8. Bölüm

59 2 1
                                        

--Kahraman--

Gece'nin evine döneceğimizi sanarken Gece yolu değiştirip beni kendi evime bıraktı. Yol boyunca süren sessizliği her seferinde olduğu gibi ben bozdum
" Arabam nerede ? "

" Evimin garajında bizim çocuklar getirir gelmek için zahmet etme . "

" Yanına ne zaman geleyim şu işler için yani . "

" Ben aramadan gelme bunun belli bir düzeni yok ne zaman nereden bir pislik çıkacağı asla belli olmaz. "

" Anladım iyi geceler . "

Cümlemi hava da bırakıp arkasına bakmadan arabasına atlayıp hızla uzaklaştı. Ben neden burada çakılıp kaldım peki neden hala burada dikilip karanlık kadın dan bir parça kalmış olmasını umuyordum ki sanki. Onun dehşetini hatta tabiri caizse vahşetini gördükten sonra neden hala korkup kaçmamış veya ona karşı düşüncelerim hislerim değişmemişti. Evet oldukça sarsıcı ve sıradışı bir geçmişi vardı bir o kadar da hüzünlü. Televizyonda dizilerde falan böyle şeylere maruz kalan çocukların daha çok içine kapandığını mutsuz bir ömür geçirdiğini görüyoruz . Gece bu konuda aklımda farklı bir kapı açtı belki de doğrusu böyleydi işlenen suçla doğru orantılı bir ceza düşünsem içten içe bende böyle bir ceza seçermişim sanırım. Sonunda ağır adımlarla eve doğru yürüdüm ev anahtarlarımı arabada bıraktığımdan zili çalmak durumunda kaldım. Beklemediğim şekilde yardımcımızın yerine kapıyı babam açtı.
" Şükürler olsun Kahraman neredesin sen ? "

" Canım sıkıldı biraz kafa dinledim baba haber vermediğim için kusura bakma şarjım bitti şarj cihazını yanıma almamışım. "

" Dikkatli ol biraz oğlum aklın nerelerde senin Allah aşkına. "

" Karanlık yerlerde baba. "

Cümleme nokta koymamla yukarı odama çıkmam bir oldu. Kendimi banyoya atıp soğuk suyun altına girdim saniyeler içinde , beynimi kendine getirmeye ihtiyacım vardı.

--Gece--

Cümlesinin komikliği mi desem trajikomikliği mi karar veremedim ' iyi geceler ' miş ismimin karanlığı kaderime öyle yapışmıştı ki son bir kaç senedir daha iyi uyuyabiliyor olsam da gecelerin benim için pek iyi olmadığı bir gerçekti. Cevap vermemeyi tercih edip arabaya binip uzaklaşmayı tercih ettim. Kahraman yeterince şey öğrenmişti zaten küçük detayların bana kalması daha iyiydi. Kahraman küçük saf adam göründüğü gibi miydi gerçekten yoksa sadece amacına ulaşmak için rol yapan bir pislik miydi ? Kimseye güvenmeyen ben neden Kahraman ' ın samimiyetine inanmaya çalışırken buluyorum ki kendimi. Tabiki çevreme karşı olan güven eksikliğimden oluyor bunlar o kadar uzun senedir hiçbir yabancıya güven duyamamak sonunda beni bu noktaya getirmişti işte.
Eve vardığımda rahatlamış hissediyordum o herifi tek kurşunla gebertmek gözlerindeki korkuyu hissetmek hazların en güzellerinden biriydi. Belki beni tanımayan biri sadist olduğumu falan düşünürdü aslında kısmen doğru da olabilir ama ben masum kimseye elimi sürmedim bugüne kadar sadece hakedenlere hakettiğini verdim. Yani bir çeşit kahramancılık oynuyordum kendimce. Eve girdiğimde yine viskime sarılıp her zamanki şeyleri düşündüm. Mümkün olsaydı eğer bende normal olsaydım nasıl olurdu acaba ? Iyi bir arkadaş iyi bir sevgili olur muydum ? Okulun soğuk umursamaz çalışkan tipi dışında birşey olabilir miydim ? Sahneye çıkıp sesimin kötülüğünü düşünmeden şarkılar söyleyebilir miydim ? Dokunabilir öpebilir miydim bir erkeği? Dahası bunları yapabilseydim nasıl hissederdim kendimi . Yada sıradan ergenlik saçmalıkları yaşasaydım eğer neler yapardım. Ne bileyim okuldan kaçmak saç baş bir kız kavgasına girmek arkadaşlarla derslerde küçük kağıtlarla notlaşmak ? Aahh kimi kandırıyorum ki neyim sıradan oldu ki benim bu hayatta ? Ya da ne zaman bir arkadaş edindim yetimhaneden sonra ? Hiç koca bir hiçlik okul iş ve depodan ibaret oldu bütün hayatım Ömer amca arkadaşım sayılır mıydı sahi ? Uzun zamandır yanına da uğramadım bir ihtiyacı olabilir dış kapıya çıkıp Koray'a seslendim sabah ben uyanmadan önce kapsamlı bir mutfak alışverişi yapmasını tembihledim. Üstümü bile değistirmeden kendimi yatağıma bıraktım sonra yumuşak yatağın yorgunluklarımı almasını bekledim beni dinledirmesini. Gozlerimi açtığımda saat sabah 07.00 ı gösteriyordu. Ayaküstü bir kahvaltının ardından üstüme günlük birşeyler geçirip Ömer amca için aldırdığım erzak torbalarını da arabaya koydurduktan sonra yola koyuldum 15 dakika sonra Ömer amcanın küçük evinin önündeydik ne kadar ısrar etsemde Ömer amca bu eski evden çıkıp düzgün bir yerde kalmayı kabul etmiyordu. Elimden gelen tek şey arada mutfağını doldurmaktan ibaret. Birkaç tıklatmadan sonra eski kapı açıldı elbette çoktan uyanmış kahvaltı yapıyordu Ömer amca.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIK KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin