2.Bölüm

67 9 7
                                    

ŞEVVAL'den

İki kişinin bağırmasıyla adamlar bizi bırakıp kaçmışlardı.Kendimi ilk defa tehlikede,güvensiz hissetmiştim.En çok da korkmuştum.Sonumun böyle olmasını istemiyordum.Gözlerim dolmuştu ama sırf Zeynep için ağlamamıştım.

Zeynep'in bayılmış olduğunu gördüm.Üç adımda yanına gidip kafasını bacağıma koydum.kafamı kaldırdığımda kahverengi gözlü olanla göz göze geldim.

Nasıl da güzel bakıyordu.Aslında ben genelde insanların gözlerinden ne hissettiklerini anlardım ama bu adamın gözleri duygu barındırmıyordu.Lakin duygu barındırmasa da bana kötü bakmadığını biliyordum.Hatta iyi baktığını bile söyleyebilirim.

Düşüncelerimden (zorda!)olsa ayrılıp bütün konsantremi Zeynep'e odakladım.Zeynep'e baktığımda masum bir şekilde yattığını gördüm.Bu sefer bakışlarımı kahverengi gözlü olan çocuğun yanındakine çevirdim.ona baktığım da mavi gözlerini Zeynep'e diktiğini gördüm.

Anca baksın zaten başka bir şey yapmasın(!)

"Mal mal ne bakıyonuz yardım etsenize(!)" diye çemkirdim.

Mavi gözlü olan "Arkadaşının adı ne ?" diye sordu. 'ne yapcan nüfusuna mı geçircen?' diye soramadım tabii .

"Zeynep.Ama adını soracağına yardım etsen hiç de fena olmaz" dedim kinayeli bir sesle.

Yanında kine dönüp"Ben Zeynep'i alırım."deyip Zeynep'e uzandı.

Ne sanıyor kendini be! Zeynep'i kendime çekip "Ne yapıyorsun sen be!Senin ona dokunucağına izin vericeğimi mi sandın?" diye sordum.

Onun gözlerinden ateş mi çıktı yoksa bana mı öyle geldi?

İşte şimdi sıçtın!

İlk defa haklısın iç ses!

"Belamısın kızım sen!"diye kükredi."Ben hiç kimseden izin filan almam!"deyip Zeynep'i bir hışımla kucağımdan aldı.

Kahverengi gözlü çocuğa baktığımda beni izlediğini gördüm.

Sanki ayı oynuyor!

"Ne bakıyorsun yardım etsene."dedim.

Omuz silkip"Gördüğün gibi yardıma ihtiyacı yok." dedi .

Mavişe baktığımda kucağında Zeynep'le siyah mersedese ilerlediğini gördüm.Ya bunlar kendilerini ne sanıyorlar ya!Tamam Eyvallah bizi kurtardılar. Kurtarmasalardı artık gerisini düşünmek istemiyorum ama bu onların bize istediklerini yapabilme hakkı vermez.

Maviş , kahverengi gözlü olana döndü.Başıyla beni işaret edip "Kızı al." dedi.

Kahverengi gözlü olana döndüğümde göz göze geldik.Gözlerini bir saniyeliğine bile benden ayırmayıp "Büyük bir zevkle." dediğinde gözlerimi ondan zor da olsa -çünkü çok güzel bakıyordu- ayırıp mavişin yanına gittim.

"Birincisi adım Şevval.İkinci olarak da evimizin adresi..." dicekken lafımı bölüp

"Sizi bizim eve götürücez." dedi.

Yanlış duymadım demi? Bizi kendi evlerine mi götürüyorlar? İşte buna gülerim.

Alaycı bir şekilde"Afedersin de sizin eve gidiceğimizi kim söyledi?" diye sordum.

Kahverengi gözlü olan atılıp "Ben söyledim."dedi.

Ona döndüğümde göz göze geldik.Sen bana öyle bakarsan ben sana nasıl kızabilirim ki?

"Kusura bakma da sen kimsin?" diye sordum.

Yanıma yaklaşıp "Kurtarıcın" deyip kolumdan tutup mersedese sürükledi.Evet sürükledi.Kolumu çekiştirmeye başladım ama bir işe yaramadı.

Çocuk kaslı tabi bir işe yaramaz.

Sen sus iç ses.Arkama baktığımda maviş kucağında Zeynep'le geliyordu.Durduğumuzda arabanın yanına gelmiştik.

"Ya tamam bizi kurtardığınız için teşekkürler ama bizi evinize götürmenize gerek yok." dedim.

Maviş beni hiç takmadan kucağına almış olduğu Zeynep'le arabanın arka koltuğuna oturdu.

Bakışlarımı tekrar kahverenginin en güzel tonlarına çevirdiğimde"Sence kuru bir teşekkürle yetinceğimizi mi sandın?" diye sordu.

"Bizden ne istiyorsunuz?" diye sordum.

Dudağını hafif bir şekilde kıvırıp "Merak etme seninle işim olmaz." dedi.

Bu şimdi bana çirkin olduğumu mu söylüyor?"Sensin çirkin be!" diye çemkirdim.

Gür bir kahkaha atıp "Sana çirkin dediğimi de nerden çıkardın?"diye sordu.

Of ne oluyor ya!? Sırf beni güzel bulmuyor diye üzülüyorum.Ben bu hallere düşecek miydim?

"Madem benimle işin yok hangi hakka dayanıp bizi eve götürüyorsunuz?" diye sordum.

"Sizi kurtardık siz de bize yardım ediceksiniz!" sesinden itiraz istemediğini haykırıyordu ama benim istenileni devre dışı bırakma gibi bir huyum vardı.

"Kimse sizden bizi kurtarmanızı istemedi.Hem ne malum sizin ayarlamadığınız hem zaten sizi gördüklerinde 'sizin kızlarınız mıydı abi' deyip kaçtılar.Hem nerden biz sizin kızınız oluyoruz? Siz ne sanıyorsunuz kendinizi? İyilik yapıp karşılık beklemek hangi müslümana yakışır? Allah bilir siz şimdi sünnet de olmamış.."

Kahverengi gözlü olan atılıp lafımı böldü"Bir sus kızım be.Ne konuştun? Bağladın taramalıya."

"Saygısız bir kızla nasıl konuşulur öğretmediler mi sana?Şimdi çocuk beni iyi dinle ! Zeynep'i bırakıyorsunuz ve burdan topukluyoruz yoksa..."

"Yoksa ne?" Kahverenginin en güzel tonlarına gömdüm bakışlarımı. Orda tatlı bir huzur vardı sanki ya da ben yanılıyorum.

bir adımda yaklaşıp boylarımızın aynı olması için kafamı kaldırdım."Yoksa.." deyip omzunu ısırdım."Ah!" diye bağırdığında Zeynep'de kalkmıştı.

Bu sefer hayalarına tekme atıp bize gözlerini büyüterek bakan maviş ve Zeynep'in yanına gittim.Zeynep'e kalkması için emir verirken mavişe yumruğumu geçirdim.Zeynep kalktıktan sonra maviş de kalktı.Kalktığında onun da hayalarına tekme attım.Acı içinde yerde kıvranırken kahverengi gözlü olan toparlanmaya başlamıştı.Zeynep'in kolundan tutup eve doğru koşmaya başladık Allah'tan ev yakındı.Ama Zeynep burayı bilmediği için -çünkü daha önce hiç gelmedi- onu ben yönlendiriyordum . Eve yaklaştığımızda cebimden anahtarı ve telefonu da çıkartıyordum.Evin kapısına vardığımızda anahtarla kapıyı açıp Zeynep'le içeri girdik.Kapıyı sona kadar kilitleyip arkasına yaslandık.

Arkadaşlar bu benim yeni kitabım olduğu için yanlışlar olabilir.O yüzden sizden şimdiden özür diliyorum.

Ve lütfen oy ve yorum yapın.:)

Sizden bir şey daha isticem lütfen arkadaşlarınıza bu kitaptan bahsedin.:)

Sizi seviyorum:*


Yeni BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin