Şarkı olarak Sancak- Neredeyim Bilmiyorum dinleyebilirsiniz. İyi okumalar.
Tuana'dan
Azra'ya ne kadar gel desemde gelmedi. Biraz sürdükten sonra içim el vermedi. Onu arabaya zorla bindirecektim. Başka çare yoktu. Kavşaktan geri döndüm ve onu bıraktığım yere gittim. Dönerken onu görmemiştim. Ara sokağı görünce oradan gidebileceği ihtimali aklıma geldi. Arabadan inip sokağa girdim.
Biraz yürüdükten sonra bir kıza gördüm. Ağlıyordu.
" L-lütfen yardım et. K-kız orda kaldı. Lütfen yardım et. " diyerek yanıma geldi.
" Tamam sakin ol. Nerde o kız? " dediğimde kolumdan tutup koşmaya başladı.
Biraz koştuktan sonra bi yerde durduk. Kolumu bıraktı. Yerde yatan kızı gördüm. Gözümden yaş aktı. Bi ihtimal Azra değildir diye düşündüm ama kıyafetleri aynıydı işte. Koşarak yanına gittim. Yüzünü çevirdiğimde Azra'mı gördüm.
" Burdayım güzelim. Korkma tamam mı? "
Elindeki kanı görünce karnındaki yarayı da gördüm.Lanet olsun. Yaralanmıştı.
Gözleri biraz kapalıydı.
" Azra, güzelim. Uyuma sakın. "
Hemen onu kucağıma aldım. Elini omzuma koydum. Koşmaya başladım. Biraz sonra gözleri tamamen kapandı ve eli omzumdan düştü.
" Azra,beni bırakma. Azra. Aç gözlerini güzelim. "
Arabanın kapısını açtım ve Azra'yı arabaya koydum. Alnından öptüm ve onu arka koltukta bıraktım. Peşimizden gelen kızda koltuğa oturdu.
Arabayı hastanaye sürdüm. Gazı köklemiştim. Ama sanki hiç ilerlemiyorduk. Sanki zaman durmuştu.
Elimi sertçe direksiyona vurdum. Öndeki arabalara hakaretler yağdırmaya başladım.
Hastanaye gelmiştik sonunda. Azra'yı kucağıma aldım ve etraftakilere bağırdım.
" Doktor yok mu lan? Doktorr" deyip içeriye girdim.
Hemen sedye getirdiler. Onu sedyeye koydum. Ve sedyenin kenarından tutarak bende koşmaya başladım. Onu ameliyathaneye aldılar. Lütfen ona bir şey olmasın. Ben ona bakmaya kıyamıyorken... Allah'ım lütfen.
Biraz sonra Azra'nın telefonu çaldı. Annesi arıyordu. Allah'ım bu nasıl imtihan? Açsam kadına ne diyeceğim ben? Açamadım telefonu. Açsam konuşamam ki. Telefonu alıp Derin'e mesaj attım.
" Ben Tuana. **** Hastanesindeyiz. Buraya gelin. Annesine de haber ver Derin. " yazıp gönderdim. Telefona mesaj gelmesin diye kapattım.
Koridorun kenarına geçtim ve yere oturdum. Doktor dışarıya çıkınca ayağa kalktım.
" Durumu ne doktor? "
" Çok kan kaybetmiş. 0Rh negatif kan lazım. "
" Tamam ben bulacağım."
Hastanenin bahçesine inip bağırdım
" Kan grubu 0Rh olan var mı? "
Kimse beni takmadı. Sonra öyle bağırdım ki herkes bana baktı.
" Sevgilim ölüyor lan. Vereceğiniz kanla bir hayat kurtaracaksınız. 0 Rh negatif. "
Bağırmama dayanamayan bir genç yanıma geldi.
" Benim kanımdan alabilirsiniz. " dedi.
" Çok saol. Hadi gel " deyip doktorun yanına götürdüm. Onu yatırıp kan aldılar bende orada bekledim. Doktor gitti.
" Çok saol kardeşim. "
" Önemli değil. Allah yardımcınız olsun. "
" Amin "
Odadan çıktım. Ameliyathanenin önünde beklemeye başladım. Biraz sonra Derin Beril Hazar ve Azra'nın annesini gördüm. Yanıma geldiler.
" Kızım nerde? Azraa" diye bağırıyordu annesi. Doktor odadan çıkınca hepimiz o tarafa koştuk.
" Noldu doktor ? İyi mi "
" Sakin olun. Hastamızın durumu iyi. Tam zamanında yetiştirmişsiniz. Ama biraz dinlenmesi lazım. Normal odaya alacağız onu. "
Hepimiz oh çektik. Çok şükür. Ameliyathaneden sedyeyle Azra çıktı. Gözleri kapalıydı.
Odasına gittiğinde bizi içeriye almadılar. Doktor bize gitmemizi söyledi. Burada durmanın faydası yokmuş. Hepsi gitti. Ben kalacağımı söyledim. Aşağıya inip bahçede dolaşmaya başladım. Arkaya gidince sigaramı çıkardım ve dumanı içime çektim. Uzun zamandır içmemiştim. Bir saat falan dolaştıktan sonra tekrar içeriye girdim.
Doktor uzanmam için bana bir oda ayarladı. İstemesemde oraya gittim. Dinlenmem lazımdı. Yatağa uzandım. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
Uyandığımda saat yediydi. Telefonuma gelen mesajlara cevap yazma gereği duymadım. Ama sanırım anneme haber versem iyi olur. Kısa bir mesaj yazıp gönderdim.
Odadan çıkıp Azra'nın odasının olduğu yere gittim. Camdan onu izlemeye başladım.
Doktor beni görünce
" Delikanlı. İstersen odaya girebilirsin. "
" Çok saoğlun doktor bey." deyip odaya sessizce girdim.
Azra gözleri kapalı yatağında uyuyordu. Sandalyeyi çekip yanına oturdum. Elini elimin içine aldım ve öptüm.
" Çok korktum be güzelim. Çok korkuttun beni. Sensiz ne yaparım ben? Sensiz iki gün bile geçiremezken sensiz bir ömürü düşünemiyorum. " deyip alnından öptüm. Sayıklamaya başladı.
"Tuana"
Sevinçten ölebilirdim. Adımı sayıklıyordu resmen. Dayanamadım ayağa kalkıp camın perdelerini kapattım. Sonra yatağın örtüsünü kaldırdım ve bende yanına yattım. Elimle onu biraz kendime çektim. Çok dokunmamaya çalışıyordum çünkü yarası karnındaydı. Saçlarını kokladım. Gözlerimi kapatıp ona sarılmaya devam ettim. Onu asla bırakmam artık.
Uyandığımda saat sabahın altısıydı. Yataktan kaltım. Örtüsünü omuzlarına kadar çekip odadan çıktım. Uzun zamandır yemek yememiştim. Hastanenin kantinine gidip yiyecek bir şeyler aldım.
Yemeği yedikten sonra Azra'nın odasının önüne gittim. Abisi ordaydı. Beni görünce kaşları çatıldı.
" Senin ne işin var burada? "
" Azra'nın yanındaydım. " dedim.
" Sana kardeşimden uzak dur demişmiydim? Demediysem de şimdi söylüyorum. Onun yanında görmeyeyim bir daha seni. Hadi git şimdi. Ben yanındayım onun. " dediğinde kaşlarımı çatıp karşısına geçtim.
" Senden emir alacak değilim! "
" O benim kardeşim ve onun senin gibi bi serseriyle takılmasını istemiyorum. Ve izin vermem. "
" Serseri? İzin alan yok zaten. "
Doktor ve hemşireler birden odaya girince gözlerimizi odanın içine diktik.
" Kriz geçiriyor. Çabuk olun. " diye bağırmaya başladı doktor.
" Noluyor lan ” diyen abisini umursamadım.
Doktorlar Azra'nın başındaydı ve kalp masajı yapıyorlardı. Yanındaki cihaz ötmeye başladı. Çızgiler sürekli değişiyordu. Sonra birden durdu. Çizgi dümdüzdü. Hayır hayır. Ölemez o.
" Azra" diye bağırdım. Doktorlar masaja devam ediyorlardı. Sonra bıraktılar. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Allah'ım ölmemeli o ya. Lütfen. Allah'ım yalvarırım. Doktor örtüsünü başına kadar çekip odadan çıktı.
" Başınız sağolsun. " dediğinde bağırdım.
" Ölmedi lan o. Doktor bir şey yap doktor"
Allah'ım sana yalvarırım ölmesin.
Tekrar odaya baktım cihazdaki çizgi hala düzdü. Sonra tamamen durdu.
Öldü mü yani? Bu kadar mı? Kafamı duvarlara vurmaya başladım. Odaya girip örtüyü kaldırdım. Azra'mın elini tuttum.
" Azra gitme nolur? Bak gitme sana söz her şeyi yaparım. Bırakma lan beni. Ben seni bırakmazdım. "
Alnını öptüm. Örtüyü örttüm. Odadan çıkıyordum ki cihaz ötmeye başladı. Çizgi hareket ediyordu. Hemen dışarı çıkıp bağırdım abisine.
" Koş lan. Doktoru çağır. Azra ölmedi. Çabuk. Koş. " dediğimde yerden kalkıp koşarak gitti. Odaya girip Azra'mın elini tuttum. Elimi burnuna götürdüm. Nefesini hissettim. Beni bırakmadı. Azra beni bırakmadı.
Doktor odaya girince geriye çekildim. Abisi bana kötü bakıyordu ama umrumda bile değildi. Doktor cihaza baktı hemşirelerle konuşup bize döndü.
" İnanamıyorum. "
" Ben sizde ölmedi dedim. " deyip istemsizce gülmeye başladım. Hem gülüp hem ağlıyordum. Sinirlerim bozulmuştu. Doktor ve hemşire beni odadan çıkardı. Sakinleştirici iğne verip uyuttular.
Azra'dan
Uyandığımda beyaz bir odadaydım. Her yerim ağrıyordu. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. Sanırım o lanet olası adam çakıyı karnıma geçirmişti. Tuana'yı hatırlıyorum. O getirmişti beni.
Gözlerimi tamamen açtığımda yanımda duran Tuana'yı gördüm. Hareket edebilsem onu yilterdim ama hiç gücüm yoktu. Sonra tekrar gözlerimi kapattım. Uyumaya çalıştım.
Uyandığımda kendimde değildim. Abim ve Tuana'yı görünce titremeye başladım. Kendimi iyice kaybettim ve gözlerim bir açıldı bir kapandı. Başıma gelen doktorları hatırlıyorum. Gözlerim kapandı. Her yerim ağrıyordu. Nefes alamadım. Yapamıyordum. Ölüyor muydum?
Gözlerimi açamadım. Sesleri duydum ama tepki veremiyordum. Tuana'nın sesiydi bu.
" Azra gitme nolur? Bak gitme sana söz her şeyi yaparım. Bırakma lan beni. Ben seni bırakmazdım. "
Bırakmadım seni. Bırakmam ki. Sonra birden dışarıya çıktı. Biraz sonra içeriye geldi ve elimi tuttu. Elini burnuma tuttu. Sonra içeriye doktorlar girdi. Konuştular. Net anlayamadım. Tuana'nın sesini duydum . Sonra tekrar uyudum.
Uyandım ve gözlerimi açtım. Yanımda duran annemi gördüm. Sandalyede uyumuştu.
" Anne " dediğimde hemen gözlerini açtı. Yanıma gelip elimi tuttu.
" Kızım. " deyip beni öptü.
" Hemen geliyorum. " deyip odadan çıktı. Biraz sonra odaya doktorlarla birlikte geri geldi. Doktor bir şeyler yaptı ve dışarıya çıktı. Sonra annemde odadan çıktı. Gözlerimi kapattım ama uyumadım.
Odanın kapısı açıldı ve birileri geldi. Gözlerimi açtım. Derin ve Beril'di.
" Ah be Azra. Sana bir şey olsa biz ne yapardık? " deyip yanıma oturdular.
" İyiyim ben. " dedim. Gülümsediler.
" Tuana nerde? "
" Sabaha kadar buradaydı. Sonra Berkay, Asaf ve Doruk geldi. Birlikte gittiler. Hazar'da gitti. Bize bir şey söylemediler. Ha bide senin şu kurtardığın kız, onu da aldılar. "
Noluyor?
Biraz sonra onlar da odadan çıktılar ve odada tek kaldım.
Tuana'dan
Hastaneye gelen Berkay, Asaf ve Doruk'u görünce ayağa kalktım. Asaf yanıma gelip
" Ona bunu yapanı gördün mü? "
" Hayır. Ben gittiğimde kimse yoktu. "
" Peki gören olmuşmu? "
Sonra aklıma şu kız geldi.
" Evet. Evet şu kurtardığı kız. O görmüştür. "
" Tamam onu da alıp gidelim. " dediğinde Hazar
" Bende geliyorum. " dedi.
" Gerek yok. Biz hallederiz. " dedim.
" Bende geliyorum dedim ve geleceğim. " Zorlamadım.
Kızı alıp Asaf ve Doruk'un arabasına bindik. Benim arabam olmaz çünkü koltuklarda kan vardı. Azra'mın kanı.
" Adın ne? "
" Eylül."
" Tamam Eylül bak şimdi. Sen o adamları tanıyor musun? "
" Evet. Ben şey." dedi ve duraksadı.
"Evet söyle."
Kafasını eğdi.
" Ben onlardan uyuşturucu almıştım. Parasını ödeyemedim. "
" Peki onların nerede olabileceğini biliyor musun? "
" Evet. Tabiki."
" Tamam sen bize yolu tarif et. "
Bir saatlik yol sonra eski bir evin önüne geldik.
" Sen arabada kal tamam mı? " dediğimde kafasıyla onayladı.
Arabadan indik ve yavaşca evin kapısına ilerledik. Asaf zaten çürük olzn tahta kapıyı bir tekmesiyle açtı. İçeriye girdik. Karşımızda beş kişi belirdi.
Üzerimize yürüdüler.
" Hanginiz bıçakladı lan kızı " diye bağırdı Asaf.
" Vayy. Kızımızın erkekleri varmış. İstemeyeceği kadar. " deyip pis pis güldü birisi.
Gülmesini yumruğumla kestim. Yere düşünce diğerleri de bizimkilere saldırmaya başladı. Yerde yatan adamın karnına tekme attım. Yerde kıvranmaya başladı. Üzerine çıkıp yüzüne yumruklar savurmaya başladım. Azra'nın o hali aklıma geldikce daha sert vuruyordum.
Cebimden çakımı çıkardım ve adamın yüzüne çizikler attım. Sonra çakımı yüzünden boğazına doğru indirdim. Bir el kolumu tuttu. Doruk
" Tuana yeter. "
" Ne yeter lan. Azra ölüyordu."
" Bırak. Hadi yeter. Gebersin burada kendisi "
Çakımı cebime koydum ve adamın üzerinden kalktım. Diğerleri de yerdeydi ve acıyla inliyorlardı. Hepsine tekme atıp evden çıktım. Arabaya binip hastanaye sürdük.Ne bölüm ama ? Heyecan hüzün. Yorumlarınızı ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Herkese teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geveze
Teen FictionRap dinleyen, doctor who ve the walking dead izleyen, annesini çok seven, dersleri mükemmel fakat okuldan nefret eden, mavi ve siyaha aşık olan, susmak bilmeyen bir GEVEZE 'nin hikayesi.