PEŞİMDE BİRİ VAR

113 5 1
                                    

Multi : Masal - Kumsal

Masal'dan
Kumsal notu okuyunca donup kaldı. Hemen elinden kağıdı alıp onuda içeri çektim , kapıyı kapatıp defalarca kilitledim ve bahçe kapısına yöneldim orayıda kilitledikten sonra Kumsalın yanına döndüm. Evet bende çok korkmuştum ama Kumsal daha hassastı şuan kendimi unutup onu teselli etmem gerekiyordu. Omzuna dokunup "Korkma birisi hoşgeldin şakası yapıyor anlaşılan " dedim.
Boş gözlerle bana baktı en son dudaklarından sadece " babamı aramalıyız." kelimeleri döküldü.

-Hayır, o adama hiçbir şey anlatmayacağız, yardım istemeyeceğiz , kendi ayaklarımızın üzerinde durmak için geldik buraya korkucak bir şey yok birisi şaka yapmıştir işte kimseyi aramıyoruz.

-Masal saçmalamayı kes , bizi burda kimse tanımıyor ki kim niye şaka yapsın , babamı aramıyosak bile polise haber vermeliyiz bak daha yeni başlıyoruz yazmışlar bi evi bize babam aldı belki de bi düşmanı falan vardır birisine söylemeliyiz.

-Hayır dedim uzatma. Söylesek ne olcak hem adam bizi postalamaya yer arıyordu resmen belki de ölsek işine gelir belki de o yaptırıyor hem polise gitsek hemen öğrenir biliyorsun , kim niye yapıyorsa yapsın korkmuyoruz , korksak bile kimseye belli etmiyoruz şimdi herşeyi unut gidip uyuyalım.

Sadece kafa sallamakla yetinip yukarı çıktı. Bende arkasından bavullarımı alıp yukarı çıktım , duş alıp bavullardam birini açtım elime ilk geçen pijama takımını üzerime geçirip yatağıma uzandım. Yarın sabahtan kalkıp okul işini halletmemiz gerekiyordu ama ben uyuyabilceğimi sanmıyordum. Kumsal da çok korktu kesin uyumamiştır diye düşünürken kapım açıldı. Kumsal hiç birşey söylemeden gelip yanıma uzandı. Ben de sesimi çıkarmadım , küçükkende hep korktuğunda benim yanıma gelirdi , şiddetli yağmur sesinden çok korkardı ayrıca babamla kavga ettiğimiz geceler korkar yanımda yatardı. Sesimi çıkarmadan yavaşça sarıldım oda hemen karşılık verdi , gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

Sabah Kumsalın çığlığıyla yataktan fırladım. Gece silah sesleri gelmişti , sonra kapıda not bulmuştuk , korkup yanımda yatmıştı saatlerce uyuyamamıştım sabaha karşı uyuyakalmışım demek ama en son yanımda yatıyordu. Apar topar kalkıp bütün odaları dolaştım. Aşşağı indim en son bahçeye baktığımda Kumsal ordaydı. Sapasağlam ayaktaydı ve etrafta kimseler gözükmüyordu.

-Ne bağrıyorsun lan ?!

-Görmüyor musun salak , arabalarımız gelmiş motorlarımız gelmiş hepsini geç Zeus gelmiş ya nasıl bağırmam , demesiyle derin bir oh çektim.
Zeus'u bende çok özlemiştim, Zeus bizim köpeğimizdi , 1.5 yıl önce Hakan bize hediye etmişti o zamanlar daha yavruydu , şimdi kocaman olmuştu zaten pitbull olduğu için iri bir köpekti bir de erkek olunca bayağı büyümüştü. Görenler genelde karşı kaldırıma geçerdi. Hemen gidip Zeus'u sevdim. Aslında tam zamanında gelmişti hiç değilse artık kimse öyle elini kolunu sallayarak bahçeye giremezdi.

Zeus'la biraz oynadıktan sonra içeri girdik. Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdim. Okula gidip kayıt yaptıracaktık o yüzden çok önemsemeden kot şort , beyaz body giydim başıma kırmızı bir bere geçirdim siyah spor ayakkabılarımı ve siyah gözlüklerimi de taktığımda hazırdım. Sırt çantamı da alıp odadan çıktım. Kumsal aşşağı inmiş arabanın içinde beni bekliyordu. O da beyaz gömlek kahverengi şort ve kahverengi botlarını giymiş siyah çantasını yanına almıştı. Okulları gelmeden araştırmıştık en iyisi olarak duyduğumuz Özal kolejine gidip kayıtlarımızı yaptırdık. Zaten okulların açılmasınada bir hafta kalmıştı. Ama okulda forma zorunlu olması sinirlerimi çok bozmuştu eski okulumuzda zorunlu değildi ve çok rahattık. Ayrıca çocukluğumuzdan beri sürekli yurtdışına çıktığımız için okuldan geri kaldığımız oldu 19 yaşında olmamıza rağmen lise 4 ü okuyacaktık. Kayıt işleri tamamlandıktan sonra okuldan çıktık henüz kahvaltı yapmamıştık ve ben bayılmak üzereydim. Etrafa bakındığımda az ileride ufak tefek bir cafe gördüm.

-Kumsal bak şurda cafe gibi biryer var gel gidip kahvaltı yapalım , eski püskü bir yere benziyo gerçi ama yiyecek birşeyler vardır heralde. Önündeki motorlara bakarsak bayağı kalabalık gibi içerisi güzeldir belki.

Kumsal sadece " olur gidelim " dedi ve cafeye doğru ilerledik.

Kumsal'dan
Cafenin önüne geldiğimizde tabelaya baktım. Mekan cafe. Hah ! Çok yaratıcı.
Motorlara şöyle bir göz gezdirdiğimde hemen tanıdım. Dün beni eve bırakan çocuğun motoruydu. İçim kıpır kıpır olmuştu , yüzünü görememiştim ama kokusu çok tanıdık gelmişti ve bana düşman gibi davranmıştı. Hızlıca içeriye girdim. Tahmin ettiğim gibi eski bir cafeydi ve bomboştu. İlerleyip arkada bahçe olduğunu tahmin ettiğim yere geçtim. Boş bir masaya oturdum , Masal da tam karşıma oturmuştu. Garson gelip menü uzattı. İkimizde kahvaltı tabağı ve çay istedik. Garson siparişleri alıp gidince etrafı incelemeye başladım. Genelde bizim yaşımızdakiler vardı. Ama benim gözum ilerideki motorcuların masasına takıldı. Kıyafetlerinden motorların onlara ait olduğu belli oluyordu. 6 erkek 4 kız vardı, kimisi sigarasını içiyor kimisi birasını yudumluyordu. Gözüm o gün ki çocuğu arasada yüzünü görmediğim için çıkaramamıştım. Çok gürültülüydüler ve ağızlarından küfür hiç eksik olmuyordu. Ayrıca saat daha 11 di ve içmeye başlamışlardı. Garsonun gelmesiyle bakışlarımı onlardan ayırdım. Masal telefona dalmış beni farketmemişti yoksa önüne dön diye otuz kere uyarırdı.
Hızlıca kahvaltımı yaptım , çok acıkmıştım. Tabağımdakiler bitince çantamdan bir sigara çıkarıp yaktım. Yemekten sonra sigaranın verdiği keyfi hiç birşey vermiyordu.
Sigarada bitince hesabı ödeyip kalktık. Kim olduğunu yine görememiştim.
Cafeden çıkıp arabaya bindik. Telefonumu çıkartıp en yakın avm nin adresini buldum. Navigasyona adresi girip yola koyulduk.

Tam 4 saat sonra mutfak alışverişi için geldiğimiz avmden elimiz kolumuz ayakkabı elbise poşetleriyle dolmuş olarak geri çıktık. Mutfak alışverişini yarına ertelemeye karar verip evin yolunu tuttuk.
Çok yorulmuştuk ve bir an önce gidip tv karşısında yayılmak istiyordum.
Kapının önüne geldiğimizde arabayı parkedip poşetleri içeriye taşıdık.
Zeusla bugün hiç ilgilenememiştim yayılma fikrimi erteleyip yukarıya çıktım. Beyaz kalçayı kapatan kolsuz bir body altınada siyah taytlarımdan birini giydim, ayağıma siyah spor ayakkabı geçirip saçlarımı dağınık bir ev topuzu yaptım. Bahçeye inip Zeusun tasmasını taktım her ne kadar tasma takmak hoşuma gitmesede buna mecburdum.
Yarım saat kadar yürüdükten sonra eve dönmeye karar verdim hava iyice kararmıştı ve kaybolmaya niyetim yoktu.
Arkamdan gelen ıslık sesine aldırmadan yürüdüm. Ama ses yakınlaşınca arkamı dönüp baktım , kimse yoktu.
Heralde birisi camdan balkondam falan çalıyordur deyip yürümeye devam ettim ama ıslık seside benimle beraber geliyordu ve korkmaya başlamıştım.
Tamam Zeus yanımdaydı birisiyle karşı karşıya gelirsek bana zarar vermelerine izin vermezdi ama silah varsa eğer oda birşey yapamazdı , bir an dün geceyi düşündüm , önce silah sesleri , sonra kapıdaki o not..
Notu hatırlamam ürpermeme neden oldu ve adımlarımı hızlandırdım. Ben hızlandıkça ıslık sesi de yakınlaşıyordu sanki ama arkama dönüp bakamıyordum. En son Zeus'a "koş" komutu verip koşmaya başladım. Bir yandan da telefonumdan Masalı arıyordum.

-Alo
-Masal peşimde biri var.
-Ne? Tamam dur sakin ol , nerdesin hemen konum at almaya geliyorum. Duydun mu Kumsal ? Konu

Derken birine çarpmamla çığlığı basmam bir oldu. Telefon yere düşüp parçalara ayrıldı ve Zeus havlamaya başladı. Eğer komut verirsem karşımdakini parçalara ayırabilirdi.

-Dur dur sakin ol şu köpeğinide sakinleştir.

Yüzüne dikkatli baktığımda çarptığım kişiyle donakaldım.

-Aras?

MAFYANIN İKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin