Bölüm 3

72 4 5
                                    

1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.resim Edmund'ın kıyafetleri ve asası.
2.resim Katherine'nin kıyafetleri ve asası.
Üniformalar ana hatlarıyla böyle,aksesuarları bölümlere göre değişebilir.
Okuyan herkese teşekkürler. Hikayemi beğendiyseniz oylarınızı ve yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen.

İyi okumalar...

----------
Katherine Rose Rowland

O günü durgunlukla geçirdik. İkimizde odamızdan çıkmamıştık. Sanırım kendimizi yarına hazırlıyorduk. Ayrıca ikimizde de şaşkınlık ve kırgınlık vardı. Ailemiz bu cezaya nasıl izin verdiğini anlayamıyorduk. Yani benim hiçbir fikrim yoktu ve Edmund'ın da benimle aynı durumda olduğunu düşünüyordum. Ama yapacak bir şey yoktu. Durumu kabullenmiştim ama elbette bunu yanlarına bırakmayacaktım. Mugglelar benimle tanıştıklarına pişman olacaklardı, tabi bizi bu cezaya gönderenlerde.

Sabah özenle hazırlanmış, saçlarımı özenle yapmış, en sevdiğim ayakkabılardan birini giymiştim. Az çok muggleların giyinişini biliyordum. Onlarla aynı ortamda olmasam da kabul etmeliyim ki moda anlayışlsrı oldukça etkileyici. Bu yüzden pelerinimin yerine hırkamı giymiştim. Asamı da yerleştirdikten sonra hazırdım. Berbat ötesi muggle okuluna gitmeye hazırdım.

Aşağı indiğimde Edmund çoktan hazırdı. Hep erkenciydi,benim gibi. Onu hiç geç bir saate kadar yattığını görmemiştim.

"Günaydın Rose. Umarım keyfin yerindedir."

Ona sahte bir gülümsemeyle cevap verdim.

"Günaydın Hudson. Evet keyfim çok yerinde. Yeni okulumuzu görmek için sabırsızlanıyorum."

O da sahte bir gülümsemeyle ayağa kalktı. Ellerini cebine sokup yanıma geldi.

"Nedense böyle diyeceğini biliyordum. Bu arada Rose, bana ismimle hitap etmelisin. Bizi arkadaş sanacaklar biliyorsun."

İşaret parmağımı saçıma dolayıp düşünmeye başladım. Haklıydı. Burada sadece ikimizdik. O koftiye güvenmiyordum. Hem Profesör birbirinizi gözetin demişti. Sinir bozuculuğunu en azından okulda görmezden gelebilirdim.

"Pekala,öyle olsun Edmund."

İsmini söylediğimde bu sefer gerçekten gülümsemişti. Bir kaç dakika konuşmadan bakışmıstık. Bakışmamızı çalan kapı bozmuştu. Bu ikimiz için de garip bir andı. Kapıyı açmaya gitmeden Edmund'ı uyardım.

"Muggle dünyasındayız. Pelerin yerine hırkanı giy."

Sonradan farkına varmış bir yüz ifadesiyle başını sallayıp yukarı odasına çıktı. Bende ısrarla çalan kapıyı açmaya gittim.

"Çocuğum neden açılmıyor bu kapı? Birbirinize bir şey yaptınız sandım!"

Dediklerine gözlerimi devirdim.

"Bayan Yılmaz, asla birbirimizi yaralamayız. Sadece bir şeyleri havaya uçururuz. Bizim için değil ev için endişelenmelisiniz."

Kadın daha da endişeli bakmaya başlamıştı. Bizi ne olarak anlatmışlardı ki?

Bu arada Edmund'da aşağı inmişti. Dediğimi yapıp pelerin yerine hırkasını giymişti.

"Hah,Edward da geldi. Şimdi kuralları..."

Ben gülmemek için kendimi tutarken Edmund sinirli bir şekilde kadının sözünü kesti.

"Edmund,adım Edmund."

Edmund ismiyle takıntılıydı. Okulun ilk günün bütün birinci sınıf öğrencileri aksam yemeğindrn önce,herkesin gözü önünde binalarına yerleştirili. Bu işi yapan da Profesör Mcgonagall'dı. Profesör seçmen şapka* için bizleri çağırırken Edmund'ın ismini yanlış okumuş ve Edmund ile uzun süre dalga geçilmişti. O günden beri ismine çok takıntılıydı.

Öksürerek gülmemi bastırmaya çalıştım. Kadınsa bir şey anlamayarak konuşmasına devam etti.

"Aaa,ha Edmund ha Edward ne fark var canım değil mi? Kaş çatma bakayım bana. Neyse,dikkat ederiz bundan sonra."

Ellerini havada sallayıp bir yandan da konuşuyordu.

"Profesör size mektupta açıkladı her şeyi. Gerekli yerlerde bende size yardım edeceğim. Okula gdidince hangi sınıfta olduğunuzu da söylerim. Yine aynı sıfta olacaksınız,Dumbledore böyle olmadını istedi. Sorusu olan var mı?"

Dayanamayıp aklımdaki soruyu sordum.

"Siz kimsiniz?"

"Ah çocuğum, bende bu soruyu sormanızı bekliyordum. Ben bu dönem okuyacağınız okulun müdüresiyim."

Beni baştan aşağı süzdükten sonra memnuniyetsiz bir sesle devam etti. Görünüşümü beğenmemişti sanırım.

"Ayrıca okulumuzda kılık kıyafetle ilgili kurallar vardır küçük hanım. Topuklu ayakkabı,makyaj,takı katiyen yasak!"

Bu söylediklerinden de ben memnun olmamıştım. Hangi hakla kıyafetime karışmaya cüret ederdi? Bu arada Edmund sessizce bizi izliyordu. Söyleyeceklerimi merak ediyordu sanırım.

"Bayan Yılmaz,benim müdürem değilsiniz. Sadece okulunuzda misafir olacağım, yani kurallara uyma gibi bir zorunluluğum yok."

Çantamı omzuma attım. Tek kaşımı kaldırıp içimden geçeni söyledim.

"Zaten buraya gönderilerek aşağılandım, kıyafetime karışmanıza izin verip beni daha da aşağılamanıza izin vermeyeceğim."

Cevap vermesini beklemeden arkamı dönüp kapıyı açtım. Dışarı çıktığımdaysa Edmund'ın Bayan Yılmaz'a bir şeyler dediğini duydum.

"Gryffindorluyla tartışmadan önce iki kez düşünmelisiniz. Kızdığımızda oldukça tehlikeliyizdir."

Çok haklıydı ve ben şuanda oldukça kızgındım.
------
Seçmen Şapka: Seçmen şapka Hogwarts'ın kuruluşundan itibaren, yeni öğrencileri, yetenek ve becerilerine göre bölümlere ayıran sihirli ve oldukça eski görünümlü bir şapkadır.

İKİ DÜŞMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin