-7-

92 13 2
                                    

B.A.P - Zero ile okuyabilirsiniz *-* Resim Eunhyuk

Eunji'nin ağzından;

"Birşey olmuş ve siz benden saklıyorsunuz."

Beni yurda göndermeye çalışıyorlardı. Chorong'dan beklemediğim bir hareketti doğrusu. Bu yüzden birşeylerin döndüğünü hissediyordum.

" Ya noldu? Birşey söyleyin. "

1 saattir oyalıyorlardı. Suho'nun eli yüzü yara içindeydi. Chorong'un kollarından kurtulup kaçmaya başladım. Koştum doğum bakımın olduğu yere geldiğimde cama elimi koyup soluklanmaya başladım. Başımı yerden kaldırdığımda içerdeki yatan kişi görmemle donup kaldım.

Arkamda ayak sesleri kesildiğinde ağlayarak arkama döndüm.

" Noldu ona. "

Yeniden cama dönüp ellerimi dayadım.

" Chanyeol "

Diyerek gözlerimden akan yaşlara teslim oldum. Suho kendini yola attığında Chanyeol zaten kendini arabaların önüne atmış. Suho'ya da araba çarpmış ama o bunu önemsemeyerek Chanyeol'un yanına gitmek için çok uğraşmış. Engel olmuş oradaki insanlar. Çırpınışları yüzünden bedeni yorulmasıyla bayılmış. Şu an yoğum bakımda ve durumu kritik durumu. Chorong Suho ile beraber hava almaya gittiler. Bense halen camın önünde bekliyorum. İçeriden hemşire çıktığında adımlarımı o tarafa çevirdim.

" Sadece beş dakika görebilir miyim? "

Gülümseyerek kafasını salladığında gülümsedim bende. Üstüme kıyafetleri giyip düğmeye bastım. Kapı yavaşça açıldı. İçeriden gelen değişik makine ritimleri kulağımda dans ederken ayaklarım yanına doğru ilerledi. Yere çöktüm. Parmaklarımı yüzündeki yaralarda gezdirdim.

" Acıyor mu? "

Beni duyduğunu biliyordum.

" Sen benim yaralarımı sarmıştın. Hatırlıyor musun?...Şimdi de ben seninkeleri saracağım. "

Dudaklarımı yaklaşarak yanağındaki büyük yarasına bir buse kondurdum. Yavaşça aşağı indirip dudaklarımı kulağına.

" Beni bırakma koruyucu meleğim. "

Fısıldadım. Geri çekildim. Sol gözünden yaşlar akıyordu. Elimi uzatarak sildim.

" Şimdi gidiyorum. Yine gelicem."

Ayaklandığımda elimi çekerek arkamı döndüğümde bileğimdeki baskıyla arkamı döndüm.

" Git...me "

Şaşkın gözlerle ona bakarken içeri hemşire girdi. Ben hala ona bakarken bana kızarak dışarı çıkardı. Kendime gelerek.

" Benim girmem lazım içeri. "

Kolumdan tuttu.

" Hanım efendi orası özel oda felan değil. Yoğum bakım. "

" Gözünü açtı beni istiyor. Girmem lazım. "

Hemşireyle kavga ederken çocuklar geldiğinde anlamaz bakışlar atarak bana bakıyorlardı.

" Gözünü açtı. Gitme dedi ya. Yanına girmem lazım. Neden anlamak istemiyorsunuz. "

" Hiçbir değişiklik yok durumunda hanım efendi. Öyle hissetmiş olabilirsiniz. "

Suho yanıma gelerek beni kafeterya'ya götürdüler.

" Açtı gözlerini diyorum size. "

Suho başını tutarak sandelyeyi çekti.

" Belkide hayal görmüşündür. "

Gerçekti görmüştüm o ağzından " Gitme " sesini. O kadar değişiktiki donup kalmış birşey diyememiştim. Uyanacak biliyorum. Sonra onunla beraber güzel günler geçireceğiz. Seni seviyorum Chanyeol. Seviyorum.

Yazardan;

Beyazlar içindeydi. Başını bir o bir bu tarafa çevirerek nerde olduğunu anlamaya çalıştı. Her taraf bembeyazdı. Omzuna dokanan bir elle ani refleksle arkına döndü.

" Kraliçe melek. Sizin burada ne işiniz var. "

Beyaz elbisesi içindeki parıldıyan mükemmel bir adındı. Gülümseyerek Chanyeol'a baktı.

" Asıl senin ne işin var burda. "

Chanyeol yüzü düşük bir şekilde kraliçe meleğe baktı.

" Sanırım ben yapamıyorum. Özür dilerim efendim. "

Kraliçe melek Chanyeol'un ellerinden tutarak beyaz pamukların üstüne oturdu.

" Ben insan değilim. Nasıl bir sevginin karşılığını bekliyeceğimi bilmiyorum. Şu günlerde kendimi bir insan gibi hissediyorum. Unutuyorum. Kendi kendime kızıyorum bazen. Chanyeol sen sadece bir insan için gönderildiğimi. Ben herşeyi yanlış anlamışım. Ben..ben o insanın kendime ayit olacağını zannediyordum. Aşık oldum. İnsan böyle diyorlar. Yani görevlendirildiğim kıza sevgi besliyorum. Onun asla benim olmayacağını bilmek nefret ettiriyo kendimden. Keşke insan olsaydım diyorum. Yaptığım yanlış biliyorum. Daha çok cahilim bu konuda. Yapamıyorum. Yapamam. "

Kraliçe melek Chanyeol'un elini sıvazladı. O güzel gülüşüyle. Konuşmaya başladı.

" Bende bir insana aşık oldum. "

Chanyeol küçük bir çocuk gibi onu dinliyordu.

" Nerde peki. "

" Öldü. "

Bir an kalbi sızladı Chanyeol'un. Çok kötü birşeydi sevdiği insanı kaybetmek. Suho'nun yanında olduğunda onun nasıl acı çektiğine kendi gözleriyle şahit olmuştu. Bir an Eunji'ye birşey olursa ne yapardı korkusu sardı.

" Sakın bırakma Chanyeol. O kıza başka biri sahip olsada bırakma. Onun senin yanında olması için kalbini kazan yeter. İnanıyorum.
O kızla mutlu günleriniz olacak. O günleri yaşamadan vazgeçme."
Gözyaşlarını sildi Chanyeol. Ana kraliçe eliyle karşıyı göstererek.

" Seni bekliyor Chanyeol. Git hadi"

Gülümsediler birbirlerine. Koşarak ilerledi. Durdu ve arkasına dönüp bağırdı.

" Teşekkür ederim. "

Eunji'nin ağzından;

Suho fenalaşmış ve Chorong'da onunla beraber gitmişti. Bense Chanyeol'u bırakamıştım. Saçlarımı karıştırıp duruyordum. Doktorlar içeri koşarak girmiş ve hala çıkmamışlardı. Sıkılmıştım ayaklanıp kapıya doğru ilerledim. Tam o sırada doktor çıktı. Kalp atışım hızlanmıştı. İyi şeyler duymak için ağzının içine bakıyordum.

" Hastayı..."

Derin bir nefes verdim. Gözlerimdeki yaşlarla arkamı dönerek koşmaya başladım. Suho'nun yatığı odanın kapısının önüne geldiğimde açarak içeri girdim. Yataktan doğrulduğunda endişeli bir şekilde baktı.

" Noldu? "

" Uyandı."

Gülümseyerek baktım. Oda ağlayarak tanrıya teşekkürlerini sundu. Chorong içeri girdiğinde güzel haberi verip sarıldım. Suho'yu alıp odasına gittik. Girdiğimizde uyuyordu. Onu yalnız bırakıp hava almak için biraz dışarı çıktım.

Banka oturduğumda yıldızları izlemeye koyuldum. Önümde taksi durdu. İçeriden Donghae indi ve bana doğru ilerledi. Bir an koluma yapışıp beni çekiştirerek taksiye bindirdi.

" Durdurun arabayı. "

Bağırdım. Öne geçerek oturdu. Taksiciye emir vererek ilerlemeye devam ettik. Elimi kapıya götürerek tehdit ettim.

" Durmazsan atarım kendimi aşağa. "

Taksi durduğunda indim. Donghae'nin karşısına geçtiğimde bir tokat geçirdim.
Yanağını ovarak bileğimi sıktı. Kendine çekerek beni dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdi. Şaşkın gözlerle donduğumda birşey yapamadım.



MY LİFE EUNJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin