13-Dedektif

173 29 4
                                    

Alex kalemine kavuştuktan sonra, işe dönene kadar hiçbir şey olmamış gibi rol yapmaya devam etti. Melinda ile konuşmalarında, onun diğer adamlarla bağlantısını sormadı. Hatta kalem ile ilgili açıklama yapacağını söylediği halde, ilgilenmediğini açıkça belirtti.

Ortalık durulduğunda her şeyi daha rahat gözlemleyebilecekti. Avukatın adının Tony olduğunu öğrenmişti. Fakat bu bilgi tek başına bir şey ifade etmiyordu. Tony kendisine kalemi vermişti. Melinda'ya amacının laneti tetiklemek olduğunu söylemişti.

Johan ise kalemi geri almaya uğraşıyordu. Melinda her ikisi arasında köprü gibiydi. Bu üçünün kalemle ve lanetle ne gibi bir bağlantıları olduğunu merak ediyordu. Alexander Martinelli hakkında daha fazla araştırma yapmaya çalıştı ama kayıtlar çok eski olduğu için fazla bir şey bulamadı.

Melinda'nın peşine bir özel dedektif takıp, kiminle ne zaman görüştüğünü öğrenmeye niyetlenmişti. Dedektife bol bol resim çekmesini, fakat fark edilmemeye dikkat etmesini tembihlemişti.

İşe geri dönene kadar adamdan aldığı bilgileri değerlendirdi. Melinda bir kez Johan ile birkaç kez de avukat Tony ile görüşmüştü. Tüm görüşmeler kafe ve restoran gibi halka açık alanlarda olmuştu. Dedektif, Johan'ın sinirli olduğunu ve birkaç kez kadına bağırdığını söylemişti.

Melinda için üzülmediğini fark eden Alex, kadına olan duygularını kaybettiğini anlamıştı. İş başı yaptığı ilk gün, işine adapte olmakta zorlanmıştı. Yüzbaşı ona kendisini zorlamamasını, isterse yardımcı olacak birisini yanına verebileceğini söylemişti.

İlk sorgudan sonra Alex'in kendisine olan güveni geri gelmişti. Kalem mükemmel çalışıyordu. Şüphelilerin bazılarını temize çıkarırken, çoğunun yalanlarını ortaya döküyordu. Yanlarındaki avukatlar bile etkilenmişlerdi Alex'in becerilerinden.

Gün bittiğinde, Alex dedektifle kafede buluşup yeni bilgileri almak istedi. Adam gün boyunca çektiği resimleri flash bellekte teslim edip, notlarını Alex ile paylaştı. Dedektifin kendisine gerçekleri söylediğinden emin olmak için adamın söylediği her şeyi özel kalemi ile yazıyordu.

Paranoyası ona, dedektifin de onlardan biri olabileceğini söylüyordu. Belki de onları takip ediyor gibi yapıp, hep birlikte arkasından dalga geçiyorlardı. Fakat yazılar adamın doğru söylediğini gösteriyordu. Adama ödemesini yapıp teşekkür etti.

Dedektif gittikten sonra, bir süre daha kafede oturup kahvesini içti. Masasına gelip tam karşısına oturan avukat Tony'i görünce kahvesi boğazına kaçtı.

"Bizi izlettiğini biliyorum Alex. Başına gelenler için üzgünüm."

"Başıma gelenler mi?" Aklına Melinda ile adamın konuşmaları geldi. "Yani laneti bana geçirdiğin için üzgün olduğunu söylüyorsun."

Bu sefer adamı gafil avlamıştı. "Laneti nereden biliyorsun? Mel mi söyledi?"

"Hayır, araştırma yaptım. Alexander Martinelli adı sana bir şey ifade ediyor mu?"

Tony'nin şaşkınlığı artıyordu. "Seni hafife almışım Alex. Bir daha olmayacak."

"Laneti bana geçirmenizin size ne faydası olacak? Siz derken seni, Mel'i ve Johan'ı kast ediyorum."

Tony'nin gözleri kısıldı. Tehlike sezmiş yırtıcı gibi etrafına bakınmaya başladı. Sanki bir komplonun içine düşmüş, her an yakalanmayı bekliyor gibiydi.

"Korkmana gerek yok, sadece ben biliyorum. Fakat Mel'in ve Johan'ın bu işle olan ilgisini anlatmazsan seni vurmaktan çekinmem" diyerek, fark ettirmeden çıkardığı silahını adamın dizine dayadığını hissettirdi.

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma Tarihi: 03.06.2016 

Gerçekleri Yazan Kalem (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin