Deniz kokusunun nasıl hissettirdiğini sahil kenarında yaşayan insanlara ek olarak denize vurgun olanlar anlardı.
Bu hayatta vurgun olduğum iki şeyden biri kesinlikle denizdi.
Ben, Do Kyungsoo, sadece on üç yaşındayken denize vurgundum. Ve yine ben, sadece on üç yaşındayken denize vurgun olan birine vurulmuştum.
O zamanlar sahil kenarında güzeller güzeli bir evimiz vardı. Kapıları mavi, duvarları beyazdı. Beyaz kumların arasına dikili evimizde hiç çiçek yoktu, zaten çiçekleri de sevmezdim.
Evimiz iki katlıydı, zemini ahşaptandı. Çoğu anımı kaplayan o ahşap zemin, onun çıplak ayaklarının evimde koşuştururken çıkarttığı gıcırtılara da ev sahipliği ediyordu. Dalgaların melodisinden sonra en çok özlem duyduğum ses buydu.
Her sene, yaz tatiline bir hafta kala ben valizimi toplamış olurdum. Ailemin gözünün içine bakar ve onların da hazır olmasını beklerdim. Ben sadece yaz tatili için sahil kenarındaki evimize giderken Hyunhum ile kavga etmezdim.
On üçüncü yaz tatilimde, sahil kenarında biriktirdiğim deniz kabukları ile oynarken üzerimde bir gölge hissetmiştim. Kumda boylu boyunca uzanıyordum, sıcacık kum karnımı yakıyor, ara ara şiddetli dalgalar denize uzattığım bacaklarımı yalıyordu.
İlk olarak bakışlarımı kumun üzerindeki ufak ayaklara diktim. Parmaklar kum üzerinde kıpır kıpır hareket ediyordu. Bakışlarımı ayaklarından yukarı kaldırdım ve gözlerimiz buluştu.
Ona karşı hissettiğim ilk şey kıskançlıktı.
Çünkü çocuk doğuştan esmerdi! Tanrı aşkına ben yıllardır aralıksız üç ay boyunca güneş altında yanmama rağmen beyaz peynir gibiydim.
Onun teni ise güneş altında son derece çekici duruyordu.
Sanırım bu da onunla arkadaş olmam için büyük bir engel olmuştu.
Ve şimdi, yaklaşık on yıldır belli aralıklarla, son beş haftadır ise sürekli olarak kendime lanet okuyordum.
Onu kıskanacağıma adını ezberlemem gerekirdi! Şu an ondan kalan şeyler silik ve sararmış mektuplar olmazdı...
Ben yaz aşkımı soğuk bir eylül sabahında kaybetmiş, yağmurlu bir bahar öğlesi unutmuş ve serin bir yaz akşamı mektupları ile tekrardan ona vurulmuştum.
Ama kader işte, adını bile bilmiyordum.
Kaldı ki kendisine kavuşayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House by the Sea // kaisoo
FanfictionBen yaz aşkımı soğuk bir eylül sabahında kaybetmiş, yağmurlu bir bahar öğlesi unutmuş ve serin bir yaz akşamı mektupları ile tekrardan ona vurulmuştum.