Size uzun bölüm yazdım :D Multide Tuana var *-* İyi okumalar. :)
Okula giderken pastaneye uğrayıp poğaça aldım. Kulaklığımı kulağımdan çıkartıp ceketimin cebnine koydum.
" Günaydın " diyen kişiye yüzümü dönünce Hazar'la karşılaştım.
"Sana da " deyip önüme döndüm. Okulun oraya gelince
" Düşündüm de. Numaramı kaydetmeyeceğim. Zaten sen kısa zamanda istersin benden " deyip sırıttı. Bende sırıtarak
" Aptal olduğun kadar hayalperestmişsin de. Ama o hayallerine beni karıştırma .'' gülerek kısık sesle şarkı söylemeye başladı.
" Olmazsan olmaz büyümez çiceklerim toprağım havalanmaz kurur gider bahçelerim ... " o onu söylerken Tuana arabasının orda tam bize bakıyordu. Hazar'a dönüp (ben)
" Sabah sabah kafamı şişirdin. Biraz sus. Seside güzel olsa " deyince iki parmağını yanağıma götürüp yanağımı sıktı.Eline vurunca çekip
" Bi ara sen söylersin ben dinlerim. "
" Sesim seninkinden güzel, söylerim yani. Eline de sahip çık ."
" Söylersinde önce araman lazım." deyip haince sırıttı. Espirini... Mal ya.
Sınıfa çıktığımızda Tuana'da arkamızdan geldi.
"Azra gelsene bi. " deyince çantamı sırama bırakıp yanına gittim. Bir şey söylemeden beni basketbol sahasına götürdü. Sahaya inince beni kolumdan tutup kendisine doğru çekti.Fazla yakındık. Ani hareketiyle afallamıştım ama hemen yilttim onu.
"Napıyosun ya? Noldu söyle " bana kızgın bakıyordu ve açıkcası korkmuştum.
" Azra..." biraz bekledikten sonra
" O çocukla yan yana gezme. Birlikte oturma. Konuşma. " deyince şaşırdım.Kimden bahsediyordu? Kim olduğu önemli değildi tamam ama direkt terslersem kim olduğunu anlayamam.Bu yüzden sordum,
"Kimle? "
" Hazar'dan bahsediyorum. " dediğinde daha çok şaşırdım.
" Ne alaka? Ayrıca senin dediklerini neden yapayım ki. Tamam arkadaşımsın ama emir verir gibi.Yani neden ki ? Sebep yok. Ben arkadaşlarımı kendim seçebilirim. Seni nasıl seçtiysem. Ned .... " diye şaşkınlığımdan soruları arka arkaya dizerken Tuana beni tekrar kendine çekti. Sonra birden dudaklarıma yapışınca ne olduğunu anlayamadım.Afalladım ve benim bu afallamamla beni öpmeye devam etti. İki saniyelik şaşkınlığım dinince yüzüne hızlı bir tokat atıp onu yilttim. Ne yaptığını sanıyordu? Sinirle
" Napıyosun be hayvan ! " dediğimde dudaklarıma bakıyordu.
" Çok konuşuyorsun. Susman için öptüm. " Hayvan. Sus demesi yeterliydi. Ne demek öpmek? Gerizekalı. Öküz. Benim cevap vermeme fırsat vermeden yaklaştı. Bana doğru eğilince tekrar öpmeye çalıştığını düşünüp yine tokat attım. Tokatıma aldırmayıp sanki birisi duyacakmış gibi kulağıma eğilip fısıldadı. " Korkma. Sen benimsin. Seni seviyorum saf kız . "
Sonra arkasına bile bakmadan gitti. Hemen hırkamın koluyla dudaklarımı sildim. Yanaklarımın kızardığını hissetmiştim.
Sınıfa girdim. Hoca daha gelmemişti. Tuana arkadaşlarına bir şeyler anlatıp gülüyordu. Ne anlattığını merak etmiştim. Beni öptüğünü falan mı anlatıyordu. Eğer öyleyse ölebilir miyim? Tuana kapıya doğru baktı. Gözlerimiz çakışınca bana göz kırptı. Şuan ne kadar şaşkınsam o kadar da sinirliydim. Kimse beni öpemezdi. Hele dudaktan ? Mal. Sonra Hazar yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geveze
Teen FictionRap dinleyen, doctor who ve the walking dead izleyen, annesini çok seven, dersleri mükemmel fakat okuldan nefret eden, mavi ve siyaha aşık olan, susmak bilmeyen bir GEVEZE 'nin hikayesi.