MAFYANIN İKİZLERİ

YENİ HAYAT

Masal'dan
Sabah eşyalarımızı toplamış gitmek için hazırlanmıştık , kısaca annemi öpüp çıktım babam olcak adam evde yoktu , vedalaşmaya bile gerek duymamıştı. Hoş burda olsa boynuna atlayıp hıçkıra hıçkıra ağlayacak değildim ya neyse ne.
Tam 15 dakikadır arabanın içinde Kumsal'ın vedalaşmasını bekliyordum. Dadımızdan bir türlü kopamadı bende onları çok seviyordum ama böyle uzun uzun vedalaşmalar salya sümük ağlamalar hiç bana göre değil. Dayanamayıp arabanın camına sinirle tıklattığımda sonunda ayrılıp arabaya bindi. Sessizce şöförün bizi havaalanına bırakmasını bekledik.

Kumsal'dan
Uçaktan indiğimiz gibi taksiye binip yeni evimizin adresini verdik. Arabalarımızın burda olmaması çok kötüydü taksilerde sürünmekten nefret ediyordum. Evin önüne geldiğimizde biraz şaşırmıştım. Babamla aramız kötü olduğu için daha küçük ufak tefek kötü bir ev bekliyordum açıkçası.
2 katlı, kocaman bahçesi hatta bahçesinde garajı olan bir villa beklemiyordum tabii.
Hızlıca bavullarımızı içeri taşıdık. Kıyafetlerimizin sadece bir kısmını alabilmiştik. Kalanı da daha sonra bize yollancaktı.
Bavulları eve taşıdıktan sonra taksiciye parayı ödeyip elimi çantama attım. Çok yorulmuştum ve sigara içmem gerekiyordu. Çantamda sigarayı bulamayınca sabah sonuncuyu içtiğimi hatırladım , daha sonra alırım deyip unutmuştum. Masal'dan sigara istemek için içeri girmeye niyetlendiğimde kapıda burun buruna geldik.

-Bende senin yanına geliyordum sigaram bitmiş , sen ver de birazdan çıkar alırız , demesiyle resmen yıkıldım.

-Yapma ya benim de bitmiş, neyse ben gidip hem sigara alıyım hem de etrafa bir bakınmış olurum. Sen ben gelene kadar dinlen , dedim ve etrafa bakınarak yürümeye başladım. Görünürde hiç market yoktu her yer evdi şimdi küçük bir mahallede yaşasak adım başı bakkal olurdu ne güzel diye düşünürken karşıdan gelen motor sesleriyle bakışlarımı oraya çevirdim.
En önde bir motorlu , arkasında sayabildiğim kadarıyla sekiz motorluyla son hız üstüme üstüme geliyorlardı. Son anda akıl edip kaldırıma çıktım. Onlar da yanımdan geçip gitti. Arkalarından baktığımda en öndeki kısa bir süre duraksasa da sonra devam etti.
Oldum olası motorlara hevesim vardı ve bildiğim kadarıyla babam da gençliğinde hep motor kullanırmış , geçirdiği bir kazadan sonra motordan nefret etmiş. Bana da izin vermemişti ama ben hep gizli saklı kullanmıştım. En son bu sene Masalla kendimize motor almıştık ilk başta çok kızmış hatta parçalarına ayırmıştı ama biz pes etmeyip tekrar alınca çok hız yapmamak şartıyla anlaşmıştık.

Biraz daha yürümemle ileride bir market gördüm. Hemen girip 4 paket sigara aldım , tekrar çıkmaya hiç niyetim yoktu. Buraları bilmediğimizden akşam evde otururuz diye düşündüm ve bir sürü abur cubur alıp kasaya ilerledim. Aldıklarımı ödeyip poşete koydum ve hızlıca eve yürüdüm. Hava çok sıcaktı ve elimdeki poşetler biraz ağırdı ayrıca ilk defa tek başıma markete gidip ev için alışveriş yapmıştım. Genelde böyle işleri Hatice teyze hallederdi. Ah onu ne kadar özledim. Şimdi elimdekileri görse bana çok kızar , nerde vitaminsiz şey var toplamışsın yine bırak onları ben size meyve tabağı yaparım , derdi. Onu hatırlamam gülümsememe sebep oldu , kendi kendime sırıttığımı farkedince hemen toparlanıp etrafıma bakındım ama hiç tanıdık gelmiyordu. Sanki gelirken buralardan geçmemiştim. Evin adresini iyi ki ezberlemişim diye düşünerek telefonumu çıkardım. Navigasyondan bakıp bulurum diye umut ederken telefonun kapanmasıyla hayallerim hayal oldu. Ortalıkta sorabileceğim tek bir insan yoktu aksi gibi takside geçmiyordu derken demin ki motorlu gurubu görmemle biraz olsun sevindim. Yolun ortasına atlayıp onları durdurdum. En öndeki birşeyler söylüyordu ama kaskın içinde konuştuğu için bana sadece boğuk boğuk sesler geliyordu.

-Kaskı çıkartıp konuşmayı denersen anlaşabiliriz , dememle kaskın camını açtı.

-Ne var ne istiyorsun?