ukala sevgilim

990 8 0
                                    

"Başardın Victoria!”dedi kayla aşırı bir sevinçle.Kahve gözler mutlulukla baktığı yerlere ışık saçıyordu.

“Eveet.Tamam kayla,bu benim ilk işim değil biliyorsun,daha öncede bir çok derginin kapağında fotoğrafım çıktı.”dedim.Kayla yüzündeki o sırıtan ifadeyi silip,bana “delirdin mi sen?”bakışı attı.

“Viky,senin aklından zorun mu var?Bir ara söyle de sana piskologdan bir randevu alayım.”dedi alaylı bir şekilde.Ne yani onun gibi zil zurna takıp oynamalı mıydım?

“Time dergisinden söz ediyoruz burda.Hani şu amerikanın en ünlü,en çok satan,en mükemmel,en inanılmaz…”Kayla bunları ellerini göğsünde birleştirip,kafasını yukarıya hayal kurarmış gibi bakarken söylemişti.Kafasındaki garip düşünceleri bilmek bile istemiyordum.Çünkü beni üzerimde bikini,elimde kırbaç dünyaya hükmederken düşünebilirdi.

“Tamam pekala,kayla benim gitmem gerek.Belki daha sonra time dergisinin inanılmaz özelliklerini güzel ağzından dinlerim.”diyerek yanaklarına sulu bir öpücük kondurdum.Kayla tatmin olmamış gibi yüzüme baktı.

“ah!çok sıkıcısın ama viky!Neyse ilk fotoğraf çekimini detaylarıyla anlatacaksın.”Niye bu kadar istekliydi ki dinlemeye.Kafamı sallayarak arkamı dönüp ,yolun kenarında ki kaldırımda yürümeye başladım.Yarın,fotoğraf çekimine başlayacaktık.Bu yüzden muhtemelen ezilmiş domatese benzeyecektim. Ellerimi kaldırarak yoldan bir taksi çevirdim.Dışarısı gerçekten soğuktu.Bunu taksiye bindiğimde anlamıştım.Taksinin içindeki sıcak hava dalgası tüm vücudumu sarmalamıştı.Taksici kalın kaşlarının altındaki açık kahve gözleriyle,vücudumu beğeniyle süzdü.Hayran gözleri,göğüslerimde takılı kaldı.Öküz!Akılları fikirleri müsait yerlerinde olmak zorunda mı bu adamların.Yeşil tehditkar gözlerimi, adama diktim.Adam sonunda göğüslerimden gözlerini çekip yüzüme baktı.Yüzümde ki uyarıcı ifade yeterli gelmiş olacak ki adam gözlerini kırpıştırıp,önüne dönüp yola bakmıştı.

“Nereye gidiyorsunuz?”dedi kaba ,gür sesiyle.Sesimi sert tutarak,evimi tarif ettim.Artık alışmıştım bu iğrenç,tiksinti uyandırıcı bakışlara.bu yüzden böyle zamanlarda ki attığım öldürücü bakışların beni gerçekten korkutucu yapmasına seviniyordum.Bir süre sonra eve geldiğimde,ilk işim soyunup banyo yapmak olmuştu.Banyo’nun kısa süreli yatıştırıcı etkisini seviyordum.Banyodan çıktığımda ,bütün kaslarım uyuşmuştu.Bu muhteşem bir histi.Yavaş adımlarla odama girip giysi dolabımdan siyah saten geceliğimi alıp, üzerime geçirdim.AH!öyle yorgundum ki…Hemen büyük çift kişilik yatağıma uzanıp yattım.Mutlulukla derin bir iç çekmiştim.Sonrasıysa hayal meyal aklımdaydı…

****************************************************************

Bu lanet saati ve şimdi anıra anıra çalan zilini,bir gün kesinlikle parçalarına ayıracaktım.Niye çalıyordu ki şimdi?Ona git beni kaldır mı dedim?Ben bunları düşünürken,Bugün yapılacak olan fotoğraf çekimi aklıma bomba gibi düştü.

“AH!olamaz!”diyerek yataktan kalktım.Öyle hızlı kalkmıştım ki ileriye doğru birkaç adım sendelemiştim.”Tamam.Sakin ol viky!Şimdi yavaşça üstünü giyinecek ve yavaş adımlarla mutfağa gidip bir şeyler atıştıracaksın”dedim ayakta durup kendi kendime söylenerek.Sonra yavaş adımlarla dolabımı açıp üzeri gri taşlarla süslenmiş sıfır kol, beyaz bir üst ve koyu bir kot aldım.Sonra da gene yavaşça üstüme geçirdim.Şimdide uyumaktan karışmış koyu kahve saçlarımı toparlamam gerekiyordu.Aynanın önüne geçip,Saçımı alt yandan bir topuz yapıp ,perçemimi kulağımın arkasına sıkıştırdım.Evvet!işte tamamdım.Ah!bir dakka viky!En azından yüzüme bir ruj sürebilirdim.Çeşitli renklerdeki rujlardan pembe olanını seçip dudağıma sürdüm.İşte şimdi gerçekten tamamdım.Yavaş adımlarla yürüyüp mutfağa geçip birkaç bir şey atıştırdıktan sonra evden çıkabilmiştim.Garajdan kırmızı mini coper’ıma binip,time dergisinin basıldığı şirkete doğru sürmeye başladım.Fotoğraflar şirketin özel sutüdyosunda çekilecekti.2 ay onlar için çalışacaktım.Tabi eğer beğenilirsem bu süre daha fazla olabilirdi.Sonunda şirketin önüne gelmiştim.Şimdi şirketin otopark’ına arabamı parketmeliydim.Neredeyse bütün otoparkta araba vardı.Boş yer bulmak imkansız gibiydi.İleride tam boş yer buldum ve park edeceğim derken önüme beyaz spor bir araba çıkıp park etti.Ve bende hızımı alamadığım için arkadan güzelim arabaya çarpmıştım.Ah!olamaz.Sinirlenmiştim.Oraya ben park edecektim!Öfkeyle arabadan inip,Spor arabanın sahibiyle yüzleşmek için birkaç adım ilerledim.Tam kapısına çıkması için vurayım derken kapının açılma sesini duymuştum.İçeriden uzun boylu,Yeşil gözlü bir adam çıktı.Hazırlıksız yakalanmıştım.Çünkü daha çirkin,sinir bozucu bir tip bekliyordum ama bu…Tam anlamıyla çok yakışıklıydı!Karşımdaki adam bir süre suratıma boş boş baktı sonra dolgun dudakları aralandı.

“Görünüşe göre arabama çarptın küçük hanım”dedi küçümseyici bir şekilde dudakları büzüşmüş,yana kıvrılmıştı.Hah!çarptım mı?bu onun suçuydu eğer birden önüme geçip yerimi kapmasaydı bunlar olmayacaktı.Ayrıca küçük mü?Ben küçük falan değildim.

“Kusura bakmayın beyefendi ama eğer yerimi kapıp,önüme geçmeseydiniz böyle bir şey olmayacaktı.”öfkeyle solumuştum.Sinir bozucu adam!Hala rahat ve boş bir ifadeyle bana bakıyordu.

“O kadar yavaş geliyordunuz ki bir an kendimi ağır çekimde hissettim.Ayrıca sizin park etmenizi bekleyecek kadar vaktim olduğunu sanmıyorum.”dedi umursamaz bir sesle.Ağır çekim mi?Şu an öyle öfkeliydim ki..Adını bilmediğim bu yabancı belki biraz insani tepkiler verip,bağırsa bu kadar öfkelenmezdim.Ama aşırı bir şekilde umursamaz ve ukalaydı.Ben daha ağzımı bile açamadan,

“Neyse,şu garip suratını bir daha görmemek için polislere tutanak tutturmayacağım.”diyerek yanımdan uzaklaşıp gözden kayboldu.Ağzım beş karış açık arkasından bakıyordum.Bana dediklerini hazmetmek gerçekten zordu.Garip surat da ne demekti?Bugün ne çok soru soruyordum kendime böyle.Sinirbozucu mankafa!!!Öfkeyle yumruklarımı sıkıp arabama bindim.Arabanın önünde biraz hasar vardı birde şu ahmak kafa yüzünden onunla uğraşacaktım.Arabayı boş bir yere park edip,Şirkete girdim.Aklımdan ahmak kafayı çıkarıp,işime odaklanmalıydım.İçeride herkes gürültülü bir şekilde,biryerlere koşturuyordu.Zorlukla uzun koridordan yürüyüp,Bay damon’nın sekreterinin yanına geldim.Sevimli kırklı yaşlarındaki kadın,büyük gözlüklerinin arkasından bana baktı.Beni gördüğü için yüzü güzel bir gülümsemeyle aydınlanmıştı.Onunla bay damon ile görüşmeye geldiğimde tanışmıştık.Ve kısa sürede kaynaşmıştık.

“Ah!geldin mi Victoria?Bay damon’da seni sütudyoda bekliyordu.Gel seni götüreyim.”dedi ayağa kalkıp,elini belime koyup beni dar koridorlardan sürüklemeye başlamıştı.

“Bay damon çekmeyecek herhalde fotoğrafları.”dedim şaka yaparak.Bayan rebecca dediğime gülerek karşılık vermişti.Güldüğünde gözlerinin kenarlarında,küçük kırışıklıklar oluşmuştu.

“Tabi ki hayır.bay stark çekecek fotoğrafları.Gerçekten işinde ustadır.Onunla çalışacağın için çok şanslısın.”dedi yüzüme bakıp rahatlatıcı bir şekilde gülümseyerek.Stark?Adını hiç duymamıştım.Rebecca sonunda belimden elini çekip,Beni bir kapıdan içeri soktuğunda geldiğimizi anlamıştım.Burası gerçekten çok güzel bir sütudyoydu.Fotoğraf çekimi için yapılacak herşey hazır,düzgün bir şekilde yerlerine konulmuştu.Bütün makinelerin çok pahalı olduğunu,uzaktan gören biri bile algılayabilirdi.

“geldin demek Victoria,bir an için bu işi kabul etmediğini düşünecektim.”dedi bay damon dikkatimi üzerine çekerek.Koyu kahve gözleri,sıcak bir gülümsemeyle parlıyordu.

“Kusura bakmayın,yolda saçma bir olay yaşadım ondan biraz geç kaldım.”dedim mahcup bir şekilde.Bay damon “boşver”der gibi omzunu silkti.

“Neyse,seni tanıştırmam gereken biri var.Stark?”dedi arkasını dönüp stark denen adama seslenerek.Kafamı yana yatırıp,stark denen adamı görmek için baktım.Ahmak kafa!!Olamaz.lütfen o sinir bozucu, ukala stark, denen kişi olmasın.Ama çoktan yenilen taraf olacağımı biliyordum.Stark yeşil gözlerini beni görünce kıstı.Sonra birkaç uzun adımda yanıma geldi.

“beni buraya kadar takip mi ettin?Sana demedim mi o garip suratını bir daha görmek istemiyorum diye.”dedi gene o ukala ses tonuyla.Ahmak kafa!!!!!!

ukala sevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin