilmiyorum, bir sarıldımı durdurak bilmeyeceğim, kollarım yorulana, sen sarılmamdan keyif alana dek bırakmayacağım seni ve teninin kokusunu içime çekip ömrümü uzatacağım, seni çok özlüyorum, hem de çok ve isterdim ki şu anki iç çekişimi duy."
Bir önceki mesajındaki tehditvari konuşmadan eser yoktu, dengesizce bir tutarsızlık vardı gönderdiği mesajlarda.
"Böyle bir şey hiçbir zaman olmayacak bunu o kafana sok ve beni bir daha rahatsız etme!" yazdı ve gönderdi, artık ciddi anlamda korkuyordu.
Yürüyen buz kütlesi restoran tarafına giderken Asmin de mantar evler tabelasından sağa doğru döndüm ve eve yürümeye başladı. Yarın erken kalkacağı için bu gece erken uyuyacaktı fakat temiz hava bir türlü uyumasına izin vermiyordu. Evdeki büfeye doğru gitti içini açtı, paket içecek türleri vardı. Bir neskafe alarak dolaptaki temiz sudan ısıtıcının içine koydu ve kaynamasını bekledi. Su kaynayınca büfeden bir fincan alıp nesfkafeyi boşaltı. Fincanı alıp salona döndüğünde televizyon en kısık seste açıktı, kumandayı eline alıp kapattı boşuna çalışıyordu zaten...
Kahveden bir iki yudum alıp orta sehpaya koyduktan sonra masanın üzerine koyduğu girarını alıp tekrar koltuğa oturdu. Yeni yaptığı bestenin notalarını çıkartması gerekiyordu ve bunun için de bu ortam harikaydı, uykusu da yoktu, daha ne olsun?
Ortalama bir saat çalıştıktan sonra gitarı kenara koyup ince battaniyeyi üzerine alarak koltuğa uzandı. Telefonu alıp saati altıya kurdu tekrar sehpaya koyacağı sırada mesaj sesi geldi.
Sadece "Asmin.." yazıyordu mesajda, cevap vermediğinde ikinci mesajı yolladı.
"Görüldü yazıyor neden cevap vermiyorsun, sen de benim gibi uyuyamadın mı?" O an gülse mi ağlasa mı bilemedi. Gördüğü en tuhaf sapıkla karşı karşıyaydı.
"Ne istiyorsun?"
"İyi misin?"
Sonunda dayanamayıp "Yazmazsan daha iyi olacağım." yazdı.
"İnsan sen nasılsın diye sorar."
"Merak etmiyorum."
"Ben söyleyim o zaman seni düşünüyorum."
"Sormamıştım."
"Olsun... bil ki aynı gök yüzünün altında seni düşünüp özleyen biri var."
"Of! Bir saattir nota çıkartıyorum ve başım şişti bir de seninle uğraşmayayım, işine bak ve beni rahat bırak."
"Benim için de beste yapar mısın?"
"Kimsin ki sen? Ve benden ne istiyorsun?"
"Seni ölesiye seven biri."
"İnsan tanımadığı birini sevebilir mi? bence kendini kandırıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asmin
General FictionAşkı psikopat olan bir adam ve Aşka inanmayan bir kadın... Mavi gözlü bir devdi ve küçücük bir kadın sevdi... Kadın gitmeyi seçti ve adam aşkına kopat olmayı... Gecenin köründe gelen mesaj sesi irkilmeme sebep oldu, kesin yine o boş mesajlardan bi...