ARAS BELASI

73 5 0
                                    

Tanıdık birini görmem içimi rahatlatmıştı. Zeusu başını okşayıp sakinleştirdikten sonra Aras'a döndüm.
-Ne işin var burda?
+Kumsal ben burda yaşıyorum , asıl senin ne işin var ?
-Masalla buraya taşındık.
+Niye ve kimden kaçıyordun ?
-Uzun hikaye evime gitmek istiyorum şuan başka zaman anlatırım.
+İyi yürü bırakıyım ben.

Ne kadar gerek yok desemde bir yanım gelmesini istiyordu çünkü korkuyordum. Ama partimizde olanları da unutmamıştım. Yine de denize düşen yılana sarılır misali daha fazla ısrar etmeden yürümeye başladım.
Evin önüne geldiğimizde "bir sıkıntı olursa ararsın , Hakandan al numaramı." deyip gitti. Öküz.
Yanımdan geçip giderken aldığım kokuyla donup kaldım. Bu o gün motorda aldığım kokuydu. Bir süre acaba o muydu diye düşündükten sonra , memlekette aynı parfümden başka yok mu diyerek bahçeye girdim. Zeusun tasmasını çıkartıp eve girdim , Masal elinde telefon bir o yana bir bu yana yürüyordu. Kapıyı açtığımı görünce hemen yanıma gelip "iyi misin ne oldu anlat hemen " diye sorular sormaya başladı.

-İyiyim bir dur da kendime geliyim , deyip bir sigara yaktım ve koltuğa oturdum. Herşeyi baştan sona anlattım. Kaşları çatılmış gözleri kısılmış düşünmeye başlamıştı .

-Çok aptalsın Kumsal çok.
+Ne oldu be yine ?
-Bunların hepsini Aras yapıyor. Çocuğa parti günü verdiğin ayardan sonra intikamını alıyor işte. Korkulcak birşey yok o piçin canını okuyacağım.

Hiç birşey söylemeden düşünmeye başladım. Acaba gerçekten intikam alıyor olabilir miydi ? Arası hiç tanımıyordum yapar yada yapmaz diyemiyordum. Onu en iyi tanıyan kişi Hakandı ama ona bunları anlatsam panikler gelmek isterdi. O yüzden bekleyip görmeye karar vererek kendimi duşa attım. Uzun bir duş sonrası kendimi uykuya bıraktım.

Son bir kaç günümüz oldukça sessiz geçmişti evdeki bütün eksikleri tamamlamış tam bir yaşanacak ev moduna girmiştik.

Sabah 8.00 da alarm sesiyle uyandım.
Bugün okullar açılıyordu. Masalın odasına gidip onu uyandırdıktan sonra hızlı bir duş aldım. Saçlarımı kurutup düzleştirdim. Üzerime okulun krem rengi şortlu eteğini ve beyaz tshirtini giydim rimel ve parlatıcı sürüp ayağımada beyaz nıkelarımı giydiğimde hazırdım.

Masalda hazırlandıktan sonra onun arabasına binip yola çıktık. Sabahları ikimizde asabi olur ve açılana kadar birbirimizle bile konuşmazdık. Bu sabahta öyle olmuştu okulun önüne gidene kadar tek kelime etmedik. Arabayı park ettikten sonra içeri girdik.
Masalın "kahvaltı yapalım mı" sorusuna sadece kafamı salladım ve kantini aramaya başladık. Nihayet bulduğumuzda iki tost alıp bir masaya oturduk. Etrafa göz gezdirdiğimde köşede Arası farkettim.

Tostumuzu yedikten sonra sınıfa çıkmak için ayağa kalktık. Kalktığımız gibi de omzuma çarpan bi omuzla neye uğradığımı şaşırdım. Kafamı kaldırıp baktığımda sarışın bol makyajlı bi kızla göz göze geldim. Özür dilemesini beklerken sırıtıp yürümesi sinirlerimi alt üst etmişti.

-Sizin oralarda özür dilemeyi öğretmediler mi ? Diye seslendim.

+ Senin ki de sorumu Kumsal , bu yaşa kadar mağarada yetişip bi anda şehire salınan sarı yosma nerden bilsin özür dilemeyi ?
Masalın lafıyla sarı yosma dönüp bize yaklaştı. Elini belini koyup " Canım daha yeni geldiniz okula sanırım " diye başladığı cümleyi " Siz daha beni tanımıyorsunuz yeni olduğunuz için affediyorum bir daha olmasın gibi tırı vırı sözler söyliyeceksen hiç zahmet etme güzelim boş laflara tokum." diyerek kestim.

*Her horoz kendi çöplüğünde öter güzelim nerden geldiyseniz oraya hadi naş.
-Biz senin aksine çöplükte yaşayan horoz olmadık hiç güzelim seviye atladığında tekrar gel bu konuyu birdaha konuşalım.

Sarı yosmanın sinirden kızaran yüzüne aldırmadan kantinden çıktık. Cevap bile verememişti , çıkarken tekrar arkama baktığımda Arasın masasın oturmasıyla dişlerimi sıktım. Masal haklı olabilirdi arkadaşları bile ilk günden üstümüze geldiğine göre bugüne kadar ki oyunlar Arasın başının altından çıkmış olabilirdi.

Sinirle sınıfa yürüdük içeriye girip boş gördüğümüz bir sıraya oturduk. Beş dakika sonra sınıfa giren sarı yosma gözlerimi devirmeme sebep olmuştu. Gerçekten bununla aynı sınıfta okuyup dövmeden yılı bitirceğimizi düşünemiyordum. Tam çaprazımıza oturduktan sonra bize dönüp gözlerini kısarak baktı. Aynı bakışla karşılık verdim fakat çok sürmeden içeri hocanın girmesiyle kafasını çevirdi.

Sıkıcı tanışma ve ilk okul günü sonrası okuldan çıktık. Arabanın önüne gelmemizle ağzımızın aralanması bir oldu. Arabanın üstündeki boydan boya çizikte parmağımı gezdirdim. Ağzımdan bir "hassiktir" kaçmasına engel olamadım. Arkadan gelen "aaaa yazık arabanız mı çizilmiş" sesiyle arkamı dönmem ve sarı yosmayı görmem bir oldu.

"Sen kim köpek bizim arabamızı" diyerek cümleyi tamamlayamadan üstüne atlamam iki saniyemi almıştı. Ben adının Sude olduğunu öğrendiğim sarı yosmayı döverken Masalda yanındaki kara kızı dövüyordu. Kız altımda resmen ciyaklıyordu ki birinin belimden tutup kucaklamasıyla tekmelerim havada uçuşmaya başladı. Tekrar yere indiğimde beni tutan kişinin Aras olduğunu gördüm. Masala baktığımda onu da birisi tutmuştu. Yerdeki kızlarıda birileri kaldırıyordu. Arasa dönüp "ne var be ne karışıyorsun?" diye çıkıştım.

Sadece "evine git." demekle yetindi ve arkasını döndü.

-Sanane be sanane. Bilmiyor muyum bu aptalları senin başımıza sardığını? Geldiğimiz günden beri oynadığın bütün oyunlardan haberimiz yok mu sandın? Bu kadar kolay değil Aras bey bizi böyle sindiremez ... Cümlemi bölen Arasın dudaklarıydı. Öyle bir öpmüştü ki susmak zorunda kaldım. Hemen onu itip kendimden uzaklaştırdım. Normal kızlar gibi suratına tokat atıp ordan uzaklaşmam gerekirdi ama ben erkekliğine tekme atmayı tercih ettim. Aras iki büklüm olurken saçından tutup suratınada yumruğu çaktım. Şimdi rahatlamıştım işte. Hiç birşey olmamış gibi arabaya binip oradan uzaklaştık.
Arası biraz tanıdıysam bunu burda bırakmazdı.
Ve bende Kumsalsam onun yapabileceği hiç bir şey beni korkutamazdı.

MAFYANIN İKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin