11. Bölüm

4.4K 378 358
                                    

"Bize yapabildiğiniz en ama en ateşli öpüşmeyi gösterin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bize yapabildiğiniz en ama en ateşli öpüşmeyi gösterin. "

Yine ve yine olmuştu. Oyunu kabul etmek benim hatamdı! Olacakları bile bile kabul etmiştim. İçimde bir yer bunu istemişti belki ama şu an delicesine korkuyordum. Onu yıllardır hiç öyle öpmemiştim. Onun dudaklarını uzun zamandır hiç tatmamıştım. Dudağının kenarına buse iliştirmekten öteye gitmeyen dudaklarım, onun dudaklarının tadını hala hatırlıyordu. Ve şimdi, yine onları tadacaktım.

Herkes yüzüme bakarken ayağımla şişeyi çevirdim. Şişe Aurel ve Yifan'a döndüğünde kıkırdamıştım. "Kim demiş şişe bize geldi? Sıra sizde çocuklar" Elimdeki birayı heyecanla boğazıma dikerken herkesin şaşkınlığını üstünden atmasını izledim.

"Hile yaptın!" Yifan bağırırken omuz silktim. "Kanıtla" Bana piç bir gülüş takındığında umursamazlığım uçup gitmişti. Chanyeol ve Baekhyun ikisinin beraber işemelerini teklif ettiklerinde iğrenç olsa da biraz uzaktaki çimenliğe gitmişlerdi. Onları görebileceğimiz şekildelerdi ama arkaları dönük ve yan yanalardı.

"Birbirinizinkine bakacaksınız!" Baekhyun bağırdığında ikisinden de küfür duyulmuştu ama belli ki dediğimizi yapıyorlardı.

Ben Sehun'dan yana bakmazken elini bana uzattı ve soğuk ellerimi sıcak parmaklarıyla okşadı. Ardından diğerleri gelmeden bıraktı. Anlam verememiştim ama rahatlatmıştı.

Yifan ve Aurel birbiriyle dalga geçerek yanımıza geldikten sonra şişe tekrar döndü ve bu defa herkes dikkatlice baktı. Kaçamazdım daha fazla. Şişe yine bize geldiğinde Sehun omuz silkip bana baktı. Dudaklarımı ısırıyordum. Korkuyordum, ama yine aynı sözler yankılandığında ortamda; hepsinden bir kahkaha kopmuştu.

"Sarhoş musunuz?" Aurel sorduğunda elimdeki 5. biraya baktım. Belki biraz çakır keyif, ama sarhoş değil. Olumsuz olarak başımı salladığımda elime bir bira daha verdi. "Belki lazım olur" Göz kırptığında daha da gerilmiştim. Yerimden kalkıp Sehun'un yanına geldiğimde gözleri deliyordu içimi.

Bakışlarında bir heyecan vardı ama aynı zamanda tedirgindi hareketleri.

"Bu öylece olacak bir şey değil nasıl öpüşmemizi bekliyorsunuz?"

Yüzümüzü yaklaştırsak da ikimiz de gülmekten ileri gidemeyince sormuştum. Aurel yerinden kalkıp elimdeki birayı ağzıma dikti. Ben daha hepsini yutamamışken yanaklarımı sıktı ve biranın yarısı dudaklarımdan süzüldü. Ne yapmak istediğini anladığımda gözlerim büyümüştü.

Utanç vericiydi. Gerçekten delicesine utanç vericiydi...

Sehun, yüzümü büyük avuçlarına aldı ve beni kucağına doğru çekti. Ondan atak beklemiyordum ama yaptı. Dudakları dudaklarımla birleşirken yanıyordum. Minik öpücükler kondurdu ve dilini çıkarıp boynuma süzülen birayı yaladı.

Hava soğuktu, beni sıcak diliyle yaladıktan sonra ısınan boynuma değen soğukluk titretmişti. Deliriyordum. Kesinlikle eriyordum. Buharlaşıp içine süzülmek ve ardından kanında yuva yapma fikri mantıklı gelmeye başlamıştı. Minik öpücükleri yavaşça büyüdü. Oldukça büyüdü. Dudaklarımı kemiriyordu, içine çekerek emiyordu. 

Len Priatelia:: HH ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin