Gizli Tutku

Yeni İş

O Alp denilen çocugun bana dediklerinden birşey çıkartamasamda galiba dediği ve emrettiği ise gitmekten başka carem yoktu ...
Kütüphanedeki isime gitmedigimden  dolayı yerime hemen başka birini almışlardı bu yüzdende gidecek başka yerim yoktu . Ona borcluydum belki de yaninda asistan olarak çalışmak gerçektende borcumu odemem için iyi bir fırsattı . Boyle düşünürken bir anda kapı tıklatıldi. Sesiyle yerimde  zıpladıktan sonra kapıya doğru gittim ve actım.Yine karşımda o vardı Alp...
- Merhaba ,günaydın
-Günaydın
-Belki kahvaltıda çıtır çıtır simit yoktur diye sana simit getirdim
-Niye bunu yapıyorsun?
-Belki de sadece simit yemek istediğimdendir.
-Onu demiyorum ne demek istediğimi gayet iyi biliyorsunuz Alp bey
-1 benle sizli konuşmassan sevinirim 2 bunları kahvaltıda anlatsam
- Tamam peki o zaman buyurun Ayy pardon buyur
Hafif bir gulumsemeyle içeri girdi.
Çayı eline aldığında kahvaltimizi etmiştik .
Yüzüne bakarak ;
- Bana neden yardim ettiğini soylemeyecekmisin ?
- Sadece iyi niyetimdendir belki
- Kim bilmediği sefil bir kiza yardim etmek isterki sen hayır kurumu musun?
Sinirlenmistim  ve sesimde biraz yükselmişti.
- Gulerek  kim bilir belkide oyleyimdir dedi.
Boyle söyledikten sonra yanagimdan  makas aldiktan  sonra kapıyı çarparak evden çıktı.
Kim olduğunu bilmediğim kişi hayatıma damdan düşer gibi girmisti, ve bana yardim ediyordu neden beni tek basıma bırakmıyordu ki ?
Boyle düşünerek kahvaltı masasını topladım ve salona geçtim .
Salonda bir not duruyordu elime alıp okumaya  başladım

" Seni saat aksam 19:00 da BALAS office te bekliyor olacagim istersen gel demiyorum tabiki geleceksin...
Alp den "
 
- Ne kadar ukala biriydi bu ya
Gerizekalı mal dalkavuk iste ne beklersin odun  Gelir misin değil gel mis hhhhh çokta korktum

- Bu kadar şeyi söylemek için daha çok erken degilmi  ? Beni tanımadan herşeyi söyledin bana !
 
Bir anda yerimde  sıcradim ya bu hala buradamiydi 
- Hani sen gitmistin 
- Burada olduğuma göre demekki gitmemisim
- Bak iste bide bana neden hakaret ediyosun diyorsun neden acaba ?
- ilerde pişman olursun ama hakaret ettiğine
- Emin ol belkide su yaşıma kadar yaptığım en doğru şeydir sen merak etme
- Etmiyorum zaten
Offf ya bu çocuk beni delirtiyordu her söylediğime karşılık birşeyler söyleyip duruyordu
- Yaa yeter diye sinirlenerek oradan ayrıldım . Arkamdan  kahkaha attığını çok rahatlıkla duyabiliyordum.
Sinirli bir şekilde kendimi koltuğa bıraktım hayatım bir anda altüst olmuştu ne yapacağımı nasıl davranacagimi  artik bilmiyordum.
Bu düşünceler hala beynimde  zonklarken koltuktan kalktim mutfaktaki kahvaltiliklari yerlerine kaldırdım . Ne yapacaktim ben ?
O ise gitmelimiydim ?
Gitsem adamı bilmiyorum bile ne olur ne olmaz ve çok gıcık , gitmesem  ne yapacaktim öyle beş parasız evsiz mi kalacaktim  daha ne kadar kalabilirdim ki bu evde .
Sonunda kararimi  vermiştim Alp ' in  çağırdığı ise gidecektim  başka da carem yoktu .
Ha bide su not bırakma isi falan onu da düşünmüştüm ona da gidecektim  bakalım yine neyle sinir edecekti beni.
Beni bekleyen şeylerin ne olduğundan hiçbir fikrim yokken kendimi Balas office ' nin  kapısının önünde  buldum .
Ve bir anda girdim içeriye , içerde kimse yoktu her yer los ışıklarla doluydu açıkçası biraz korkmustum ürkütücü bir ortamda gibiydim . Koridorlarda Alpi  nerde bulurum diye düşünürken bir anda sert bir yere carptim bu ne diye kafami kaldirdigimda ise karşımda kimi göreyim haftalardır adini sayikladigim ilk gördüğümde tutuldugum  bana bakmaz dediğim konuşmaya cekindigim yanında sacmaladigim BERKE !
Bir anda dalmış gözlerimi gözlerinden çekerek ;
- Ah! Pardon be bee ben çok özür dilerim .
- Yok önemli değil hem asil ben özür dilerim sen ne ariyorsun bu arada burda  ?
Tam cevabını verecektim ki sağolsun ki yine her zaman ki gibi Alp benim yerime çoktan cevap vermişti .
-  O benim misafirim kuzen hayırdır birşey mi oldu ?
- Bi dakika ben mi yanlış duydum yoksa Alp sen Berkeye kuzen mi dedin ?
- Evet biz berkeyle Amca çocuklarıyız ne yazıkki !
O sirada berkede  alpi onaylayarak
- Maalesef demisti .
Hem seviniyordum hem uzuluyodum, seviniyordum çünkü berke buradaydı ve sanirsam bu office' in  sahibi de oydu . Alp ise sadece bos  vakitlerinde can sıkıntısını gidermek için  ara sıra
ugruyormus ofise.
Kendi kendime daldigim bu dusuncelerden kolumun çekilmesiyle siyrildim. Kolumu  alp denilen o manyak ruh hastası çocuk çekiştiriyordu.
Neymiş efendim cabuk gitmemiz  gereken bir yer varmış .
Bende hala berkede takılı kalmistim. Onun yaninda kalmak istiyordum. Tam berkeye  veda edecektimki berke bir anda alpe ben de geliyorum e nereye gidiyoruz dedi. Bir anda hem şaşırmis hem de sevinmistim. Berke de bizle gelecekti dimi yanlış duymamistim!
O sırada alp berkeye  bağırdı
- Nereye geliyorsun kuzen bizim sadece ikimizi ilgilendiren bir konu var ya sen nereye cikiyorsun  ?
- Tamam iste kuzen ben de o yüzden sizi yanlız bırakmak istemiyorum ya sen sinirlenir kıza kotu birşey yaparsan diye !
O sırada alpe attigim korkunç bakış alpin bagirmasina neden olmustu.
- Sacmalamasana  kuzen !!!
- Yeter! Tamam gidin siz saka yapmıştım zaten benim hem selenayla bulusmam lazımdı
O sırada alp pişkin pişkin guluyordu 
- Ya bak oğlum hah şöyle desene yengeyle buluscam diye !
Alp bunu dediği anda sanki mideme kramplar girmişti yenge mi ? Aman Allahım ne yani hoslandigim yaninda kalbimin atis hızının bilmem kaça yükseldiği çocuk BERKE aslında başka birini mi  seviyordu .
Tam bunları düşünürken asansorden güzel uzun zayıf vücutlu siyah mini elbisesi altına geçirdiği siyah botları ve o beline kadar uzanan simsiyah saçlı yüzünde tek bir çizik bile olmayan bir kız inmiş bize doğru geliyordu. O an da Berkenin yüzüne baktım .
Kızı görünce yüzünde bir tebessüm olustu gözleri bir başka baktı .
Kesin bildigim birşey varsa o da ; BERKE nin  kesinlikle bana bakarken boyle bakmadigiydi. Bunlari düşündükçe kalbime sanki hançerler saplaniyordu .
Kız yanımıza geldiğinde Berke kızı belinden tutup kendine çekerek dudaklarına bir öpücük kondurdu. Meşhur ciftimizin öpüşme faslı bittikten sonra Berke :
- Sevgilim nerdeydin  seni aradım ama çıkmadin az kalsın alplerle yemeğe gidecektim.
- Geldim hayatım ufak bir isim vardı demişti selenay. Ben ise artik daha fazla bunları cekemiycektim .
Alplede  gitmek istemiyordum ama tek carem de onunla gitmekti .
Alpin yanina yaklaşarak kulağına
- Alp götür beni buradan dedim.
O ise sanki benim berkeyi sevdiğimi biliyormuscasina  hiçbirşey demeden tamam cikicaz simdi buradan demişti.
Artik yürüyecek halim yoktu ve kendimi bitkin hissediyordum çok yorgundum. Alpe yaklaşarak koluna girdim , o da benim bu hareketimden bitkin oldugumu anlamış olmalı ki elini yavaşça belime doladi.
Berkelere dönerek kuzen biz gidiyoruz hadi size iyi eğlenceler dedi.
Berke ise tamam kuzen hadi size de demişti . Ya tabi canım bizde çok eglenecektik ben bu haldeyken.
Alp le asansöre bindigimiz an gözümden akan yaşlara engel olamadim. Hüngür hüngür agliyordum kendime engel olamiyordum . İlk kez boyle birşey oluyordu. Sanki biri kalbimi almış ve bölük borcuk edip tekrar yerine koymuştu.
Alp ise bana hiçbirşey sormadan sadece bana yardim ederek arabaya kadar goturmustu. Arabaya bindigimizden beri ikimizde  konusmuyoduk , nereye gittigimizi de bilmiyordum. Araba durduğunda bir dağ evinin önündeydik.
Alpe donup neden geldik buraya beni neden buraya getirdin? dedim
Alp ise hala benle konusmuyordu. Sadece arabadan in  demişti .
Ben ise hic alpe karşı çıkacak durumda değildim ve açıkçası açık hava bana bu durumda iyi gelebilirdi ve bende indim .
İndigim birlik alp kolumdan  sıkıca tutarak beni dağ evine götürdü .
Eve girdiğimizde ona dönerek bağırdım:
- Sen ne yaptığını sanıyorsun be canımı acittin !
- Ne haldesin gormuyormusun Su haline bak , sefil durumdasin  sana aciyorum biliyormusun yazık sana sen körsün kızım kör bir gör artik etrafını gör! gör! gör! Diye bagirdiginda beni omuzlarimdan  tutup sarsiyordu. Gözlerim dolmuştu , Allah kahretmesinki tekrar aglayacaktim.
Sadece Alpe şunları soylemistim.
- Asil sana yazık be ! Su an asagilanmanin  en doruk noktasını yaşıyorum sen bana destek olacağına daha da canımı yakiyorsun bir daha sakin ama sakin karşıma çıkma anladinmi evinede isine de ihtiyacım yok benim deyip oradan hızlıca çıkıp kapıyı da carpmistim .
Bu aksam yaşadığım şeyler bana iyi ders vermişti . Aci cekiyordum ve benim bu acıma son vermem lazımdı .
Karanlık ormana doğru yurudum bütün acılarıma  son vermek için ...