Wrong Affection

Burkulma

Tüm üyeler biten pratiğin ardından soyunma odasına gitmişlerdi. Bir kişi hariç. Park Chanyeol.

Chanyeol soğuk zemine oturmuş biraz olsun dinlenmeye çalışıyor yorgun bedenini esnetme hareketleri ile bir nebze olsun rahatlatmaya çalışıyordu.
"Chanyeol? Gelmiyor musun? Üzerini de değişmişsin hala. Hadi acele et. Hastalanmanı istemeyiz."

Chanyeol , Suho'nun ona seslenmesiyle içtiği şu şişesinden başını kaldırmış ve minik bir tebessüm etmişti.

"Hyung. Siz gidebilirsiniz. Bende bir saate falan gelirim zaten. Halletmem gereken bi işim var da."

Suho ne olduğunu anlamasa da omuz silkti.

"Peki Chanyeol-ah. Kendine dikkat et tamam mı? "

Chanyeol düşünceli hyungu ile sırıttı. Bu belki de tüm gün yüzünde oluşan en gerçekçi gülümsemeydi bu.

"Düşündüğün için teşekkürler hyung. Seni seviyorum."

"Bende seni Yeol. Ama biraz vıcık vıcık olduk sanki."

Chanyeol ve Suho aynı anda kahkaha atarken Chanyeol konuştu.

"Hyuuunggg. Beni sevdiğini biliyordum."

"Lanet velet seni........ Neyse ben gidiyorum. Akşam görüşürüz."

Suho gülümseyerek salondan çıkarken Chanyeol arkasından el salladı. O gider gitmez de derin bir nefes aldı. Hyungu bir şey anlamasın diye çok uğramıştı çünkü.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Herkes arabaya yerleşmiş Suho ve Chanyeol'u bekliyordu. Nerde kalmıştı bu ikili?

Suho hızlı adımlarla gelip arabaya bindi.

"Hyung. Chan nerde?"

"Ahhh. O mu? Onun biraz işi varmış bu yüzden daha sonra geleceğini söyledi. "

Tao sorusuna aldığı cevapla başını sallayıp rahat koltuğuna tekrardan yerleşti. Cevap yeterince tatmin ediciydi. Ama bu cevaptan tatmin olmayan biri vardı elbet.

"Ne işi varmış hyung? Söyledi mi yoda şu işini? "

"Hayır Baek söylemedi. "

"Hımmm. Anladım....."

Baekhyun derin düşüncelere girmişken Suho şoföre hareket etmesini söylemişti. Araba büyük bir sessizlik içinde ilerlerken 'durun' sesi bu sessizliği bozdu.

"Ne oldu Baek bir şeyini mi unuttun?"

"Şeyyy.... evet hyung. Ben....saatim. ..evet saatimi unuttum. Onu almalıyım. "

"Yarın alırsın Baeek."

Baekhyun Kris'in söylenmesiyle dudaklarını büzdü.

"Ama ya kaybolursa......Hyuung siz beklemeyin beni ben gider alırım. Siz gidebilirsiniz. "

Suho ona onaylamayan bakışlarla baksa da aegyo yapan çocuğa karşı gelemeyip nefesini dışarı verdi.