ukala sevgilim 14.bölüm

96 4 0
                                    

Sabah güneşi yüzüme ışıklarını örttüğünde gözlerimi hafifçe kırpıştırmıştım ama açmadım.Başım feci bir  şekilde ağrıyordu ve kendimi yorgun hissediyordum.Uykudan yeni uyanmama rağmen dinlenmiş hissetmem gerekmiyor muydu?Ve arkamdaki bana yaslanmış sıcak ağırlık da neyin nesiydi?Göz kapaklarımı yavaşça açıp ,kafamı  arkama doğru çevirdim.Bu dağılmış kumral saçları ve şuanda uykusunda masumca büzüşmüş dolgun dudaklarıyla stark’tı.İçimden ‘bu herif’in burda ne işi olduğunu düşünürken anılar beynime balyoz indirmiş gibi etki yarattı.Aslında fazla bir şey hatırlamıyordum.Sarhoştum ve bu ,buğulu bir pencerenin ardından bakmak gibiydi.Sadece stark’ın beni kucağında eve getirmesini ,banyo’ya sokmasını ve küçük bazı yerlerini hatırladığım büyük tartışmamızı…Ama buraya ne zaman geldiğini hatırlamıyordum.Yavaşça,onu uyandırmama’ya dikkat ederek yatağın içinde ters dönüp,stark’a gözlerimi kısarak daha dikkatli bakmaya başladım.Kumral ,aralarında daha açık hafif sarıların olduğu saçları alnına dökülmüş ve karmakarışık olmuştu.Dolgun,erkeksi dudakları davetkar bir şekilde hafifçe aralanmıştı.Bu haliyle masum,küçük bir çocuğa benziyordu.Dudaklarım istemsiz bir şekilde yana kıvrıldı.Bana çektirdiği acı’yı şuan için unutmak istiyordum.Bir elimi yavaşça yukarı kaldırıp,dikkatle saçlarına götürdüm.Parmak uçlarıma değen ipeksi saçlar,parmak uçlarımı karıncalandırmaya başlamıştı bile.Parmaklarım uçlarım yavaşça açık kumral saçlardan uzaklaşıp,bu sefer stark’ın hafif uzamış kirli sakalında gezinmeye başlamıştı.İçimden şuanda onu büyük bir arzu ile öpmek geçiyordu ama bunu yapamazdım.Bu bana ait olmayan bir şeyi almak gibiydi.Göz kapaklarımı hüzünle kapatıp,acılı bir iç çektim.Parmaklarımı stark’ın yüzünde uzaklaşırken resmen  geri dönmemek için parmak uçlarımla savaşıyordum.Stark elimi yüzünden çektiğimde hafifçe yerinde kıpırdadı.Uyanıyordu ve bu yüzden suratıma hemen kızgınlık ve sert bir soğukluk yerleştirdim.Stark gözkapaklarını hafifçe kırpıştırıp,açtığında ona zorlukla yüzüme yerleştirdiğim sahte bir öfkeyle bakıyordum.Stark kafasını hafifçe çevirip bana baktığında ,yüzümdeki ifadeyle bir an afalladı.Afallamış suratı ve iri iri açtığı yeşil gözlerine gülmemek için kendimi zor tutmuştum.Fakat sonuçta bir anlaşma yapmıştık.Angela’nın olmadığı zamanlarda aramızda yakınlık olmayacaktı ve hatta iki yabancı gibi olacaktık.

“Ne işin var burada?”dedim sesim bıçak kadar keskin,buz kadar soğuktu.Stark yüzündeki afallamış ifade’yi silip suratımda ki katı maskeme rağmen,kalbimin hızlı bir şekilde çarpmasına sebeb olacak muhteşem bir gülümseme verdi bana.Bir an için neredeyse ona gülümseyecektim ama büyük bir çaba sarfedip yüz ifademi bozmadım.Stark yüzümde herhangi bir değişme olmadığını görünce ,yüzündeki gülümsemeyi silip yatağın içinde doğrularak ,oturur  pozisyon aldı.Daha sonra usulca kafasını bana doğru çevirdi.

“Dün gece fazla içmiştin bende seni buraya getirdim hatırlamıyor musun?”dedi yumuşak bir ses tonuyla.Normalde olsa sorduğum soruya ne kadar öfkelide olsam alayla karşılık verirdi.Bu durumu biraz garipsemiştim.Bende yataktan doğrulup ,soğuk ,ifadesiz gözlerimi ona diktim.

“Bu neden benim yatağımda olduğunu açıklamıyor.”dedim alayla ve küçümseyerek.Stark bana anlayamadığım bir şekilde birkaç saniye baktı.Sonra dudaklarını araladı ama vazgeçip tekrar kapattı.Sanki bir şey söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu.Yeşil gözlerim, dikkatle ona bakıyordu.Stark sonunda tekrar dudaklarını araladığında,

“Sanırım hatırlamıyorsun.hiçbir şeyi…”dedi sonlara doğru vurgu yaparak.Neyi hatirlamam gerekiyordu ki?Ona sarhoşken istemediğim bir şey mi söylemiştim.Bu düşünceyle bir anda paniklemiştim.Ya ona söylediysem….Bu sefer merak dolu gözlerle stark’a bakıyordum.

“Neyi hatırlamıyor muyum?”dedim.Tedirgin bir şekilde tek kaşımı kaldırmış bana bir şey söylemesini bekliyordum.Stark tek elini kaldırıp,usulca parmaklarını daha birkaç dakika önce dokunduğum saçları arasından geçirdi.

ukala sevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin