Multi:Ebrar
Kalben - Haydi SöyleCidden ne bok yiyecektim acaba. Bir şeyler düşün Hira. Sen zeki bir kızsın. Hadi...
"Şeyy..." diye saçmalayacaktım ki nöbetçi öğrenci yanımıza gelip diye" Yağız , Deniz diye biri seni çağırıyor. " dedi ve benim hayatımı kurtardı. Arada böyle şansım tutuyor. Arada...Çok arada...Milyonda bir.
"Tamam geliyorum."
"Deniz mi gelmiş ben de gideyim" deyip kalktım. Şans sıçmak buna deniyor arkadaşlar. Ebrar'a kısa bir gelecek misin bakışı attım. O da hayır manasında kafasını salladı. Küs falan değillerdi inşallah. Bu konu canımı sıkıyordu çünkü Ebrar Deniz'le yaşadıklarını hiç anlatmazdı. İçimden neyse ne deyip yola koyuldum. Gözlerim Ulaş'ı buldu. Nedense sinirlenmişti. Ya da standart yüz ifadesiydi bilemiycem. Çok da umurumda. Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Adımlarımı hızlandırıp Yağız'a ayak uydurdum. Aşağıya indiğimizde Deniz bizi görüp bize doğru yürümeye başladı. Niye gelmişti anlamamıştım. Sonuçta telefon diye bir şey icat edilmişti." Yağız teyzemler ev işini halletmişler. Haberin olsun istedim sen nerde olduğunu biliyosundur." Yağız'da tamam manasın da kafasını salladı. "Ben gidiyorum o zaman Ebrar yok mu?" diye mırıldandı.Bunların kesin arası falan bozuktu.
"Yemek yiyordu. O yüzden..." diyordum ki başını sallayıp çıkışa doğru yürümeye başladı. Bizde bahçeye doğru yürümeye başladık Yağız'la.
"Sen bir masaya geç bizimkileri alıp geliyorum.Bahçede oturalım."dedi Yağız. Oturup onları beklemeye başladım bir yandan da parmaklarımla oynuyordum. Kafamı kaldırdığım da bizimkilerin bu tarafa doğru geldiklerini gördüm. Karşıma Ebrar soluma Baran diğer yanıma Ulaş oturmuştu. Kerem ve Yağız da Ebrar'ın etrafına dizilmişlerdi. Ebrar'a baktım bir şey yumurtlayacak gibiydi.Nitekim gözlerini bana dikip konuşmaya başladı.Veee bingo
"Bu akşam Çağrı evinde parti verecekmiş. Bütün okul davetli biliyosunuz her sene dönem açılışı parti yapıyor. Ve düşündüm ki bizde..."
"Hayır "
"Ama..."
"Hayır dedim Ebrar." Kalabalıktan , partilerden nefret ederdim. İnsanlar bundan ne anlıyorlar gerçekten bilmiyorum. Üstelik mevsim kış. Oturun evinizde,dayayın götünüzü kalorifere oturun.Ama yok, illa sosyal olacaksınız.
"Yaaa lütfen Deniz'de gelir belki.'' dedi cılız bir sesle. Belki aralarını düzeltmek için bir fırsat olarak görüyordu.
"Belki mi kesin mi ? "
"Tamam kesin. "
"Tamam o zaman ben gelirim, siz gelecek misiniz?" diye masadaki topluluğa seslendim.
"Herkes gelecek" diye hızlıca cevapladı sorumu Ebrar.
Başımı sallayıp onayladım. Anlamadığım bir şekilde Ulaş'ın gerginliğini hissettim. Ya da benim saçmalamamdı. Bilmiyorum. Ama sabahtan bu yana diken üstünde gibiydi.
Bu sırada koyu bir muhabbet başlamıştı. Okullarımız değişim programı yapmıştı. Özel okul olduğundan okulumuzun hem İzmir'de hem de İstanbul'da şubeleri vardı.İ steyen öğrenciler değişim yapabiliyordu. Ulaş'lar ve ekibi , ayrıca henüz çok tanımadığım bir grup bizim okula gelmişti. Konuşurken öğrendiğime göre sadece Ulaş ve Baran'ın ailesi taşınmıştı.Baran ailesiyle kalmıyordu reşit olduğundan Kerem'le aynı evde kalıyordu.Garip bir değişimdi bence. Kimse zilin çaldığını fark etmemişti. Ayağa kalkıp " Hadi gidelim zil çaldı." dedim.Nedense keyfim kaçmıştı. Herkes onaylayan mırıltılarla kalktı Ulaş dışında. " Siz gidin benim işim var" deyip orada kaldı. Ve bende önüme dönüp yürümeye devam ettim. Ebrar yanıma gelip ne giyeceğimiz hakkında uzun bir konuşma yapmaya başladı. Açıkçası onu dinlediğim pek söylenemezdi.Zaten partileri sevmiyordum , Çağrı'ysa tam bir salaktı. Okulun en zengini olduğundan herkes ona yalakalık peşindeydi. Ayran budalaları. Merdivenleri çıkmaya başladım. Gerçekten keyfim yoktu. Hatta başım dönüyordu. Birden gözlerim karardı düşecek gibi oldum. Belimde bir el hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İZİ
Teen FictionSolcuydu AŞK İnsanların hep sol tarafını hedef alırdı Ve aşk bu kadar solcuyken İçinden sağ çıkmak imkansızdı...