4.Bölüm 'Maç'

110 10 0
                                    

"Sedef, sen misin kızım?" diye seslendi annem.

"Evet, odama geçiyorum, çok yorgunum." dedim son kalan halimle.

Elbisemi dahi çıkaramadan kendimi yatağa attım. O kadar güzel bir gece yaşamıştım ki... Yol boyu hiç konuşmadık ama yanımda yürüdü. İlk kez tartışmadık, sadece yürüdük. Sanırım eve geldiğime üzüldüğüm sayılı günlerden biriydi. Arkamı dönüp ona iyi geceler dediğimdeki o gülümseyişini aklıma kazıdım, çünkü bana karşı ruh hali saniye saniye değişen bu çocuk için sakladığım her hatıra kârdı.

"İyi geceler çömez."

İlk kez çömez kelimesi bile iltifat gibi gelmişti. Acaba başkasına da çömez diyor muydu? Belki de tüm kızlara diyordu. Olamazdı, olmamalıydı.

Öyle kötü biri değildi, okuldaki popüler çocuk falan da değildi, kızları kullanıp atan da. Sadece olayları ve insanları fazla alaya alan birisiydi. Gördüğüm kadarıyla kızlarla arası iyiydi, onlarla şakalaşıyordu ve onları dinliyordu.

Telefonum titremeye başlayınca, içimdeki kavgayı sonlandırdım.

"Efendim Nihan?"

"Sedef, ne olduğunu bilsen şaşkınlıktan bayılırsın." dedi çığlık çığlığa. Onun bu haline gülerek karşılık verdim.

"Anlat bakalım."

"Bugün Çağan'ın bir sevgilisi olmadığını ve 9'lardan birinden hoşlandığını öğrendim." dedi bir çırpıda gülerek.

"Sen ciddi misin! Çok sevindim canım benim. Revirden beri konuşmadık seninle." dedim ve anlatamadığım her şeyi anlattım.

İlerleyen dakikalarda artık yapacağımız dedikoduyu yapmış, konuşmamızı sonlardırmıştık. Elbisemi dahi çıkaramadan öylece göz kapaklarıma yeni düştüm.

***

Bugün pazartesi, okulun 3. haftası. Daha bir hafta önce Nihan'ın zorla sürükleyerek indirdiği bahçeye bugün koşa koşa inliyordum. Tenefüste Nihan, sınıftaki diğer kızlarla birlikte kantine gitti, ben de tek başıma bahçeye indim. Gölge bir ağaç bulup altındaki banka oturdum.

Gözümle bahçeyi tararken, futbol sahasında bedenciyle birlikte ısınmaya çalışan bir grup içinde olduğunu gördüm Arsel'in.

Güler yüzlüydü, saçma sapan hareketler yapıp ortalığa neşe saçıyordu. Belki bir gün dedim yılmayarak, bana da böyle davranır. Çömezlerden hoşlanmadığı aşikardı, fakat gün geçtikçe ondan hoşlanmam artarken, beni itmesine izin veremezdim.

Belki kısa bir çocukluk aşkı yaşayacaktık, ama yine de denemek istiyordum. Onunla sevgili olmaktan çok onunla zaman geçirmek istiyordum.

"Dalmışsın bakıyorum." dedi üst sınıflardan bir kız.

Burak'ın arkadaşıydı, geçen yaz tanışmıştık, sınavlarıma çalışmama yardım ediyordu.

"Dışarıdan aptal gibi gözüküyordum değil mi ?" dedim çarpık bir gülüşle.

"Hayır, bir Leyla gibi gözüküyordun." dedi elini omzuma atarak.

"Arsel. Nasıl birisi?" dedim az önceki lafına aldırmadan.

"Arsel mi? Okul takımındaki Arsel değil mi ?"

"Evet, o." dedim son kez ona kaçamak bir bakış atıp.

"Arsel, eğlencelidir. Okul gezilerini yönetir genellikle herkes o var diye katılır saçma sapan etkinliklere."

"Hiç öyle gözükmüyor, neden alt sınıflara kötü davranıyor?"

"Ah, evet bu mevzuyu göz ardı edemem. Her yeni gelene böyle davranır, bir nevi kural görüyor heralde. Seneye sende görüceksin nasıl biri olduğunu."

"Umarım." dedim bir anlık umutla. Umuyordum.

"Bu çıkışta maç var gelicek misin? Arsel de oynuyor."

"İzin alabilirsem gelirim." dedim hala önceki konuşmamıza takılı kalarak.

***

Maçın başlamasına dakikalar kalmıştı, tabi ki sahada oradan oraya koşturan bir Arsel vardı. Herkes kadar heyecanlıydım. Ne de olsa okulun adına kazanılması gereken bir maçtı.

Arsel, yuvarlandığı çimlerden kalktı ve tribüne yaklaştı. Saçlarını düzeltmeyi ihmal etmedi bu sırada. Oturan arkadaşlarının yanına gitti ve onlara bir şeyler anlattı. Gülüşmeleri üç sıra arkada olmama ve kalabalıktan çıkan uğultuya rağmen duyuluyordu.

Beden hocamızın düdüğü çalmasıyla birlikte Arsel oturduğu yerden kalktı ve gerindi. Merdivenlere yönelecekken bir şey unutmuş gibi arkasını döndü. Kafamı çeviremeden gözlerimiz buluştu, gülümsedi.

"Şans dile çömez." dedi ellerini formasının cebine sokarak ve cevap vermemi beklemeden sahaya koştu. Zaten vermeyecektim, veremeyecektim.

Bir kaç saniye etrafıma baktım, benden başka 9. Sınıf yoktu. Gelme cesaretine girmemişlerdi. Bende Burak'ın arkadaşı Tansu'yla gelmiştim zaten.

"Sana mı dedi onu ?" dedi Tansu kahkaha atarak.

Cevap veremedim, emin olamadım.

***

Maçı kazanmıştık ve eve dönüyorduk. Maç boyu onu izlemiştim. O kadar iyi oynamıyordu ama geliştirdiği taktiklerin hatrı sayılırdı. Güneş gökyüzüne yavaş yavaş veda ederken Arsel'in soyunma odasından çıkmasını bekledim. Oturduğum merdivenin önünde uzanan koridora baktım bir süre. Bir dakika bekledim, beş dakika bekledim. On dakika bekledim. Gelmedi...

Uyuşmuş bacaklarımın acısını yok sayarak, ellerimle destek aldığım merdivenden kalktım. Bir kaç basamak çıktım ağır ağır. Belki gelir dedim, gelmedi.

Son iki basamağa geldim, arkamı döndüm. Gelir dedim, bekleyeyim dedim. Bekledim, bekledim. Gelmedi... Bu sefer hızlı adımlarla koridoru yürüdüm.

"Çömez şansına inanmazdım ama işime yaradı." dedi br anda.

Uzun ve boş koridorda bir süre yankılandı ses. Dönemedim.

"Dönmeyecek misin çömez?"

Terleyen avuç içlerimi pantolonuma sürdüm, ve yavaş yavaş döndüm. Beyaz bir tişört giymişti, yorulduğu her halinden belli oluyordu. Saçları hafif ıslaktı, duş almıştı sanırım.

"İşine yaradığına sevindim." dedim bir anda gelen özgüvenle. Sesim gür çıkmıştı, içimde kopan fırtınalara nazaran.

"Eğer biraz daha geç kalırsan, yine seni eve bırakmak zorunda kalacağım." dedi eliyle saçına şekil verirken.

Zorunda kalacağım mı ? O gün zorunda kaldığı için mi bırakmıştı. Ben şaşkın bir ifadeyle ona bakarken, o hiçbir şeyden habersiz hala saçıyla oynuyor ve gülümseyerek bana bakıyordu.

"Zorunda kalmanı istemem, gitsem iyi olacak." dedim bir anlık değişen ruh halime işlenen sinirle. Kapının kulpunu tuttum ve gıcırdamasını hiçe sayarak ileri ittim.

"Dur bekle, bende oradan geçecektim zaten." dedi bana yetişerek.

Durmadım, ona karşı masum kız olmak istemiyordum, itici olmak istemiyordum. Hızla geldiğimiz yönün tersine yürümeye koyuldum. Bir anda omzumda hissettiğim elle irkildim. Kafamı sola çevirmemle Arsel'in gülen yüzünü görmem saniyelerimi aldı.

"Kızma hemen çömez."

Yepyeni bir bölümden daha merhaba ! Sedef sizce ne yapacak ? Yorumlarınızı merak ediyorum. Multimedia'da Sedef maçta Arsel'i izlerken.

Kod Adı : ÇömezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin