8.bölüm

24 0 0
                                    

Uyanma vaktiydi sanırım.Bedenim yerinden hiç kalkmak istemese de uyanmıştım artık. Sağ taraftaki komodin hala uyumam gerektiğini bildiren 05.00 yazısıyla beni kandırmaya çalışsa da gerçekten dinlenmiş hissediyordum. Karnımın üstündeki Alistair'in eli o kadar iyi hissettiriyordu ki beni mutlu,güvenli,huzurlu... Hep böyle uyansaydım keşke. Yavaşça yerimden kalktım.Hava daha aydınlanmamıştı ama yine de önümü seçebiliyordum.Büyük salondan geçip mutfağa geldim.Gerçekten hiç bir şey yememiştim kaç gündür.Buzdolabını açtım. Pek fazla seçenek yoktu.Biraz ekmek, peynir ve zeytin... Dolap bomboş! Kendime zeytinli ve peynirli bir tost yaptım. Minik de olsa bana yetti.Bir tane daha yaptım ve bir servis tabağına koydum.Yanına bir kırmızı mendil,bir bardak... Bardağın içine rulo yaptığım notumu bıraktım:"Her şey için sağol ama daha fazla rahatsızlık vermek istemem, afiyet olsun" Üstüme Alistair'in dolabından çarptığım ceketi de alarak dışarı çıktım.
***
Hava yeni aydınlanıyordu.Ilık ılık esen bir rüzgar, sessizlik... Dünya daha uyanmamış. Huzurlu bir yürüyüş ... Evime kadar yürüdüm. Tahminen çok uzun değildi yol,ormandan daha kısaydı belki ama anayol şu an en güvenlisi.

Evime şöyle bir  baktım.Gerçekten ona aşıktım.Bir anda sokak kapısı açıldı teyzem ve üçüncü kocası jasen kapıdaydı.
_Ah tanrım! Bir tanem biz çok korktuk nerelerdeydin? Seni burada yalnız bırakmamalıydık.
_İyiyim şu an teyze sağol.
***

İlerleyen haftalarda okula gittim,derslere girdim,evde çalıştım hep çalıştım farkında olmadan bir depresyon halinin içinde buldum kendimi. Yaşadıklarım öyle normal şeyler değildi yani kendime depresyona girme izni verdim.Teyzemler de bende kalıyordu.Biraz yalnız kalmak istesem de yine de buna cesaretim yoktu.Jasen'dan hiç hoşlanmasam da teyzemin varlığı bana güç veriyordu.Asıl yapmak istediğim için bir cesaret kaynağıydı. Araştırmam " Kurtlar" için.... Ben onlara kurt diyorum çünkü en çok kurt gibi ama birebir kurt görüntüsüne sahip değillerdi.

Biraz araştırma yaptım.Bir adet ev koalası olduğum için kütüphane kütüphane dolaşmadım.Seçtiğim bütün kitapları sipariş ettim,finaller de bitti.Oturup okudum. Vancouver-yaşadığım yer-yıllar önce hiç güneş çıkmayan yer olarak bilinirmiş. Hayvan çeşitliliği çokmuş bu yüzden bir sürü botanik üniversiteleri burada kurulmuş.1800'lü yıllarda buradaki bilim adamları bir sürü ilaç üretmiş. Bazıları ise büyücü olduğu düsüncesiyle diri diri toprağa gömülmüş.Her yerin ormanlık alan olmasının sebebi mezar bulmakta zorlanmamalarıymış.

_Buyurun!
_Girebilir miyim Hera?
_Gel Jasen.
_Teyzen markete gitti.Ben de belki laflarız diye geldim.
_ İyi yapmışsın.
_Hera sen görmeyeli çok güzel bir genç kız olmuşsun.Saçların,bu mis kokun,gözlerin, bacakların beni çıldırtıyor.
_Çek ellerini!
_A hadi ama bebeğim! Sen de beni istiyorsun gel buraya.
_ Bırak beni bırak!
_Hera tatlım? Jasen ben geldim. Hadi biriniz bana yardım etsin.
Ah tanrım! Bu adam tam bir sapık. Kalbim hala yerinde durduğu için şanslıydım. Hemen Jasen 'in kollarından kurtulup teyzemin yanına indim.
_ Tatlım gelirken posta kutusunda bunu buldum.

"Tostun tadı hala damağımda benimle yemeğe çıkma fikrine umarım hayır demezsin "
gülümsetti.Alistair bu ara hayatımdaki en iyi şeydi.Bu süre zarfında aramız daha samimi olmuştu ama hiç yemeğe çıkmamıştık.Sanırım ilk randevuma çıkmak üzereydim. Hemen odama çıktım.Ne giymeliydim ? dırınk! Bir mesaj Alistair'den:" 8 de ordayım "  "anlaştık"
Pekala 1 saatten az vaktim vardı.Hemen bir duş aldım.Askılı gece mavisi bir elbise seçtim. Pudra rengi topuklu ayakkabılar ile başarılı şık bir kombin... Hafif pudra rengi ağırlıklı bir makyaj ile hazırdım. Aşağı indim.

_Oww hayatım peri kızı gibi olmuşsun! İyi eğlenceler.
_Sağol teyze.

Kapı çaldı teyzem hemen koştu.Benden daha heyecanlıydı sanırım. Alistair bütün ihtişamıyla orada duruyordu.Etrafta kimse olmasa üstüne atlayabilirdim.O takım nasıl güzel duruyordu.Dağınık bırakılmış bir tutam saçı lacivert gözlerini perdeliyordu. Teyzem bakakalmıştı. Tabiki ben de...

_Gidelim mi? Kolunu bana uzatarak referans verdi ben de karşılık vererek koluna girdim. Arabaya gittik.Çok nazikti her zamanki gibi ama nazikliğin altındaki cüretkar bakışları mükemmel bi tezatlık yaratıyordu.

_Çok güzel görünüyorsun.
_Teşekkür ederim.

Araba yavaşça durdu.Rainbir randevu için mükemmel bir seçimdi. Ormanın içinde tamamen camdan yapılmış bu yer sanki ormanın içinde enfes bir yemek yiyormuş hissi yaratıyordu.
_Buraya bayılırım
_Ben de... Beğenmene sevindim belki yemekten sonra biraz yürüyüş yaparız ne dersin?
_Tabiki olur.

Alistair elini belime koydu ve içeri girdik, yemeklerimizi söyledik.Hoş, sakin bir müzik çalıyordu sanki yalnızdık.Gözlerinden başka bir yere bakamıyordum. Beni bu kadar etkileyen şey neydi? Kibarlığı mı, beni sürekli beladan kurtarması mı? Bilemiyorum ama şimdi bunları düşünmektense sadece ona bakmayı tercih ederim.

_ Dans edelim mi? Bir anda şok olmuştum. Beklenmedik bir durum...Yavaşça kollarına yerleştim.Sabah rüzgarı gibi narin narin salınıyorduk. Belki de şarabın da etkisi vardı bilemiyorum. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Camlara çarpan damlalar müziğe tatlı bir tını veriyordu. Alistair yüzünü saçlarıma gömdü, derin bir nefes aldı:"Keşke hep böyle kalsak bu huzurla dolsak keşke..." Alistair'in sözleri kalbimin daha hızlı çarpmasına sebep oluyordu. Uçuyordum sanki başımı omzuna dayadım ve gözlerimi kapadım,kokusunu içime çektim.Alistair'ın güçlü kolları arasında olmak, kokusunu içime çekmek gerçekten huzur vericiydi. Fazla hareketli biri olmadığım için birkaç danstan sonra yorularak oturalım mı dedim. Demesem gecenin sonuna kadar dans edecekti Alistair. Güzel bir akşam oluyordu. Çok fazla düşünüyordum daha mı yakın davranmalıydım yoksa mesafeli olmak iyi miydi. Alistair her bana dokunduğunda arzu ile ürperirken sakin kalmak çok zordu. Onun yanında zaman çok çabuk geçiyordu. Kafamı kaldırdığımda araba evimin önündeydi bile.
-Her şey çok güzeldi. Teşekkür ederim.
-Benim için de güzel bir akşamdı. İyi geceler.
-İyi geceler.
Verandayı geçip kapıyı açıncaya kadar beni bekledi. Arkamı döndüm ve minnettar bir bakış atıp içeri girdim. Kalbim uçacak gibiydi. Bir anda sözleri yankılandı içimde:
"Keşke hep böyle kalsak huzurla dolsak keşke.."
O an ona seni seviyorum demeyi o kadar çok isterdim ki ama korktum ya sadece takılmak istiyorsa çaresizce sürekli bana yardım etmek zorunda kalan oydu. Bu kadar sevgiye ve ilgiye muhtaç olan bendim ve birden ilgiyle karşılaşınca böylesi tepkiler vermek hiç hoş değildi. Kendimi çok zayıf güçsüz hissettirmişti...

SkeurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin