Ali ve Nazlı artık karşı karşıya.
Birbirlerine birkaç adım yaklaştılar. İkisi de birbirinden şaşkın ve heyecanlıydı.
Aralarında yaklaşık üç metre kala durdurlar. Sanki uzaktaki bir şeyi görmeye çalışıyorlarmış gibi öne eğilip gözlerini kıstılar.
Bir süre öğle kaldıktan sonra "Tabi ya!" der gibi geri doğruldular.
Nazlı:
- (Gülerek) Tabi ya! Rüya değil mi yine?
-E tabi yani! Ya ben de yeni hayat falan seviniyordum, bayağı mutluydum.
-Ya sorma! Ben posta koydum Serkan'a o kadar. Rüyamış hepsi!
-Yemin ederim ben de!
-E neyse hadi o zaman uyanalım.
-Aynen uyanalım!
-Hadi ben gittim, dedi Nazlı ve bağırmaya başladılar:
"HAAYYIIIRRR!!"
Uyanmadılar.
Cimciklediler kollarını. Uyanmadılar.Ali: E ne oluyor? Niye uyanamadık biz?
Nazlı: Ya galiba sert bir darbe almamız lazım. Buldum! Tokat atalım!- Nasıl yani? Kendimize mi?
-Hayır birbirimize!
-Yuh ben nasıl vurayım sana?
-Ya n'olacak rüya zaten!
-Bak sonra kızmak, bağırmak falan yok.
-Yaa bir şey olmaz!
-Tamam o zaman.
İkisi de açılıp tüm güçleriyle birbirlerine tokat attılar.
***
30 dakika sonra...
Ali ve Nazlı çevrelerindeki insanların konuşmalarıyla uyandılar.
Bir adam sesi:
-Teyzecim valla anlamadık bir şey! Konuşuyorlardı, biz kavga ettiklerini anlamadık! Zaten aynı anda, anlaşmışlar gibi vurdular birbirlerine!
İkisininde yüzünde beş parmak izi vardı.
Nazlı yanağını tuttu:
- Yuh oğlum o nasıl vurmak!!!
Ali de aynı acıyla, tek gözü kapalı yakınıyordu:
-Asıl sana yuh! Yüzümü oynatamıyorum lan! Hem ben sana dedim sonra mızmızlanma diye!
-Yine de öyle vurulur mu?
Nedense , sanki yıllardır tanışıyorlarmış, birlikte büyümüşler gibi geyik yapıyorlardı.
Durdular. Hayretle birbirlerine baktılar.
Aynı anda ayağa fırladılar. Burun buruna geldiler. Aynı anda:
"Ne!? Rüya değil miydi yani?!"
Çevrelerine bir sürü insan toplanmıştı.
Ali:
-Yuh! Duyan gelmiş duyan gelmiş!Nazlı onlara bakan insanlara:
-Oğlum sizin başka işiniz yok mu?Birbirlerine yalandan gülmeye başladılar. Nazlı:
-E oldu o zaman! Hadi ben gideyim daha bir sürü işim var malum...Ali de aynı ifadeyle:
-Yaa sorma vallaha benim de bir sürü işim var! Abiler de eşya taşımak için beni bekliyorlar!Birbirlerine çaktırmamaya çalışarak kaçmaya yeltendiler. Fakat onları izleyenler buna izin vermedi. Aralarından bir teyze:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞIN İNSANLARI
أدب المراهقينHayat, çok garip. Bazen gülüyorsun, bazen de durmadan ağlıyorsun. Bazen de öyle hiç durmayacakmış gibi gülerken; aklına kaybettiklerin geliyor. Ağlıyorsun. Öyle kahkaha atarken bir anda ağlamaya başlıyorsun. Sonrası? Sonrası işte aynı. Biraz ağlayıp...